Aşı koronavirüs krizinden çıkmanın birkaç gerçek yolundan biri olarak görülürken “aşı milliyetçiliğine” dair endişelerin şimdiden artmaya başladığı belirtildi. The Guardian'ın haberinde aşının geliştirilmesi, test edilmesi ve seri üretime geçilmesi aşamalarının her biri ciddi zorluklar barındırsa da, aşının dağıtımına yönelik etik ve politik kararların da zorluk yaratabileceği aktarıldı. Birleşik Krallık da dahil hükümetlerin kuyruğun önüne nasıl geçeceklerini sorguladığı ifade edildi.
Aralık 2006’da, Endonezyalı yetkililerin onlar aracılığıyla üretilecek aşılara dair herhangi bir garanti verilmeden kuş gribi virüslerinin örneklerini vermeyi reddettiği hatırlatıldı. 2009’daki domuz gribi salgını sırasında, Avustralya hükümetinin aşı üreticilerine yurtdışı siparişlerini tamamlamadan önce Avustralya’nın talebini karşılaması talimatı verdiği aktarıldı.
DSÖ’nün o dönemli aşı çalışması girişiminin başındaki Marie-Paule Kieny, “Eğer pandemi daha ciddi olsaydı, işler çok daha kötü olabilirdi ve aşının dağıtımında adil koşulların yaratılması daha zor olabilirdi. Hükümetler, aşıyı elde ettiklerinde paylaşmaya daha az yatkın olabilirler” demişti.
- Peki aşılar nasıl paylaşılacak?
- Aşının dağıtımına kim karar verecek?
- Malzemeler en yüksek teklifi verene mi gidecek?
- Zengin ülkeler muhtemel aşıları çoktan satın mı aldı?
- Kendi ülkelerinde geliştirilen aşılara el koymak isteyen hükümetleri kim durduracak?
Uzmanlara ve aşı endüstrisine göre, aşıların hazır hale geldiği andan itibaren dünyayı aşılamak en az bir yıl sürecek. Başarılı Ebola aşısını geliştiren ekibin üyelerinden Steven Jones, “Gerçek şu ki bunun için oluşturulmuş bir süreç yok” dedi.
Muhtemel sorunların tespit edildiği belirtildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Melinda Gates’in de aralarında bulunduğu liderler ve yardım kuruluşu yöneticileri DSÖ’nün herhangi bir tedavinin veya aşının dünya genelinde eşit biçimde paylaşılması yönündeki girişimini desteklemek için cuma bir araya geldiği aktarıldı. Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab'ın da destek verdiği ifade edildi. Ancak ABD, Çin, Rusya ve Hindistan’ın toplantıda yer almadığı belirtildi.
Wellcome Trust’ın aşılardan sorumlu başkanı Charlie Weller, “Milyarlarca doz aşının herkes açısından ulaşılabilir olmasını konuşuyoruz. Bunu nasıl gerçekleştireceğimize dair bir yol haritasına sahip değiliz. Bu tartışmaların birçoğu üzerinde şu anda çalışılıyor” dedi.
Aşının adil biçimde dağıtılmasına yardımcı olmak için tasarlanan Gavi ve Salgınlara Hazırlık İnovasyonları Koalisyonu (CEPI) gibi kurumlar mevcut olsa da merkezi olarak yürütülecek bir işbirliğinin yokluğunun soru işaretleri doğurduğu belirtildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Birleşik Krallık Sağlık Bakanlığı’nın eski bağışıklık direktörü David Salisbury, “DSÖ’nün Donald Trump’a istediği aşının yalnızca onda birine sahip olabileceğini söylediğini hayal edebiliyor musunuz? Muhakkak Amerika’da ihtiyaç duyulan miktarda aşıyı kimin üretebileceğine bakacak ve aşının dışarı çıkmasına izin vermeyecek. Bu olacak” dedi.
Ebola aşısının geliştirilmesinde yer alan Steven Jones’un da bu konuda karamsar olduğu belirtildi. Jones, “DSÖ liderlik rolünü üstlenmeyi deneyebilir fakat zor bir durumdalar. Ahlaki ve etik esaslar uygulamayı deneyebilirler” dedi.
GSK ilaç firmasının baş tıbbi yetkilisi Thomas Breuer’in daha katı bir tablo çizdiği belirtildi. Breuer, “GSK-Sanofi yaklaşımının başarılı olduğunu varsayalım, bir yıl içinde bu tek başına dünya nüfusunun yüzde 20’sinin ihtiyacını karşılamak için yeterli olmayacak. Bir, iki yıl içinde dünya nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamak istiyorsak büyük ölçekli çözümlerin birçoğu devreye girmeli. Tek bir şirket yeterli değil” dedi.
Britanya İlaç Endüstrisi Birliği yöneticilerinden Richard Torbett, “Şu an dağıtım ilkeleri konusunda hükümet görüşmesini sağlama zamanı” dedi.
Aşı konusunda ihracat yasaklarının da bir diğer endişe kaynağı olduğu belirtildi. Torbett, “Dünya liderlerinin bu tür davranışlara yönelmesi gerçekten hata olur” ifadelerin kullandı.
Independent Türkçe, The Guardian