Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi, ülkesinin Sırbistan’la yaptığı savaştan, NATO ve Avrupa Birliği (AB) yolculuğuna kadar birçok konuda soruları yanıtladı.
Ölüm, vahşet, toplu tecavüz ve etnik temizlikle sonuçlanan Balkan savaşlarının bir daha yaşanmaması için gidilecek yolda, Taçi'nin önünde de zorlu bir süreç var.
Kensington’da bir otel odasında mavi-beyaz ekoseli gömleği ve blucin içinde rahat görünen Taçi, kendisiyle 20 yıl önce tanıştığımda savaş yorgunuydu. Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) adına yürüttüğü epey zorlu bir askeri operasyonun hemen sonrasında tanışmıştık; tükenmiş ve solgun haldeydi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kosova’da acımasız bir savaş yaşanıyor, NATO Sırbistan’ı bombalıyor ve Rusya’yla Batı arasındaki karşılıklı sert suçlamalar birbirini izliyordu.
Bugünlere gelindiğindeyse Batılı ülkeler, içten içe kaynayan ve yeniden alevlenme tehlikesi bulunan kan davasının üstüne bir çizgi çekmeleri için eski hasımlara, Sırbistan ve Kosova’ya baskı yapıyor.
Bu ülkelerin bir zamanların boyun eğmez milliyetçileri olarak görülen iki lideri - Taçi ve Aleksandar Vucic - müzakerelerde bulunuyor. Bunlardan biri geçenlerde yapılan Münih Güvenlik Konferansı’nda gerçekleşti. Bir diğer müzakere turununsa yakın zamanda başlaması bekleniyor.
Her iki tarafta da AB ve - Kosova melesinde - NATO üyeliğinin uzun vadeli barışı sağlamada çok önemli olduğuna dair genel bir uzlaşı hakim.
Londra ziyareti sırasında The Independent'a konuşan Taçi, ülkesinin üyelik yolundaki kararlılığını şu sözlerle dile getiriyor:
“Kosova’da karşımızdaki koşullarda bizi bekleyen tek gelecek, gidebileceğimiz tek yön AB üyeliğidir. Bu konuda hiç şüphemiz yok. Kosova olarak NATO ve AB üyeliklerini hak etmek için üzerimize düşen tüm vazifeleri yerine getireceğiz. Zamanla AB içinde, Arnavutluk, Makedonya, Karabağ ve Sırbistan’la, tüm bölgeyle sınırların kalkmasını istiyoruz. NATO’ya gelince, katılmak için 5-10 yıllık bir zaman dilimini, belki de daha azını konuştuğumuzu düşünüyorum.”
Yunanistan, İspanya, Romanya ve Kıbrıs gibi bazı AB üyesi ülkelerin Kosova’nın bağımsızlığını tanıdığını hatırlatan Taçi, “Bazı AB ülkelerinin birtakım konularda yaşadığı bölünmüşlük, Kosova meselesinde de karşımıza çıkıyor. Uluslararası birlik, (Sırbistan’la) anlaşma sağlama adına ihtiyaç duyduğumuz desteği gerçekten sağlayabilir. Böyle bir gelişmenin süreci hızlandıracağından şüphem yok” şeklinde konuşuyor.
Bu arada İngiltere’nin AB’den ayrılması konusunda da değinen Taçi, “İngiltere’siz bir AB, özünden çok şey kaybedecektir. Bu, gerek AB gerekse Kosova’daki bizler için iyi bir durum değil” ifadelerini kullanıyor.
Haşim Taçi, Kosova’da bir dönem UÇK’yı yönetirken ve NATO savaş uçakları Sırbistan semalarında dolaşırken, bugün Sırbistan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Vucic de Belgrad’daki Slobodan Miloseviç hükümetinde enformasyon bakanıydı. Şimdilerde Batı’nın birlikte iyi iş yapabileceği biri olarak görülen Vucic’in Sırp siyasetinde reform yaptığına inanılıyor.
Taçi, Sırp lider hakkında konuşurken, “Vucic tamamen değişti. Bunda çoğunlukla, yaptığı hataların getirdiği zor zamanlardan geçmiş olması etkili oldu. Kendisinin bağlı olduğu rejim, bir zamanlar yalnızca Kosova, Bosna ve Hırvatistan’a değil, bizzat Sırbistan’a da büyük zararı dokunan canavar bir rejimdi” ifadelerini kullanıyor.
Vucic’le 1998-1999 yıllarında karşıt taraflarda yer aldıklarını belirten Taçi, gelinen süreci değerlendirirken “Hepimiz olumlu yönde değiştik. Gelişmek zorundaydık. Şimdi savaş ve çatışmayı değil, barışa ulaşmayı konuşuyoruz” diye ekliyor.
Öte yandan Kosova Cumhurbaşkanı Taçi’nin önünde çözmesi gereken kendi sorunları var. 2017’de Lahey’de kurulan Kosova Özel Mahkemesi, aralarında Taçi’nin de olduğu UÇK kadrolarındaki üst düzey isimler hakkındaki savaş suçu iddialarını araştırıyor.
Bu konuda korkacak hiçbir şeyi olmadığında ısrar eden Kosova lideri, “Asla kaçmayacağız, çekinmeyeceğiz, gerçeklerle yüzleşeceğiz. Bu meselenin de şeref ve dürüstlükle üstesinden geleceğimize eminim” diye konuşuyor.
UÇK’ya liderlik yaptığı için gurur duyduğunu ancak uluslararası toplumun çifte standart uyguladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Taçi, şu ifadeleri kullanıyor:
“Kosova’da yaşananlar konusunda Sırbistan’da soykırımla ilgili ne bir dava ne de bir mahkumiyet gördük. Uluslararası toplumun bu suçlar karşısındaki sessizliği, bizler için endişe sebebidir. 15 bin sivilimiz öldürüldü. Hesaplamalara göre 20 bine yakın insanımız cinsel şiddet kurbanı oldu. Kosova içindeki ve çevresindeki sivillere yönelik yaklaşık 200 katliam yapıldı. Uluslararası adalet, bu suçların sorumlularını mahkum etmede başarısız oldu.”
Balkanlar’ın üzerindeki tarihi yüke atıfta bulunan Taçi, “Pek tabi en büyük engeli geçmişte bıraktık. Bununla birlikte bölgeye baktığımızda, özellikle de Makedonya ve Yunanistan arasındaki anlaşmazlığın ardından sıra gerçekten bize geldi” diyor.
Şimdi temel konunun, Kosova ve Sırbistan’ın barış anlaşmasına ulaşması olduğuna dikkati çeken Taçi, “Savaşlarda mücadele vermiş bizlerin, sonraki nesillere bırakacak barışçıl bir gelecek üzerinde kafa yorması gerekiyor. Bu, bizim ve Avrupa için önemli” diye vurguluyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news
Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol
© The Independent