Yeni bir araştırmaya göre, büyüklüğü yüksek ve yüzeye yakın depremler "Şeytanın Merdiveni" ismiyle de bilinen bir matematik fonksiyonuna uygun şekilde gerçekleşiyor gibi gözüküyor. Bu, deprem kümeleri arasında uzun zaman dilimleri bulunduğu ancak bu durgunluk sürelerinin düzensiz dağıldığı anlamına geliyor.
Amerika Sismoloji Cemiyeti'nin (Seismological Society of America-SSA) haberine göre bu bulgu, depremlerin tektonik gerilimin oluşma ve salınımı döngüleri nedeniyle periyodik gerçekleştiğini öne süren klasik modellerden ayrışıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Missouri Üniversitesi Jeoloji Bölümü'nden bir grup bilim insanının ulaştığı yeni veriler, hakemli bilim dergisi Bulletin of the Seismological Society of America'da yayımlandı.
ABD'de Nevada eyaletinin tamamını; Oregon ve Utah eyaletlerinin büyük kısmını ve Kaliforniya, Idaho ve Wyoming eyaletlerinin bir kısmını kapsayan Büyük Havza bölgesinde yaşanan büyük depremler, açıkça Şeytanın Merdiveni modelini gösteriyordu. Araştırmacılardan Dr. Mian Liu'ya göre; aynı düzensiz dağılım Avustralya'da, Afrika ve Avrasya levhaları arasındaki sınırın batı Cezayir açıklarında yer alan kısmında, Ölü Deniz Çatlağı boyunca ve muhtemelen ABD'nin ortasındaki New Madrid sismik bölgesinde keşfedildi. Dağılımlar bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor.
Makalenin yazarlarından Yuxuan Chen, periyodik büyük deprem dizilerinin görece nadir olduğunu SSA'ya söyledi.
Chen'in doktora danışmanlığını yapan Dr. Liu, Şeytan'ın Merdiveni'ni beklenmedik bir şekilde, eski Sovyetler Birliği'ndeki bir seri katil olan Andrey Çikatilo'nun cinayetlerinin zamansal örgüsü hakkında UCLA'de yapılmış bir çalışmayı okurken öğrendi. Çikatilo, 1978'den yakalandığı 1990'a kadar 53 kişiyi öldürdü ve her bir cinayeti arasında geçen süre, üç günden 986 güne kadar değişiklik gösteriyor.
UCLA'deki matematikçiler, seri katilin cinayet dağılımının Şeytanın Merdiveni modeline son derece uygun olduğunu çünkü Çikatilo'nun beynindeki nöronlarının ateşlenme biçiminin belirlediği bir "ritm" içinde bulunduğunu öne sürdü.
SSA'ye konuşan Dr. Liu, şunları ifade etti:
Cinayetlerinin zamana bağlı dağılımı bir Şeytanın Merdiveni'ydi. Bu araştırmacılar bir suçlunun zihninin nasıl çalıştığını, beyindeki nöronlarının birbirini nasıl uyardığını anlamaya çalışıyorlardı. Merakımı uyandırmıştı çünkü depremlerin de benzer bir şekilde işlediğini fark ettim, bir fay kırıldığında stresini aktararak diğer faylardaki hareketi tetikleyebilir.
Yeni sonuçlar, depremlerin ne zaman gerçekleşeceğine dair olasılıkların hesaplanmasında etkili olabilir.
Araştırmacılar, Richter ölçeğinde 6.0 ya da daha fazla büyüklüğe sahip bu deprem silsilelerinin tahmin edilenden daha fazla "patlamalar halinde" gerçekleştiğini keşfetti.
Bu, bu büyük bir deprem sonrasında daha yüksek ihtimalle yineleyen sismik faaliyetler yaşanacağı, ancak büyük depremler arasında düzensiz zaman aralıkları bulunması nedeniyle bir sonraki büyük depremin ne zaman gerçekleşeceğini öngörmenin çok daha zor olduğunu anlamına geliyor.
Çalışmaya katkı koyan Vuhan Üniversitesi'nden Gang Luo, zaman aralıklarının arkaplandaki tektonik gerilim oranıyla, yani litosferin (taş küre, yer kabuğu, Dünya'nın en dış katı katmanı) tektonik plaka hareketleri nedeniyle hangi hızla bozulduğuyla ters orantılı gözüktüğünü belirtiyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/environment
Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız
© The Independent