2014 yılında Cengiz Holding’e ait ETİ Bakır A.Ş’nin Murgul’da kurmak istediği siyanür havuzu projesi, Murgul Siyanüre Hayır Platformu’nun direnişinin ardından şirketin yaptığı resmi duyuru ile durdurulmuştu.
Siyanür havuzlarının bakır için değil altın için kullanıldığı, Murgul’da bir bakır madeni tesisinin kurulu olduğu belirtildiği için, muhtemel siyanür havuzlarının, Artvin Cerattepe’den gelecek olan altının işlenmesi için kullanılacağı düşünülüyor.
Altı yılın ardından Murgul’da yeniden siyanür havuzları gündeme gelmesi ve bölgede çıkan yangının, 6 gün sonra ancak yağmur yağmasıyla kontrol alına alınabilmesi, birçok soruyu da peşinde getirdi.
Yağan yağmurla yangın kontrol altına alındı! Umarız yağmur şiddetini azaltmaz. 6 gün boyunca canını dişine takan Ormaniye, İtfaiye ekiplerine ve gönüllülere sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Yangının sönmesi umuduyla...
— Murgul Siyanüre Hayır Platformu (@MurgulP) October 19, 2020
"Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz"
Maden sahası olan Damar bölgesine yakın bir noktada çıkan yangın siyanür havuzlarıyla mı ilgiliydi, kaza mıydı, ihmal miydi?
“Bir damarımıza bir de can damarımıza dokundurtmayız” diyen Başkan, siyanür havuzu istiyor
Cengiz Holding’in resmi olarak Damar bölgesinde siyanür havuzu için başvuru yapmadığını, ancak AK Partili Murgul Belediye Başkanı Hasan Çavuş’un siyanür havuzu istediğini ve halkı ikna etmeye çalıştığını aktaran Murgul Siyanüre Hayır Platformu sözcüleri, konuyla ilgili Çavuş ile görüştüklerini aktardı:
2014 yılında siyanüre karşı vermiş olduğumuz direnişte, “Bir damarımıza bir de can damarımıza dokundurtmayız’ diyordu belediye başkanımız.
Yıl oldu 2020 siyanür havuzları yeniden gündeme gelince bizler de kendisiyle görüşmek istedik. Kendisine “Ne değişti?” diye sorduk.
İstihdam sağlanması gerektiğini, insanların işe ihtiyacı olduğunu, turizmin madencilikle birlikte yürüyebileceğini söyledi. Biz bunun olamayacağını söyledik.
Yıllardır tekrarlanan tehdit: Fabrika kapanacak
Belediyenin, insanları, Bergama ve Lapseki’deki siyanür havuzlarını gezdirmeye götürmesi sonucu Murgul’daki projenin yeniden gündeme geldiğini belirten sözcüler şöyle devam etti:
Şu an Murgul’da sokakta herkes bunu konuşuyor. Bizler de yeniden platformu topladık. Belediye başkanıyla toplantı yaptık. İstihdam, istihdam diye tutturdular biz de merak ettik sorduk, “Gittiğinizde ne gördünüz, orada kaç kişi çalışacak?” diye, kendileri bize tam sayı söyleyemedi. “Teknik eleman kaç kişi olacak, çalışanların tamamı Murgul’dan mı olacak?” bunlar da belli değil.
Tabii şimdi yine ‘fabrika kapanacak’ deniyor. Madem fabrika kapanacak nasıl insanlar çalışacak?
Bu fabrika 2002 yılında kapandı, bakır rezervlerinin bittiği söylendi. 2006 yılında özelleşti ve Cengiz İnşaat gelip çalışmaya başladı.
Hâlâ bakır cevheri üretimi yapılıyor. 2002’de “cevher yoktur” diyenler geldi burada müdür oldu.
“Fabrika kapanacak”, bir tehdit aslında. Burada 2014’te siyanür tesisi kurulacaktı fabrika kapanıyordu, kapanmadı. İşçi grev yapar; “fabrika kapanıyor” dendi, kapanmadı.
Geldik 2020’ye, siyanür tesisi kurmak isteniyor, yine “fabrika kapanıyor” diyorlar. Şirket burada istediğini yapabilmek adına insanları tehdit ediyor.
“Biz maden çocuklarıyız, cevhere değil siyanüre karşıyız”
Platform sözcüleri, şirketin ve belediyenin istihdamdan bahsettiğini ancak 2018 yılında siyanüre karşı tavır alan ve işçi eylemlerinde bulunan 35 kişinin işten atıldığını söyledi ve ekledi:
Bizim burada yan yana gelmemizin sebebi, burada siyanür havuzu kurulmaması. Hepimiz maden çocuklarıyız. Hepimizin siyasi görüşleri farklı olabilir hepimiz bu bölgenin çocuklarıyız. Kimimizin dedesi buradan emekli oldu, kimimizin babası, kimimiz hâlâ orada çalışıyoruz.
Biz buradan bakır cevherinin çıkmasına değil, siyanür havuzu kurulmasına karşıyız. Cengiz’den önce de burası vardı, yarın da var olacaktır. Burada sanki biz cevherin çıkmamasını istiyormuşuz gibi gösteriliyoruz, biz siyanür zehrini burada istemiyoruz.
“Yanan yerde siyanür havuzu yapılabileceğini düşünmüyoruz”
Yangın çıkan yerde, hafta sonu gönüllü olarak söndürme çalışmalarına da katıldıklarını söyleyen platform sözcüleri, alanın sarp bir yamaç olduğunu ve siyanür havuzu yapılabileceğini düşünmediklerini söyledi:
Cengiz’in burada, Murgul’da 1 milyon 499 bin 785 metrekare ruhsat sahası var. Yangın çıkan yer o alanın içinde mi bilemiyoruz, ancak alana yakın olduğunu biliyoruz biz.
Sosyal medya üzerinden kirli bilgi veya etkileşim almak için böyle bilgiler geziyor. Defalarca açıklama yapmamıza rağmen, ‘Cengiz İnşaat’ın siyanür havuzu yapmak istediği yer yakılıyor’ diye lanse edildi.
Gerçek neyse onu konuşalım, biz burada küçük yerde yaşıyoruz ve insanlara karşı sorumluluğumuz var. Böyle bir şey olsa ilk tepkiyi zaten biz veririz ancak siyanür havuzunun bu alana yapılabileceğini düşünmüyoruz. Birileri reyting kasacak diye yalan konuşamayız ve buradaki siyanüre karşı sürecimizi tehlikeye atamayız.
Helikopter gelmesi için 10 hektar yanması lazım
Yangınla alakalı bilgileri aktaran platform sözcülerine göre yangın alanı Damar bölgesine ve Cengiz İnşaat’ın da mevcut atık barajının olduğu bölgenin üst kısmına yakın.
Bölgede “komar” diye adlandırılan, “orman gülü” olarak bilinen bir alan yandığını söyleyen sözcüler, “Yangın örtü yangını olarak devam ediyor, arada bir ağaçlara sıçrıyor ve kısmî büyüme oluyor” dedi.
Yangında gönüllü olduklarını ifade eden sözcüler, gönüllülerin, Orman Bölge Müdürlüğü’nün ve itfaiyenin altı gün boyunca canla başla çalıştıklarını aktardı:
Bizler bir saate yürüdük, iki saate geri geldik yürüyerek. Araç girmeyen bir bölge ve orada çalışanlara haksızlık etmek istemiyoruz.
Soğutma çalışmaları yapıldı ancak, oralarda yeniden yanmalar meydana geliyor. Orada çalışan insanlar emekçi insanlar. Dün vali de geldi oraya, helikopter getirtebilirlerdi. Yangını söndürmeye çalışanlar da bunu söylüyor aslında.
Yangını ihbar eden arkadaşımız “Helikopter neden gelmiyor?” diye sormuş ve “10 hektar ve üzerinde alanın yanması gerekiyor” şeklinde kendisine cevap vermişler.
İnsanların tepkisi de aslında bu yüzden, çok rahat söndürülebilecekken prosedürden dolayı söndürülemiyor. Yangın eğer diğer vadiye geçerse büyük bir felaket olabilir.
Yangının sebebinin siyanür havuzlarıyla ilgili olma ihtimali tedirginlik yaratıyor
Yangının çıkış sebebini bir türlü öğrenemediklerini belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Murgul İlçe Başkanı Mehmet Durmuş, yangının uzak ve ulaşılması zor bir bölgede olması nedeniyle insanların zor şartlarda çalıştığını söyledi.
“Bölgeye nedense helikopterler ve uçaklar gelmiyor” diyen Durmuş “Murgul insanında şu anda bölgede kurulmak istenen siyanür havuzlarıyla alakalı kuşkular ve tedirginlik artmıştır. Bir an önce bu yangının söndürülmesini ve yetkililerden bilgi almak istiyoruz” ifadesini kullandı.
“Belediye Başkanı, profesörlerin dış güçlerin etkisi altında olduğunu söyledi”
Siyanür havuzlarıyla alakalı bilgilenmek amaçlı üniversitelerden profesörleri Murgul’a davet ettiklerini belirten Durmuş, “Belediye başkanımız bu insanların dış güçlerin etkisi altında olduğunu ve güvenmediklerini söyledi. Yapılan eylemleri de çeşitli terör olaylarıyla ilişkilendirmiştir. Bundan dolayı da bizden uzak kalmıştır. Bizler de halk olarak, parti olarak elimizden gelen mücadeleyi göstereceğiz ve siyanüre hayır demeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Cengiz Holding isteseydi, bir helikopterle yangını söndürtebilirdi”
İYİ Parti Murgul İlçe Başkanı Hüseyin Çelikarslan yangınla alakalı Orman İşletme Müdürlüğü’nün tek başına mücadele ettiğini ve yangının Cengiz Holding’e ait maden sahasında olması nedeniyle insanların yangın sahasına giremediğini belirtti.
Çelikarslan konuşmasının devamında, “Yanan yer, maden sahasının içinde, Cengiz Holding’in kendi bünyesindeydi. Bir gerçek var ki; Cengiz Holding isteseydi, yangının başladığı anda bu yangını söndürtebilirdi. Bir helikopterle su taşıyıp söndürebilirlerdi. Tabii burada ilçenin belediye başkanı duyarsız kalmıştır, Cengiz Holding’in yöneticileri tamamen duyarsızdırlar. Yanan yerde rant olacak bir durum yok. Yanan yer kayalık, siyanür havuzlarının kurulma ihtimali yok” ifadelerini kullandı.
“Murgul Belediye Başkanı, siyasilerin baskısıyla kendi topuğuna kurşun sıkıyor”
Yangında sabotaj değil ancak ihmal olduğunu söyleyen Çelikarslan, AK Partili Murgul Belediye Başkanı Hasan Çavuş’un siyanür havuzu için sarf ettiği çabayı yangının söndürülmesi için vermesi gerektiğini düşündüğünü söyledi ve ekledi:
Siyanür havuzu kurulma teklifi Murgul’un seçilmiş belediye başkanından geliyor. Başkan diyor ki “siyanür havuzlarını kuralım”. Bunu da istihdama bağlıyor.
Siyanür havuzlarına 80-90 kişi alınacak. Daha önce Akarşen maden ocağı kapandığında, işçiler atılınca bu istihdamı düşünmediniz. Maden rezervi bitiyor. Belki 400 işçi çıkarılacak, onu konuşmuyorlar. Yalnızca gündemlerinde siyanür havuzları.
“Bunun arkasında bir gerçek var” diyen Çelikarslan, “Beş yılda Murgul’a yapılan yatırımların bedelini sayın belediye başkanına ödettiriyor siyasiler. İlk dönem belediye başkanı olduğu için başkan her istediğini aldı, her istediğini yaptırdı. Bugün de siyasilerin baskısıyla kendi topuğuna kurşun sıkıyor, Murgul’da siyanür havuzlarını kurdurmaya çalışıyor” açıklamasını yaptı.
"Murgul girişine termik santral, yaylaya siyanür havuzu, nasıl turizm patlaması olacak?"
İYİ Parti Murgul İlçe Başkanı Hüseyin Çelikarslan, 2019 yerel seçimlerinde AK Parti’nin “Murgul turizm cenneti olacak” şeklinde kampanyasının olduğunu hatırlatarak, Murgul’un girişine kurulması planlanan termik santral projesinden de bahsetti:
Belediye başkanının amcasının oğlunun projesi olan bir termik santral projesi de var.
Asıl projenin sahibi kim bilmiyorum. Bazı şeylerin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporu yok, bu iktidar da zaten hukuk olmadığı için ÇED raporunu zaten kimse soramıyor.
Murgul’un girişine termik santral, çıkışı olmayan yaylanın dibine siyanür havuzları kuracaksınız, nasıl turizm patlaması olacak burada?Termik santralle alakalı proje sahipleri bunu gündeme getirmiyor, insanlara kimse bir şey demiyor; bu işin koordinatörlüğünü yine Murgul’un belediye başkanlığı yapıyor.
Haberi yazıldığı tarihte Independent Türkçe'nin ulaşmaya çalıştığı Murgul Belediye Başkanı Hasan Çavuş'tan herhangi bir açıklama yapılmadı.
© The Independentturkish