Hukukun Üstünlüğü Platformu çatısı altında bir araya gelen hukukçu dernekleri dün İstanbul'da geniş katılımlı bir toplantı yaptı ve kentin ikinci barosunu kurmak için çalışmalarını hızlandırdı.
Platformun bileşenlerinden biri de Hukukçular Derneği.
Dernek, kamuoyunda "çoklu baro" düzenlemesi olarak bilinen "Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" teklifi henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine gelmeden baro yönetimlerinde nispi temsilin olması ama baroların bölünmemesi gerektiğini açıklamıştı.
Dernek, Ankara'ya doğru "Savunma Yürüyüşü" başlatan baro başkanlarına yapılan polis müdahalesine de tepki göstermişti.
Sonuçta yasa teklifi TBMM'den geçti ve 5 binden fazla avukata sahip şehirlerde birden fazla baronun kurulabilmesinin yolu kanunen açıldı.
Yeni sisteme göre yeni baro kurmak için 2 bin imzayla Türkiye Barolar Birliği'ne (TBB) başvuru yapılması ve bundan sonra genel kurul sürecinin başlaması gerekiyor.
"Alana indik, baro çalışması başladı"
Hukukçular Derneği Genel Başkanı Cavit Tatlı, platform üyesi derneklerin artık alana indiğini ve yeni baronun temellerinin atılmaya başlandığını belirtti.
Yoğun bir istişare sürecinin başladığını kaydeden Tatlı, 3 bin imzayla yeni baro için başvuru yapmayı hedeflediklerini vurguladı.
Tatlı, dernek üyelerine yönelik bir anket çalışması yaptıklarını ve “yeni baro” kurma fikrinin ağırlık kazandığını söyledi.
"Baro psikolojik olarak çoktan bölünmüştü"
"Çoklu baro fikrine karşıydık ama kanun geçti. Bu bir bakıma da bizim mesleki hayallerimizi gerçekleştirmemiz için bir fırsat sunuyor" diyen Tatlı, mevcut İstanbul Barosu yönetiminin kendileri dışında hiçbir kesime söz hakkı tanımadığını ve avukatları ötekileştirdiğini savunarak, "Zaten baro yönetiminin bu tavrı baroyu psikolojik olarak çoktan bölmüştü" dedi.
"Mevcut baro yönetimi azınlıkta olsaydı yine bu sistemi mi savunacaktı? Şimdiye kadar en az 100 alternatif baro modelini gündeme getirirlerdi" diyen Tatlı şunları söyledi:
"Baro süreçlerinde yüzlerce, binlerce avukatın oyunu alan gruplara söz hakkı tanımayacaksınız, onların değerlerini, düşüncelerini, önerilerini görmezden geleceksiniz ama o avukatlar yeni baro kurmak için harekete geçtiğinde 'Baroyu böldürmeyeceğiz’'diye onlara çıkışacaksınız öyle mi? Ne yapacaktık? Stokholm sendromuna yakalananlar gibi cellatlarımıza aşık mı olacaktık? Hayır, eğer yasa çıktıysa onurlu insanlar gibi kendimizi bu tiyatronun dışına atıyoruz ve gerçek, özgürlükçü, demokratik bir baro nasıl olur bunu herkese göstermek istiyoruz"
"Başörtüsü yasakçısı tavırlarıyla Çağdaş Avukatlar Grubu’nu bölenler şimdi baroyu yönetiyor"
İstanbul Barosu seçimlerini kazanan grubun adının 2002'ye kadar Çağdaş Avukatlar Grubu olduğunu ancak o yıl yapılan seçimlerde grubun adının "Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu" olarak değiştiğini hatırlatan Tatlı, "Çünkü Çağdaş Avukatlar Grubu adına seçime girerek kazanan Yücel Sayman başörtülü avukatlara karşı daha ılımlı yaklaşıyordu. Bunu bile içlerine sindiremeyenler gruplarının isimlerini değiştirdiler ve Çağdaş Avukatlar Grubu’nu bölerek 'Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'nu kurdular. İlkeleri de başörtüsü yasakçılığıydı. Bu zihniyet hala baro yönetiminde ve maalesef onlarla oturup konuşabileceğimiz bir zemin kalmadı" diye konuştu.
© The Independentturkish