Erbil ile Bağdat ilişkileri kritik Şengal Anlaşması sınavında

Dünya Ezidileri lideri Mir Hazım Tahsin Begin vekili Cehwer Ali Beg ile Salahaddin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Nevzad Şukri, Şengal Anlaşması'nı Independent Türkçe'ye değerlendirdi

Erbil ile Bağdat ilişkileri kritik Şengal Anlaşması sınavında / Fotoğraf: AA

Irak'ta Ninova vilayetinin merkezi ve ülkenin ikinci büyük kenti Musul'u Haziran 2014'te ele geçiren IŞİD, 3 Ağustos'ta yüz binlerce Ezidi'nin yaşadığı Şengal (Sincar) bölgesine saldırdı.

Şengal merkez ile bağlı köy ve kasabalarda katliam gerçekleştiren IŞİD, binlercesini öldürürken binlerce kadın ve çocuğu da kaçırdı.

Saldırı nedeniyle yüz binlerce Ezidi Şengal Dağı'na kaçmaya zorlandı, çok sayıda kişi de yollarda yaşamını yitirdi.  

Altı yıl geçmesine rağmen hala binlerce kadın ve çocuk kurtarılmayı bekliyor, yüzbinlerce kişi de kamplarda zor şartlarda hayatını sürdürüyor.

Kamplarda zor şartlarda yaşamalarına rağmen Şengallilerin yaklaşık yüzde 20'si gibi çok az bir kısmı evlerine dönebildi. Geriye kalanların yüzde 80'ni ise siyasi ve güvenlik kaygıları nedeniyle dönmek istemiyor.

 

Şengal katliamın üzerinden altı yıl geçti
IŞİD saldırısından kaçan Şengalliler kamplarda zor şartlarda yaşamını sürdürüyor / Fotoğraf: AP

 

Geçen cuma günü Irak Başbakanı Mustafa Kazimi'nin Sözcüsü Ahmed Molla Talal'ın Şengal konusunda Bağdat ile Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) hükümetlerinin anlaşmaya vardığını söylemesi, halkın evlerine dönmeye olan umutlarını artırdı. 

BM ve ABD’den mutabakata destek

Erbil ile Bağdat hükümetleri arasında Şengal üzerine varılan anlaşmayla, bölgenin silahlı milis gruplarından temizlenmesi, Şengal'in yeniden imarı ve yerinden edilenlerin evlerine dönebilmesinin sağlanması öngörülüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert, tarafların Şengal konusunda anlaşmaya varmasını memnuniyetle karşılarken, ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği de, anlaşmadan ötürü Bağdat ile Erbil hükümetlerini kutladı.

Mutabakat, taraflar arasında uzun süre devam eden görüşmelerin ardından geldi. 

Anlaşmanın uygulanmasından umutlu olanların yanında, ülkede farklı siyasi grupların varlığı ve Başbakan Kazimi'nin parlamento desteğinin kısıtlı olması gibi nedenlerle uygulamanın kolay kolay hayata geçmeyeceğini savunanlar da mevcut.

"Anlaşmanın uygulanması Ezidi toplumunun acılarını hafifletecek"

Konuya ilişkin Independent Türkçe'ye değerlendirmelerde bulunan Ezidilerin ruhani lideri Mir Hazım Tahsin Beg'in yardımcısı Cehwer Ali Beg, anlaşmanın uygulanmasından umutlu olanlardan biri.

 

Cehwer Ali Beg
Cehwer Ali Beg / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Anlaşmanın uygulanmasının önünde hiçbir engel görmediklerini ve Bağdat hükümetinin bunu resmi olarak açıkladığını belirten Ali Beg, konuya ilişkin daha önce bilgilendirildiklerini söyledi.

Erbil ve Bağdat hükümetlerinin aldığı kararın halkın yararına olduğunu ve desteklediklerini aktaran Ali Beg, "Şengal’de 500 bin civarı insan IŞİD saldırısından dolayı evlerini terk etti. Saldırının üzerinden 6 yıl geçti. Bunların ancak yüzde 20'si evlerine dönebildi. Geriye kalan yüzde 80'i kamp gibi yerlerde çok zor şartlarda yaşıyor. Bunların eve dönebilmelerinin sağlanması gerçekten umut verici" dedi.

IŞİD'in Ezidi toplumuna büyük acılar yaşattığını ve Şengal'i viraneye çevirdiğini kaydeden Ali Beg, anlaşmanın uygulanmasının Ezidi halkının acılarını hafifleteceğini belirtti.

"Erbil ile Bağdat anlaşmasını destekliyoruz"

Ezidi toplumunun temsilcileri olarak anlaşmayı desteklediklerini dile getirten Ali Beg, "Bu bir anlamda Şengal halkının kendi kendini idare etmesi demek.. Yerli halktan güvenlik ve asayişi sağlamak üzere 2 bin 500 kişilik kuvvet oluşturulacak. Bu ekonomik olarak da bölge için önemli. Bölge silahlı milis gruplarından tamamen temizlenecek. Bunun yanında Bağdat ve IKB'ye bağlı Peşmerge güçlerinin de kolluk kuvveti olacak" diye konuştu. 

 

Erbil ile Bağdat ilişkileri kritik Şengal Anlaşması sınavında
Erbil ile Bağdat ilişkileri kritik Şengal Anlaşması sınavında / Fotoğraf: AA

 

Mutabakata varılan anlaşma maddelerinin yürürlüğe geçmesi durumunda bölgenin istikrara kavuşacağını kaydeden, Ali Beg, şunları kaydetti:

Maddeler uygulanırsa Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası kuruluşlar Şengal"in yeniden imarı için daha fazla inisiyatif alabilir. Talebimiz de bunların bölgenin imarı ve güvenliği için daha fazla sorumluluk üstlenmeleridir. Bu süreçte yapılacak her yardım bizim için çok önemlidir.

Ezidi toplumunun yeterince çile çektiğini belirten Ali Beg, tek isteklerinin Şengallilerin onurlu ve başı dik bir şekilde evlerine dönebilmesi için şartların oluşturulması olduğunu sözlerine ekledi.  

"İran ve Haşdi Şabi anlaşmaya karşı"

Ali Beg'in aksine, IKB Salahaddin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Nevzad Şukri, İran ve Haşdi Şabi faktörü nedeniyle mutabakatın uygulanmasının kolay olmayacağı görüşünde. 

Anlaşmayı önemli bulduğunu ve uygulanması durumunda 140'ıncı madde kapsamına giren tartışmalı bölgelerinin çözümüne de katkı sunabileceğini kaydeden Şukri, İran ve Haşdi Şabi'nin karşı çıkması nedeniyle mutabakatın uygulamasının çok zor olduğunu söyledi. 

 

Nevzad Şukri
Nevzad Şukri / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Tartışmalı bölgelerin 16 Ekim 2017'de Bağdat hükümetinin İran'ın desteğiyle kontrol ettiğini ve bölgelerin hala Haşdi Şabi'nin denetiminde olduğunu hatırlatan Şukri, "Bağdat’ın tartışmalı bölgelerde gücü çok sınırlı. Mevcut başbakan ABD'ye yakın bir isim ve İran ile de karşı karşıya gelmemeye çalışıyor. Dengeli bir siyaset yürüten Kazimi'nin eli zayıf. Öte taraftan İran ve Haşdi Şabi anlaşmanın uygulanmaması için her yolu deneyecektir" dedi.

"İran Rabia'dan kolay kolay vazgeçmez"

Mutabakatta yer alan bölgenin milis güçlerinden temizlenmesi ve yerli halktan oluşturacak kolluk gücünün kurulması gibi maddelerin İran ve Haşdi Şabi'nin kabul etmesinin zor olduğunu kaydeden Şukri, nedenini ise şu sözlerle izah etti:

Bölgede önemli bir konuma sahip Rabia'nın durumu göz ardı ediliyor. Rabia Suriye’ye açılan bir sınır kapısı. Rabia hem jeopolitik hem de stratejik olarak önemli bir bölge ve Haşdi Şabi'nin denetiminde. Rabia'yı istediği gibi kullanan İran, bölgede kurduğu suni koridorun denetimini sürdürmek için istediği zaman Suriye'ye silah, cephane ve milis taşıyabiliyor. ABD bundan rahatsız ancak bu uzun süredir böyle devam ediyor. Dolayısıyla İran'ın o bölgeden kolay kolay vazgeçeceğini düşünmüyorum.

"Bağdat'ın elinde Haşdi Şabi milislerini o bölgeden çıkaracak bir güç var mı?"

Anlaşmaya birçok ülke ve uluslararası kurumun da destek verdiğini anımsatan Şukri, "Desteğin olması iyi ancak sorulması gereken bir soru var. 'Anlaşmanın uygulanması veya hayata geçmesi için bir yaptırım olacak mı? Açık söyleyeyim anlaşmanın uygulanması çok kolay olmayacak. Mutabakat İran ve Haşdi Şabi'ye rağmen yapıldı. İran'a bağlı olan Haşdi Şabi milisleri sözünü ettiğimiz bölgeleri sorunsuz boşaltır mı? Çıkmak istemezlerse Bağdat'ın elinde milisleri o bölgeden çıkarabilecek bir güç var mı? Doğrusu pek emin değilim" değerlendirmesinde bulundu.

 

Haşdi Şabi güçleri / Fotoğraf: AA
Haşdi Şabi güçleri / Fotoğraf: AA

 

Haşdi Şabi bileşenlerinden bazı grupların anlaşmayı ihanet olarak tanımladığından söz eden Şukri, "Erbil ile anlaşmayı yapan Kazimi'nin dışında başka aktörler de vardır. Haşdi Şabi'nin bileşenlerinden Kays Gazali ve Hadi Amiri bunlardan bir kaçı. Bunlar İran'a yakın gruplar ve anlaşmaya karşı. Bunlar anlaşmanın Erbil'in elini güçlendirdiği görüşünde. Hatta bazı gruplar sosyal medya gibi platformlarda anlaşmayı ihanet olarak tanımladı" ifadelerine yer verdi.

Başbakan Kazimi'nin IKB’yle ilişkilerini düzeltmek ve Haşdi Şabi milislerini kontrol altına almak için çaba sarf ettiğinden söz eden Şukri, sözlerini şöyle tamamladı:

Anlaşma Erbil-Bağdat ilişkilerin gelişmesi için önemlidir. Uygulanması durumunda taraflar arasındaki normalleştirmeye katkı sunacağı muhakkak. Şengal'de yaşayanlar tekrar evlerine dönebilmesi ve bölgenin milis gruplardan temizlenmesi önemli konular. Evet, bu bir başlangıçtır. Ama her şey değildir. Çünkü çözülmesi gereken başka önemli meseleler de vardır. Erbil ve Bağdat dışında ABD gibi aktörlerin daha fazla çaba sarfetmesi gerek. Önümüzdeki günlerde buna dair ne tür adımlar atılacak hep birlikte göreceğiz.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU