ABD koronavirüsle savaşı neden kaybediyor?

Trump yönetiminin salgına doğru yanıt vermediğini işaret eden birçok gelişme yaşandı

Donald Trump koronavirüs brifinglerinde zaman zaman tartışmalı iddialarda bulundu (Reuters)

Ülke genelinde 5, 6 milyondan fazla kişinin enfekte olduğu, en az 173 bin kişinin de hayatını kaybettiği ABD, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında dünyada birinci sıradaki yerini koruyor.

Başkan Donald Trump’ın salgını hafife alan açıklamaları ve halka verdiği “dezenfektan içme” tavsiyeleri başta olmak üzere yönetimin pandemiyle mücadele karnesi kırıklarla doluyor, ülkede karamsarlık da en az salgın kadar hızla yayılıyor.

Salgın sağlık krizine yol açmakla kalmayıp milyonlarca kişinin işsiz kaldığı bir ekonomik krizi de beraberinde getiriyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Zamanında birçok kişinin göç etme hayalini kurduğu ABD’de artık rekor sayıda kişi vatandaşlıktan çıkarak Yeni Zelanda gibi ülkelere yerleşmenin yollarını arıyor.

Diğer taraftan kasım seçimlerinde oy verme sürecinin salgını daha karmaşık bir hale getirebileceği öngörülüyor.

Time dergisinin de analizinde yer verdiği bilgilere göre, birkaç ay içinde yaşananlar ABD’nin koronavirüse karşı savaşı neden kaybetmekte olduğunu ortaya koyuyor:

Bahar döneminde kısa süreliğine de olsa umut belirmiş, büyük kayıpların verildiği New York eyaletinde gerekli olmayan işletmelerin kapatılması ve halkın maske takıp sosyal mesafe uygulamasına riayet etmesiyle birlikte çan eğrisi düzleşme belirtisi göstermişti.

Ancak diğer eyaletler bahar sonu ve yaz başında bir bir açılmaya başlayınca tablonun da rengi değişti.

Güneyde Teksas, Arizona ve Florida gibi eyaletlerde yeni sıcak noktalar belirdi, Indiana, Illionis ve Minnesota gibi Ortabatı eyaletler de onları izledi.

Virginia 7 Ağustos’ta, Kaliforniya 10 Ağustos’ta günlük en yüksek vaka sayısını gördü ve ülke genelinde hastaneye yatırılma oranları ve can kayıpları korkutucu derecede yükseldi.

G7’nin diğer üyelerinin (Kanada, Birleşik Krallık, Fransa, Japonya, Almanya ve İtalya) hiçbirinde salgın ABD’deki kadar kontrolden çıkmadı.

Siyasi liderlik her kademede başarısız oldu, ülkede genel anlamda bilim insanlarına, medyaya ve uzmanlara güven kayboldu.

Amerikan federal hükümeti kriz zamanında kendi halkının sağlığını ve refahını koruma görevini yerine getiremedi.

Halk sağlığı yetkilileri ve diğer bazı isimlerin çabalarına rağmen seçilmiş birçok ABD’li yetkili Kovid-19’u ilk görüldüğü andan itibaren ciddiye almadı ve zaman geçtikçe virüsün büyük bir tehdit teşkil ettiği anlaşıldı.

Federal kaynaklar yetersiz kalınca bazı hastanelerin yetkilileri, doktorlar ve bakım servisi çalışanları gizli yollardan Çin’den fahiş fiyatlarla koruyucu ekipman getirtmek zorunda kaldı.

Ne var ki salgının doruk noktasına çıktığı sırada federal hükümet bu tür sevkıyatların da yolunu kesti.
 


Trump'ın salgına uygun yanıt vermediğine dair kanıtlar, bırakın sayfaları, kitapları dolduracak kadar birikti:

Virüsü küçümsediği için ilk haftaları boşa harcadı.

Salgının öylece “yok olup gideceği” gibi hayal ürünü bir fikirde inat etti.

Çin'den yolcuların gelişini yasakladı ancak yeterli test ve izleme programı oluşturmayarak kazandığı o zamanı da çarçur etti.

Eyaletleri kendi yönetiminin talimatlarına göre yeniden açılmaları konusunda teşvik etti.

Dahası, ABD’deki durumu iyi göstermeye yarayacak istatistikleri bulup çıkardı, bazı zamanlarda da yanlış istatistikler verdi.

Uzmanlara göre Trump’ın en büyük hatalarından biri, bilim insanlarının uyarısına ve salgını önceden görmüş Orta Asya ülkelerinin etkililiğini test etmesine rağmen yakın zamana kadar maske takılmasına yönelik itirazı oldu.

Aylarca kimse onu maske takarken göremedi, liderlerinin teşvik etmediği bu uygulama Trump destekçilerinin de direnişiyle karşılaştı.

11 Temmuz’da tıbbi bir sağlık merkezini ziyareti sırasında maskeyle görüldü. O tarihe kadar ABD 130 bin vatandaşını salgında kaybetmişti.

Maske dışında federal hükümetin göze çarpan başarısızlıklarından biri de yeterli test altyapısını sağlamamış olmasıydı.

Bazı Amerikalılar test sonuçlarını almalarının iki haftadan fazla sürdüğünü söyledi. Araştırmacılar sonuç almadan geçen iki günden sonrasının yayılmayı önleme açısından zaten bir anlamı olmadığını vurguladı.

Trump ise test kapasitesini artırmak için çağrıda bulunmak yerine “ABD’nin daha az test yapması” gerektiğini ima etti, son zamanlarda ülke genelinde vaka artış nedenini “fazla test yapmaya” bağladı.

 

Independent Türkçe, Time

DAHA FAZLA HABER OKU