İsrailli aşırı sağcı bir yerleşimci, Temmuz 2015’te Filistinli Devabişe ailesinden üç kişinin yanarak yaşamını yitirdiği kundaklama saldırısından suçlu bulundu.

Lod (Lid) Bölge Mahkemesi, Duma’da 18 aylık Ali Devabişe’yle anne Riham Devabişe ve baba Said Devabişe’nin yanarak ölmesine neden olan molotofkokteyli saldırısından sorumlu tutulan Amiram Ben Uliel’i üç cinayetle suçlayan iddianameyi kabul etti.

Jerusalem Post’un haberine göre mahkeme, Ben Uliel’i “terör örgütü üyeliği” suçlamasındansa akladı.

Kararı bozmak için Yüksek Mahkeme’ye başvuracaklarını belirten zanlının avukatı Asher Ohayon, bölge mahkemesinin “işkence sonrası gelen itiraflara” dayalı bir karar aldığını iddia etti.

Mahkemeyse Ben Uliel'in İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet'in gelişmiş sorgulama yöntemlerine başvurduğu sırada verdiği itirafları kabul etmediğini ancak 36 saat sonraki itirafların özgürce verildiğini ve ikna edici olduğunu kaydetti.

Ben Uliel’in olay mahallinde suçun nasıl işlendiğini gönüllü olarak canlandırmasını da ikna edici bulan mahkeme, zanlı aleyhinde şahitlik yapan küçük yaştaki suç ortağının olumsuz yöndeki beyanını ve Ben Uliel’in kendisini savunmayı reddetmesini de dikkate aldı.

Bu arada zanlının destekçileri mahkeme salonunda “Nasıl olur da masum bir insanı mahkum edebilirsiniz?” diye bağırınca bu kişiler güvenlik güçleri tarafından susturuldu.
 

Amiram Ben Uliel mahkeme salonuna koruyucu maskeyle getirildi (AP)

Devabişe ailesiyse karara ilişkin açıklamasında, verilen hükmün adaletin yerine gelmesi adına önemli olduğunu, böylece başka hiç kimsenin hayatının üç Devabişe mensubunun yaşadığı gibi yok edilmeyeceğini söyledi.

Amiram Ben Uliel’e verilecek cezanın 9 Haziran’daki duruşmada belli olacağı ifade edildi.

Duma iddianamesine göre Ben Uliel ve beraberindeki küçük yaşlarda bir kişi, Malachi Rosenfeld adlı bir İsraillinin öldürülmesinin ardından Haziran 2015’te Filistinlilerden intikam alma planları yapmaya başladı.

İkili Duma ve Mecdel Köyü’ne saldırı planı yaptı. Ben Uliel içinde benzin, çakmak, kibrit, eldiven, sprey boya ve iki molotofkokteyliyle dolu bir çanta hazırladı, 30 Temmuz 2015’te sırt çantasını alıp kalın giysiler içinde evinden ayrıldı ancak suç ortağı gelmeyince saldırıları tek başına gerçekleştirmeye karar verdi.
 

Devabişe ailesinin evi kundaklanma sonrası bu hale gelmişti (AFP)

İddianamede yazılı ifadelere göre Ben Uliel, Duma’ya varınca kimliğini gizlemek için yüzünü bir gömlekle kapattı, eldivenlerini geçirdi, bir evin duvarına “intikam”, “çok yaşa Mesih” gibi sözler yazdı, sonra da kimsenin olmadığı eve molotofkokteyli attı.

Saldırganın bir sonraki hedefiyse Devabişe ailesinin evi oldu ve bir müddet uygun pencere aradıktan sonra içeri molotofkokteyliyi fırlattı.

İddianameyi hazırlayan savcılardan Yael Atmzon’a göre Ben Uliel geçirildiği sorguların çoğunda kundaklama cinayetini kabul etti ve Duma’daki olay yerinde suçu nasıl işlediğini detaylarıyla canlandırdı.

Ben Uliel’in suçlu bulunması gerektiğini vurgulayan savcı bu talebe gerekçe olarak da zanlının olay yerinde cinayetleri suç işlememiş bir kişinin yapamayacağı kadar çok ayrıntılı şekilde anlatmasını ve şimdiye kadar bulunduğu itirafları sundu.
 

Filistinli Devabişe ailesinin yaşadığı trajedi o dönem dünyanın gündemine oturmuştu.

Haaretz’in haberine göre 2018’deki bir duruşma sonrasında İsrailli ırkçı bir grup, kızını, damadını ve torununu kaybetmiş Hüseyin Devabişe’ye karşı “Ali nerede, Ali yok. Ali yandı. Ali ızgara” şeklinde sloganlar atmıştı. Bu eyleme katılan İzhak Gabbay adlı aşırı sağcı da Kudüs’te bir okulu ateşe vermekten üç yıl hapis yatmıştı.

Independent Türkçe, Jerusalem Post, Haaretz

Derleyen: Elvide Demirkol