İşçi sınıfından insanların market ürünü aşırmasına "yağmalama" denen Orwellyan bir çağda yaşıyoruz. Öte yandan zengin insanların yüz milyarlarca dolar çalmasıysa sadece iyi işleyen bir “kamu düzeni”.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu sabah (29 Mayıs -ed.n) manşetler baştan aşağı yağmalamalara, net konuşmak gerekirse, polisin silahsız Afro-Amerikan bir adamı katlettiği görüntülerin ardından Minneapolis'te başlayan yağmalamalara ayrılmıştı. Modern gündelik dilde “yağmalama” kelimesi yüklüdür, her türden ırksal ve sınıfsal çağrışımla birlikte gelir. Ve "yağmalama" gibi terimlerin sıklıkla medyanın fark edilmeksizin bizi ekonomi, suç ve cezalandırma gibi konularda belirli ve çarpıtılmış şekillerde düşünmemiz için eğittiği yollardan biri olduğunu anlamamız gerekiyor.
İşçi sınıfından insanların market ürünleri aşırması “yağmalama” olarak görülür. Buna karşın zengin eşrafın ve şirketlerin, sınıf savaşımlarında her şeyi gizlemek için suç mahalini aleve veren Washington'daki kundakçı politikacıların yardım ve kışkırtmaları eşliğinde milyarlarca dolar çalması iyi ve gerekli "kamu düzeni" olarak kabul edilir.
Burada işleyen derin programlamayı gerçekten anlamak için hükümetimizin rutin siyaseti haline gelen ve tahrip edilmiş bir Target mağazasından çok daha geniş çaptaki soygunlarını tanımlamak için "yağmalama" kelimesinin neredeyse hiçbir zaman kullanılmadığını göz önünde bulundurmak gerek.
Yağmalama sözlükte gerçekten de yolsuzluk aracılığıyla “özellikle büyük ölçeklerde soygun yapma” olarak tanımlanıyorsa, işte nadiren “yağmalama” dediğimiz yağmalamalar arasından 10 örnek:
“FED Yatırımcı Sınıfı Kurtardı”: "Bu devasa hükümet sübvansiyonu sayesinde, Boeing ve Carnival Cruises gibi büyük şirketler doğrudan para almaktan kaçınabiliyor ve çalışanları işte tutmak için gereken yükümlülükleri göz ardı edebiliyordu."
“Koronavirüs Destek Paketindeki Vergi Değişikliğinin Sağladığı Gelirin yüzde 80'i Milyonerlere Gidecek": “İşletme sahiplerinin neleri vergilerden düşebileceğini değiştiren düzenleme ülkenin en zenginlerinin 2020 için yaklaşık 82 milyar dolarlık (yaklaşık 560 milyar TL) vergi mükellefiyetinden kaçmasını mümkün kılacak.”
“'Gizli Kurtarma' Petrol Şirketlerine Milyonlarca Dolar Kazandırıyor": “2,2 trilyon dolarlık (yaklaşık 15 trilyon TL) teşvik yasasının bir hükmü (şirketlere) son zararları düşürmek için daha fazla serbesti sağlıyor... Değişiklik yalnızca petrol endüstrisine yönelik değildi. Fakat yapısı gereği, rekor kârlar elde eden enerji şirketlerine benzersiz bir avantaj sağlıyor."
“Ekonomik Kurtarma Paketindeki Vergi İndirimi Sürprizi": “Geçen ay yasalaşan ekonomik kurtarma paketi kapsamında federal hükümet geçici vergi indirimleriyle 174 milyar doları (yaklaşık 1,2 trilyon TL) ağırlıklı olarak zengin bireylere ve büyük şirketlere dağıtıyor."
“En Zengin Hastaneler Zorlanan Sağlık Hizmeti Sağlayıcıları İçin Getirilen Kurtarma Paketi Kapsamında Milyarlarca Dolar Kazandı”: “20 büyük zincir, 100 milyar dolardan (yaklaşık 700 milyar TL) fazla nakit paraya sahip olsalar bile, 5 milyar doları (yaklaşık 34 milyar TL) geçen federal ödenekler aldı.”
“En Tatlı Koronavirus Kurtarma Paketini Havayolları Kazandı“: “Hükümetin sektörü canlandırmak için kullandığı 50 milyar dolar (yaklaşık 340 milyar TL) vergi mükelleflerinden hissedarlara büyük bir hediye.”
“Sıkıntı Çeken Büyük Şirketler Küçük İşletmeler İçin Kredi Programı Kapsamında Kurtarma Parası Aldı”: “Sözde Maaş Koruma Programı'nın amacı (Paycheck Protection Program) ekonomi göründüğü kadarıyla ciddi bir durgunluğa doğru çekilirken küçük şirketlerin alabora olmasını önlemekti... Ne var ki mali veya yasal sorunları olan düzinelerce büyük fakat düşük profilli şirket de program kapsamında büyük ödemeler aldı.”
“Küçük İşletmeler İçin Ayrılan 1 Milyar Dolar Halka Açık Şirketlere Gitti”: “Programın genel olarak izin verdiği maksimum çalışan sayısı 500 iken, alıcılar arasında 500'den fazla çalışanı olan 43 şirket bulunuyor. Diğer birkaç alıcıysa yöneticilerine 2 milyon dolar (yaklaşık 14 milyon TL) veya daha fazla ödeme yapabilecek kadar zengin durumdaydı”.
“Vergiden Kaçınmak için ABD Dışına Çıkan Firmalar FED Yardımı Kapsamına Girebilir”: “ABD'de anlamlı faaliyetlerini sürdürürken kurumsal ters çevirme işlemlerinde (corporate inversion, genellikle bir şirketin farklı bir ülkede yer alan başka bir şirketin bünyesine girmesiyle yapılan vergi kaçırma yöntemi -çn.) bulunan şirketlerin iki yeni programın kapsamında olabileceği görünüyor.
“K Street Kurtarma Paketi”: “Şirketler kurtarıldığı anda Lobiciler de dolaylı olarak kurtarıldı bile. Bu çifte kazancın doruk noktasıdır; şirketler Federal Rezerv taahhütlerinin muazzam gücüyle hayata döndürülüyor, böylelikle lobicilik harcamalarını kısmak zorunda kalmıyorlar ve ardından lobiciler havadan para kazanmak için tekrar lobi faaliyetlerinde bulunuyor."
Bu yağmanın gerçek dünyada da etkileri oluyor: Dünya genelinde yarım milyar insan yoksulluğun eşiğindeyken ve 43 milyon Amerikalının sağlık hizmetleri sigortasını kaybetmesi beklenirken CNBC “Amerika'daki milyarderlerin servetlerinin ABD'deki tecrit önlemleri sırasında Mart ortasından Mayıs ortasına kadar yaklaşık 434 milyar dolar (yaklaşık 3 trilyon TL) yükseldiğini" aktarıyor.
Görünüşe göre tüm bu yağmalama dahi yetmiyor. Yağmalama artık daha da küstahlaşıyor: Başkan Trump, yatırımcı sınıf için yeni bir sermaye kazancı vergisi indirimi yaparken New York Times da Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin "eyaletlerdeki ve yerel yönetimlerdeki vergi kesintilerinde limitlerin geriye dönük olarak kaldırılmasına" dair yeni teklifinin "ağırlıklı olarak nispeten yüksek meblağlar kazanan insanlara para aktaracağını" kaydediyor.
Buna “yağmalama” demiyoruz çünkü Washington ve New York'taki mermerli şık ofis binalarında sessizce yapılıyor.
Buna “yağmalama” demiyoruz çünkü yağmacılar özel tasarım kıyafetler giyiyor ve yere çivilenmeyen her şeyi hevesle çaldıkları için çok kibarlar.
Buna “yağmalama” demiyoruz ama demeliyiz, çünkü ulusumuzun sosyal dokusunu paramparça ediyor, ekonomimizi harap ediyor ve tüm toplumumuzu kaosa sürüklüyor.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://jacobinmag.com/2020/05
Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk