Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası'nda Süper Lig'de geriden gelip sezonu üçüncü bitirmenin bir başarı olduğunu ama şampiyon olamamanın üzüntüsünü de yaşadıklarını söyledi.
Beşiktaş'ın şampiyonluktan başka amacının olamayacağını belirten Çebi, "Sezonu üçüncü bitirdik. Keşke şampiyon olabilseydik. Sergen Yalçın ile şampiyon da olabiliyorduk. Kaybettiğimiz abuk subuk maçlar olmasa şu anda şampiyonduk. Süper Lig'de 13'üncülükten 3'üncülüğe çıkmak başarıdır ama şampiyon olamamak da bizim için mutsuzluk kaynağıdır" ifadelerini kullandı.
Yönetime takımın yapısının oluşmasının ardından geldiklerini aktaran Çebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
Üst üste 6-7 galibiyetle takım toparladı, daha sonra düşüşe geçtik. Abdullah Avcı ile yollarımızı ayırdık. O da bu kararın doğru olduğunu düşündü. Takdiri yönetim kuruluna bırakmıştı. Cesaretle bunu göğüsledik. Sergen hocayı çağırdık. Beşiktaş'ın çocuğu olması pazarlık konusunda elimizi güçlendiren konuydu. Ekonomik koşullar nedeniyle camianın öze dönüş konusunda beklentisi vardı. Hocayı bu şekilde tercih ettik ve göreve getirdik. Doğru da yapmışız. Yönetim kurulunun başarısıdır. Sezon ortasında hocayı göndermek, yenisini almak önemli karardı. Biz bu kararı aldık, doğru yapmışız. İyi oldu.
Sergen Yalçın'ın sürekli kazanma arzusuyla hareket ettiğini vurgulayan Çebi, "Sergen hocanın hücum futboluna yönelik, sürekli gol arayan bir futbol anlayışı var. Bunlar teknik taktik konular. Sergen hocamızın bizim için en önemli tarafı Beşiktaş'ın gençlerine de değer vereceğini bize hissettirmiş olmasıdır. Hocamızla aramızda sorun yok, ikimiz de aynı şeyleri düşünüyoruz" diye konuştu.
Sergen Yalçın'ın uzun süre Beşiktaş'ta çalışmasını arzu ettiklerini anlatan Çebi, şu değerlendirmeyi yaptı:
Temennim Sergen Yalçın, camı kırınca lazım olanlardan olmasın. Ömrünü Beşiktaş'ta geçirsin istiyoruz. Başarılı olacak. İnşallah başarıları burada yaşar, emekliliği de burada yapar. Arzum, temennim bu.
"Anadolu kulüpleriyle neredeyse aynı seviyeye geldik"
Süper Lig'de son 10 yılda iki farklı şampiyon çıktığının hatırlatılması ve Türk futbolunda bir eksen kaymasının olup olmadığının sorulması üzerine Çebi, şunları söyledi:
Haksız rekabet her zaman için sağlıksız bir şeydir. Uzun süre Türk futbolunda haksız rekabet olduğunu söyleyebiliriz. Yüzde yüz değil ama insanın aklına bu geliyor. Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın, Galatasaray'ın, Trabzonspor'un imkanları biraz daha fazlaydı. Dolayısıyla transferlerde daha fazla eli açık davranabiliyorsunuz. Taraftarı az, sponsorlukları fazla olmayan Anadolu kulüpleri aynı harcamayı yapamıyor. Bugüne kadar bunu yaşadık.
Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın ekonomik anlamda güçlü olmasının transferde bir rahatlık yaşattığını kaydeden Çebi, "Artık o paralar olmayınca futbol ekonomisi buna izin vermiyor. Fuzuli harcamalara müsaade etmiyor. Bu olmayınca Anadolu kulüpleriyle neredeyse aynı seviyeye geldik. Anadolu takımına düşük parayla gelen ama ücretini alan oyuncu daha mutlu oynayabiliyor. Büyük paralarla gelen ama alamayanlar mutsuzluk yaşayabiliyor. Bu ekonomik şartlarda bütün takımların birbirleriyle dişe diş mücadele edebileceğini düşünüyorum" diye konuştu.
"Beşiktaş'ı derleyip toparladığımda görevimi yapmış olacağım"
Yönetim olarak ekonomiyi düzeltmek istediklerini anlatan Çebi, düzelmiş ekonomiyle başarılı sportif sonuçlar almaya devam edeceklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
Benim hep parayı ve sıkıntıları konuştuğumu söylüyorlar. Ben bunları söylemeye devam edeceğim. Camia son genel kurulda beyaz yalan söyleyenlerle şeffaflık arasında seçim yaptı. Ben şeffaf olmaya devam edeceğim. Taraftarımı ailenin parçası olarak görüyorum. Ailenin dertleriyle ilgilenmek istemeyen, paylaşmak istemeyen o ailenin parçası olamaz. Ağlamaya devam edeceğim. Bir ailenin içinde acı ve güzel günler olabilir. Sadece güzel günler yaşamak isteyenlerin Allah yolunu açık etsin. Bana kızsınlar önemli değil.
"Ağlamayan bir başkanları inşallah ileride olacak" diyen Çebi, şu değerlendirmeyi yaptı:
Beşiktaş'ı derleyip toparladığımda görevimi yapmış olacağım. İnşallah ileride işleri oturmuş, çok iyi giden, ağlamayan bir başkanları olur. Bizim yaptığımız ağlamak değil. Ağlamıyoruz, durum tespiti yapıyoruz. Durumu anlatmaya devam edeceğiz.
Yeni yapılanmada altyapının önemine değinen Çebi, "Almanya, Hollanda, Afrika'dan da çocuklar olabilir. Kendi altyapımızdan çocuklara da yer vermemiz lazım. Altyapımızdan yeteri kadar çocuk maalesef yer almamış. Uzun vadeli düşünüyoruz. Biz popülist politikalarla gelmedik. 'Uçaklara 3-5 milyonluk çocukları koyalım, şov yapalım' diye gelmedik" şeklinde konuştu.
Transfer politikası
Takımdan gidenlerin henüz belli olmadığını, Burak Yılmaz ile bile hala teknik detayları görüştüklerini dile getiren Çebi, şunları kaydetti:
Şampiyonlar Ligi için transferlerimiz bir seviye fark edebilir. Kimse uçuk kaçık şey beklemesin. Araya güçlü santrafor, orta saha ve stoper için elimiz açık olabilir. Biz keşke ikinci olabilseydik. Trabzonspor'un alacağı ceza ile Avrupa'ya giden bir takım olmayı Beşiktaş arzulayamaz. Beşiktaş çok farklı bir camia. Süleyman Seba, şampiyonluk uçağında başka takım futbolcusu var diye 'Sevinmeyin' diyen bir başkandı.
"Trabzonspor ile geliri paylaşın' demek komik"
UEFA'dan men cezası alan ve gelecek sezon Avrupa kupalarına katılma konusunda CAS'tan gelecek cevabı bekleyen Trabzonspor'un yerine Şampiyonlar Ligi'ne katılması beklenen Beşiktaş'ın başkanı, Avrupa gelirlerini Trabzonspor'la paylaşın iddialarına şu yanıtı verdi:
'Trabzonspor ile geliri paylaşın' demek komik. Daha önce 'Ligler oynanmasın, Avrupa'ya biz gidelim, parayı getirelim ve paylaşalım' dedik. Ancak lig oynandı. Şimdi eğer biz Avrupa'ya gidersek, Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceğiz.
"UEFA, futbolcu sendikası olmuş ve bundan rahatsızım"
Yayıncı kuruluştan Süper Lig'deki ödemelerini henüz alamadıklarını dile getiren Çebi, "Yayıncı kuruluş önümüzdeki seneler için indirim istiyor ve gerekçesi pandemi. Biz de futbolculardan indirim istiyoruz ama 'Bize ne' diyorlar. UEFA kural koyucu olmasına rağmen bu pandemi döneminde kural koymadı. UEFA, futbolcu sendikası olmuş ve bundan rahatsızım. Kontratları anladık da pandemi başlamış, dünyada yer yerinden oynamış, insanlar aylarca sokağa çıkamamış. Futbolcular 'Bize ne' diyor da dönün tribüne bakın, taraftar mı var" şeklinde tepki gösterdi.
UEFA'nın pandemi sürecinde futbolcuları koruyup kulüpleri düşünmediğini ve bu nedenle yanlış yaptığını savunan Çebi, şu yorumu yaptı:
Galatasaray'da Onyekuru, Fenerbahçe'de Max Kruse, bizde de Victor Ruiz gitti. Pandemi dönemine kadar paralar ödendi. Ruiz'in yerinde olsam 'Pandemi döneminde paramı alamadım, pandemi diye bir şey yoktur, tanımıyorum' deseydi, doğruyu söylemiş olurdu. Elneny neden gitmedi? Mart, Nisan, Mayıs ödemesi yapamadık çünkü kasamıza giren para yok.
Düzenledikleri "Bırakmam Seni" kampanyasıyla, geçen senenin bonservislerini ödediklerini söyleyen Çebi, "Ljajic'in 4,5 milyon Euro'luk, N'Koudou'nun 4 milyon Euro'luk bonservisi duruyor. Restaurantlarda olur ya 'Ben yedim, babam ödesin' durum aynen öyle" ifadelerini kullandı.
"Kendi imkanlarımız var, biz yapalım bu işi"
Süper Lig'in yayın haklarını elinde bulunduran beIN Sports'u da sürekli indirim talepleri nedeniyle eleştiren Beşiktaş Başkanı, maçları kulüplerin yayınlaması önesininde bulundu:
Kendi imkanlarımız, TRT'miz var, A Spor var, birçok spor kanalımız var. Biz yapalım bu işi. Kulüpler birliği olarak bir vakıf kuralım. TV kanallarının masraflarını verelim, kalan parayla biz geçinelim. Bu rekabeti yaratamazsak, her gelen indirim ister. Neden bunu istiyorlar, çünkü rakipsizler. 50-100 milyon Euro koyarız, şirketi kurarız ve gideriz TRT'ye 'Birlikte yapalım' deriz. Onlar masraflarını alır, biz de kalan parayı bölüşürüz. Yayıncı kuruluş rakibi olmadığı için sürekli 'İndirin' diyor.
Arkadaşlarıyla uyum içerisinde çalıştıklarını ve mutlu olduğunu dile getiren Çebi, şu ifadeleri kullandı:
Kimi yönetici 500 bin, kimi 350 bin, kimi 1 milyon verdi. Ben de 3-4 milyon Euro verdim. Herkesin Beşiktaş için bir hissiyatı var. Neden ben yönetimi yenileyeyim? Eğer biri çıkıp, 'Ben adayım, sen kazayla geldin ve senden daha iyi Beşiktaş'ı yöneteceğim' derse, seçime giderim. Eski yönetimden bazıları sürekli troll hesaplar, sürekli toplantılar... Nedir derdiniz, beni indirmek mi? O zaman neden gittiniz?
Ahmet Nur Çebi'nin takımdaki oyuncuların durumuyla ilgili açıklamaları şöyle:
Burak Yılmaz, Lille'e gitmek istedi, şu an kendisiyle kontrat detayları konuşuluyor. Bittiği zaman kamuoyuyla paylaşacağız
Gökhan Gönül ve Caner Erkin oynamak istiyorsa, ekonomik şartlarımız belli ve devam ederiz. Şartlarımız uymuyorsa, bir başkası daha fazlasını veriyorsa, saygı duymamız lazım
Sergen Hoca, Atiba'nın kalmasını istiyor. Erdal Torunoğulları yarın ya da öbür gün kendisiyle görüşecek. Umarım el sıkışırlar.
Independent Türkçe, AA