Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grubu bulunan CHP, HDP ve İYİ Parti'nin ekonomi kurmayları, borçlanma limitinin de aşılması gerekçesiyle hükümete Meclis'e 'ek bütçe' sunma çağrısında bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Mehmet Bekaroğlu, Kovid-19 virüsünün ilave olarak neden olduğu ekonomik daralma ve bunun vergi gelirlerine olan etkisinin 2020 yılı bütçe uygulama sonuçlarında da gösterdiğini belirterek, "2020 yılında hükümete Merkezi Yönetim Bütçesi için tanınan kanuni borçlanma limiti aşılmıştır. 2020 yılı için Ek Bütçe Teklifi bir an önce Meclis'e sevk edilmelidir" dedi.
Şu anda harcama yetkisinin aşıldığını ve harcama tercihlerinde de sıkıntı yaşandığına dikkati çeken HDP Diyarbakır Milletvekili, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Garo Paylan, "Eğer daha fazla harcama yapmak istiyorsa, iktidarın mutlaka ek bütçe getirmesi ve hesap vermesi gerekir" görüşünü dile getirdi.
İYİ Parti Bursa Milletvekili, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu da Kovid-19'un hem dünya da hem de Türkiye'de daha önce yapılmış tüm programları anlamsız kıldığını, ortaya yeni bir gerçeklik çıkardığına işaret etti ve "2020 yılı bütçesini yeniden değerlendirmeliyiz. TBMM'ye ek bütçe sevk edilmeli, kamu dengeleri ve ekonominin değişen koşulları gözetilerek bu çerçevede yeniden ele alınmalıdır" diye konuştu.
Muhalefet partilerinin ekonomi kurmaylarının Independent Türkçe'ye yaptığı "ek bütçe" değerlendirmeleri şöyle:
"Ağustos 2020 ayı bütçe uygulama sonuçları mevcut tabloyu gizlemek amacıyla algı yönetimi aracı olarak kullanılmaktadır" diyen CHP'li Mehmet Bekaroğlu, 2020 yılında hükümete Merkezi Yönetim Bütçesi için tanınan kanuni borçlanma limitinin aşıldığını belirtti.
TBMM'ye ait olan bütçe hakkının elinden alındığını söyleyen Bekaroğlu, "2020 yılı için Ek Bütçe Teklifi bir an önce TBMM'ye sevk edilmelidir. 2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Hazırlık Çalışmaları yasal prosedüre uygun olarak yürütülmemektedir. Orta Vadeli Mali Program ve Orta Vadeli Mali Plan henüz yayımlanmamıştır" dedi.
"2021 bütçesi hazırlık çalışmaları ağır aksak yürümektedir"
Bekaroğlu, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:
2020 Ocak-Ağustos dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri, bütçe giderleri 761,4 milyar TL, Bütçe gelirleri 650,5 milyar TL ve bütçe açığı 110,9 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bütçe açığı 2020 yılı için öngörülen miktarın (138,873 Milyar TL'nin) yüzde 80'ine ulaşmış bulunmaktadır. Bu dönemde ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 669,8 milyar TL ve faiz dışı açık ise 19,3 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. 2020 Yılında Merkezi Yönetim Bütçe giderleri ocak-ağustos dönemi itibarıyla 761,4 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz harcamaları 91,6 Milyar TL, olarak gerçekleşmiştir. 2019 yılının aynı döneminde faiz harcamaları ise 69,3 Milyar TL. olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam faiz harcamalarının bütçeye olan yükünün arttığını göstermektedir. Borçlanma limiti aşılmıştır.
Kovid-19'un ilave olarak neden olduğu ekonomik daralma ve bunun vergi gelirlerine olan etkisinin 2020 yılı bütçe uygulama sonuçlarında da etkisini gösterdiğine dikkati çeken Bekraoğlu, Ağustos 2020 sonu itibarıyla gerçekleşen 110,9 milyar TL'lik bütçe açığı başlangıçta öngörülen 2020 yılı bütçe açık rakamının (138,873 milyar TL) yüzde 80'ine ulaşıldığını kaydetti.
Bekaroğlu, "Ekonomideki mevcut durum, söz konusu göstergeler ve eğilimler 2020 yılı bütçe gider, gelir ve borçlanma öngörülerinin tamamen değişmesi gerektiğini ifade etmekte, 2020 yılında Merkezi Yönetim Bütçesi için borçlanma gereğinin 300 milyar TL'yi aşacağı tahmin edilmektedir. Bu nedenle ek bütçe teklifinin bir an önce Meclis'e sevki gerekmektedir, bu aynı zamanda yasal bir zorunluluktur" ifadelerini kullandı.
Ağustos 2020 sonu itibarıyla gerçekleşen 110,9 Milyar TL'lik bütçe açığı rakamının başlangıçta öngörülen 2020 yılı bütçe açık rakamını aşacağının da dikkate alındığında ek bütçe yasa teklifinin bir an önce TBMM gündemine getirilmesi gerekmektiğini vurgulayan Bekaroğlu, "2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Hazırlık Çalışmaları yasal prosedürlere uygun olarak yürütülmemektedir. Orta Vadeli Mali Program ve Orta Vadeli Mali Plan henüz yayımlanmamıştır. 2021 yılı bütçesi ile ilgili ekonomik büyüklüklerin henüz saptanamadığı anlaşılmaktadır" dedi.
"Ek bütçe, Yeni Orta Vadeli Program ve Kalkınma Planı"
Kovid-19'un hem dünyada hem de Türkiye'de daha önce yapılmış tüm programları anlamsız kıldığını ve ortaya yeni bir gerçeklik çıkardığını hatırlatarak sözlerine başlayan İYİ Parti'li Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, bu kapsamda, 2020 yılı bütçesinin yeniden değerlendirmesi gerektiğini belirterek, "TBMM'ye ek bütçe sevk edilmeli, kamu dengeleri ve ekonominin değişen koşulları gözetilerek bu çerçevede yeniden ele alınmalıdır. 11. Kalkınma Planı'nı revize etmeliyiz. 3 yıllık yeni bir ekonomik program hazırlanmalıdır. Bu üç unsur ekonomik ve mali işleyişin çatısını oluşturur. Bu nedenle, ortaya çıkan yeni koşullara uygun olarak rasyonel bir bakışla yeniden ele alınmalıdır" şeklinde konuştu.
2020 yılının mevcut bütçedeki gelir ve harcama yetkileri ile tamamlanması gerektiğinin altını çizen Prof. Tatlıoğlu, "Başlangıçta çok ciddi eksiklikleri de bulunan 11. Kalkınma Planı da revize edilmezse anlamsızlaşır. Yürürlükte olan orta vadeli planın, kapsam ve hedefleri karşılığını yitirmiştir. Yürütmenin başı olarak Sn. Erdoğan, bütçe ve Kalkınma Planı için hazırlıkları acilen tamamlamalı ve ilgili düzenlemeleri TBMM'ye sevk etmelidir. Ayrıca bu planlar ile uyumlu 3 yıllık bir orta vadeli program yürütme tarafından ortaya konmalıdır" dedi.
"Tüm beklentiler tersyüz olmuş durumda"
Türk ekonomisinin tüm makro çerçevesinin, 11. Kalkınma Planı ve geçen eylül ayında ilan edilen Yeni Ekonomi Programı beklentilerine göre tasarlandığına dikkati çeken Tatlıoğlu, Kovid-19'un, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ekonomik program ve öngörüleri geçersiz hale getirdiğini vurguladı ve ekledi:
11. Kalkınma Planı ilan edilmesi gereken dönemden bir yıl sonra ilan edilmişti. Plan, yıllık ortalama yüzde 4,3 büyüme hedefi üzerine kurgulanmıştı. Geçtiğimiz yıl yüzde 0,9'luk büyümenin ardından bu yıl gerçekleşecek yüzde 5'lik daralma ile gerçekliğini tümden yitirecektir. Dolayısıyla, büyüme hedefiyle beraber diğer tüm kalemler için kapsamlı bir revizyon ihtiyacı vardır.
"Erdoğan, ek bütçeyi ve kalkınma planı revizyonlarını TBMM'ye göndermeli"
Ayrıca, geçen yıl ilan edilen Yeni Ekonomi Programı'nın, büyüme, işsizlik, dolar kuru ve bütçe açığı hedefleri bakımından karşılığını yitirmiş durumda olduğunu söyleyen Tatlıoğlu, "Ekonomik daralmaya bağlı olarak, özellikle 2020 yılı bütçesinin gelir kalemleri, hedeflerin çok uzağında kalacaktır" dedi.
"Diğer taraftan bütçedeki harcama kalemleri için öncelikler de değişmiştir" diyen Tatlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
Tüm bu göstergeler, ekonominin yeni bir plan ve programa bağlanmasını zaruri kılmaktadır. Bu bakımdan yürütmenin başı olarak sayın Erdoğan, 2020'nin ikinci yarısı için ek bütçeyi ve revize edilmiş 11. Kalkınma Planı çalışmalarını en kısa sürede TBMM'ye göndermelidir.
"Bütçe hakkı Meclis'indir"
"Bütçe hakkı Meclis'indir dolayısıyla milletindir ve halkındır" diye söze başlayan HDP'li Garo Paylan, "Biz hükümete 2020 yılı bir harcama ve vergi toplama yetkisi verdik. Ancak şu anda harcama yetkisi aşılmış durumda ve harcama tercihlerinde de ciddi bir sıkıntı var. İktidar kaynakları saray yapmaya, savaşlara ve yandaşlara harcıyor ve bu noktada ciddi bir bütçe açığı verdi" ifadelerini kullandı.
Hükümetin, Kovid-19 döneminde halkın temel ihtiyaçlarını güvence altına almadığını ve harcama yetkisini ile borçlanma yetkisini de aştığını söyleyen Paylan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Bütün bu harcama yetkisinin aşımını bir torba yasadaki ek bir madde ile geçen yıl yaptıkları gibi yeniden kapatmak istiyorlar. Ancak biz onlara sınırlı bir yetki verdik; bu yetkiyi aştıysan bu yetkiyi niye aştığının hesabını da millete ve milletin vekillerine vermek zorundasın. Eğer daha fazla harcama yapmak istiyorsa iktidarın mutlaka ek bütçe getirmesi ve hesap vermesi gerekir. Meclis'e bir ek bütçe getirilmesini talep ediyoruz.
Bütçe kanunu nedir?
TBMM Kanun ve Kararlar Başkanlığı'nca hazırlanan 'Yeni Sisteme Göre Yasama El Kitabı'na göre 'bütçe süreci' şöyle aktarılıyor:
- Bütçe kanunu, devletin gelecek bir dönemdeki gelirlerini ve harcamalarını tahmin eden ve yürütme organına harcamaların yapılması, gelirlerin toplanması konusunda yetki ve izin veren bir kanundur.
- Bütçe, mali yıl içerisinde yapılacak giderleri ve elde edilecek gelirleri tahmini olarak gösterir. Mali yıl, 1 Ocak-31 Aralık arasındaki süreyi kapsamaktadır. Bütçenin uygulanması için verilen izin süresi 1 mali yıl ile sınırlıdır.
- Zorunlu nedenlerle merkezî yönetim bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe ödenekleri, bir önceki yıl bütçe başlangıç ödeneklerinin belirli bir oranı esas alınarak belirlenir.
- Geçici bütçe uygulaması 6 ayı geçemez. Cari yıl bütçesinin yürürlüğe girmesiyle geçici bütçe uygulaması sona erer ve o tarihe kadar yapılan harcamalar ve girişilen yüklenmeler ile tahsil olunan gelirler cari yıl bütçesine dahil edilir.
- Geçici bütçe kanununun da çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır.
- Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerindeki ödeneklerin yetersiz kalması halinde veya öngörülmeyen hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, karşılığı gelir gösterilmek kaydıyla, kanunla ek bütçe yapılabilir.
© The Independentturkish