Bilim insanları uzaydan gelen yoğun radyo dalgası sinyallerinin konumlarının izini sürdü.

Bulgulara göre bu patlamalar, kendi galaksimiz Samanyolu'yla epey benzer galaksilerden geliyor gibi görünüyor.

Yeni keşif, bu tür patlamaların nereden geldiğiyle ilgili, örneğin süperkütleli karadelikleri öne süren bazı en uç açıklamaların geçersiz olduğunu gösterdi. Bu patlamalar o kadar sıradışı ki birbirine çarpan yıldızlardan uzaylı teknolojisine kadar her şeyle açıklandı. Ancak kökenleri belirsizliğini hala koruyor.

Hızlı radyo dalgası patlamaları, uzayın derinliklerinden gelen çok yoğun ve çok kısa enerji patlamaları. Bu patlamalar yalnızca milisaniye kadar sürse de Güneş'imizin 80 yılda saldığı enerjiden daha fazlasını açığa çıkarıyor.

Dalgaları ilk kez 2007'de keşfeden bilim insanları yıllardır herhangi bir şeyin böyle güçlü ama kısa sinyalleri nasıl gönderebildiğini anlamaya çalışıyor. Ancak bu sinyalleri saptamak da zor çünkü nereden gelebileceğini kestirmenin bir yolu yok. Kökenlerini kavramak ise daha da zor.

Araştırmacılar şimdi daha önce tespit edilmiş 4 hızlı radyo dalgası patlamasının kesin konumunu inceleyerek yeni bir buluşa imza attı. Batı Avustralya kırsalında konuşlandırılmış ASKAP radyo teleskobunu kullanan astronomlar, bu patlamaların yakın çevresinin nereden geldiklerine dair herhangi bir bilgi verip veremeyeceğini anlamaya çalışırken, sinyallere ev sahipliği yapan galaksilere "yakından bakmayı" başardı.

Astronomlar inceledikleri 4 patlamanın da Samanyolu gibi mütevazı bir oranda yeni yıldız oluşturan hacimli galaksilerden geliyormuş gibi göründüğünü keşfetti.

Bu sinyalleri üreten süreç belirsizliğini korusa da, ev sahibi galaksilerin dış kısımlarından fırlatılmaları, nereden geldiklerine ilişkin bazı açıklamaları devre dışı bıraktı.

Hakemli bilim dergisi The Astrophysical Journal Letters'de yayımlanan çalışmaya liderlik eden, Avustralya'nın ulusal bilim kurumu CSIRO araştırmacılarından Shivani Bhandari şöyle konuştu:

Konumu kesin olarak belirlenmiş bu hızlı radyo dalgası patlamalarının, ev sahibi galaksilerin dış kısımlarından gelmesi, süperkütleli karadeliklerle herhangi bir bağlantı ihtimalini ortadan kaldırıyor.

Makalenin yazarlarından ve yine CSIRO'da çalışan Elaine Sadler, bu keşfin diğer açıklamalara güç kazandırdığını ifade etti.

Profesör Sadler, "Beyaz cüce veya nötron yıldızı gibi yoğun gök cisimlerinin birleşmesi ya da böyle birleşmelerin oluşturduğu magnetarların parlamalarına işaret eden modeller hala iyi görünüyor" dedi.

Araştırmacılar artık patlamalara ev sahipliği yapan bu galaksilerle ilgili daha fazla bilgi edinmek ve böylece bu yoğun enerji patlamalarını ortaya çıkaran koşullara ilişkin daha net bir tablo oluşturmak istiyor.

FRB'ler (hızlı radyo dalgası patlamaları) gizemini korumayı sürdürse de, şimdiden evrenin diğer kısımlarını araştırmak üzere kullanılmaya başladı. Geçen hafta, araştırmacılar bu patlamaları evrendeki "kayıp maddeyi" (barlığından emin olunan ancak yeri ve henüz ne olduğu kavranamayan baryonik karanlık madde -ç.n.) bulmak için bir ölçüm çubuğu gibi kullanılabileceğini göstermişti.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız