Dünyayı saran yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Türkiye’de dün akşam saat 22:00’da, 31 kentte 48 saatlik sokağa çıkma yasağı ilan edileceği duyuruldu.
Yasağın, uygulamaya geçmesinden iki saat önce duyurulması halkta paniğe yol açtı. Fırın ve marketlerin önünde uzun kuyruklar oluştu.
Sosyal mesafe kuralı hiçe sayıldı. Kimi maskelerine güvendi ve rahat davrandı... Ancak birçok kişide maske bile yoktu.
İki günlük sokağa çıkma yasağı için yapılan panik, pek çok kesimde şaşkınlığa yol açtı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ve Bilim Kurulu üyelerinin tavsiyelerine halkın büyük bir kısmının uyduğu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarında da yer bulmasına rağmen dün akşam yaşananlar neydi?
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Psikiyatrist Hakan Türkçapar'a göre bu durumun iki boyutu var: Olayların insan davranışlarındaki etkisi ve bunun değerlendirilme biçimi.
Şu anda bir belirsizlik ortamı olduğunu söyleyen Türkçapar, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada S"okağa çıkma yasağının ilan edilme biçimi de o belirsizliği artıracak şekilde oldu. Yani önce sokağa çıkma yasağı dendi, arkasından kuralların ne olduğu belirtildi. Oysa tersi olsaydı yani bir belirlilik olsaydı daha az bu görüntüler yaşanıyor olabilirdi" dedi.
Fransız yazar Michel de Montaigne'in sözünü hatırlatarak "Her insanın içinde insanlığın bütün halleri mevcuttur" diyen Türkçapar, belli koşullar altında her insanın hiç beklenmedik davranışlarda bulunabileceğini söyledi.
"Yapısal olarak daha sakin insanlar vardır, ama genel olarak böyle bir pandemi ortamında panik tepkileri görülmesi olasıdır" diyen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi şöyle devam etti:
Böyle bir karar duyurulurken insan psikolojisini, toplum davranışlarını dikkate alarak yapmak daha doğru olabilirdi.
Panik olduğunda insanların duyguları aşırı yükseldiğinde mantık kaybolur. Duygu egemen olduğunda mantık azalır. Daha ilkel düşünce biçimine gideriz.
'Biz ne istiyoruz?', 'O isteği en iyi hangi davranış tarzı ile gerçekleştirebiliriz?' Bu kararları alırken sosyolojik ve psikolojik parametreleri düşünerek hareket etmek gerek diye düşünüyorum.
Hakan Türkçapar, dün akşam sosyal medyada yayılan görüntülerde birçok kişinin temel gıda maddeleri dışında da alışveriş yapmalarını ise, insanların hazırlıksız yakalanmasına ve ekmeğin tükenmiş olmasına bağlıyor.
"Kaygı ve belirsizlik ortamında insanlar hazır değildi" diyen psikiyatrist, yasağın hiçbir sinyali olmadığını ve beklenmediğini hatırlattı: İki saat önce basın toplantısı yapıldı, hiç böyle bir şeyden bahsedilmedi.
Türkçapar, "Bu tür bir belirsizlik ortamında, aniden böyle bir şey olunca insanların ilk düşüneceği şey eğer bu oluyorsa bundan sona her şey olabilir. Muhtemelen o iki gün de olsa evinde belki ekmeği olmayan vardı. Belki suyu olmayan vardı. Çünkü onlar açısında ne olacağı belirsiz" diye konuştu:
O nedenle 'koştular' diye düşünüyorum. Bizim evimizde de ekmek yoktu, ben de markete gittim. Ekmek tükenmişti. İnsanların ekmek dışında tüketebilecekleri ne varsa onu aldıklarını gördüm bisküvi, çikolata gibi…
“İnsanlar hazırlıksız yakalandılar”
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Sosyolog Prof. Dr. Veysel Bozkurt da Türkçapar gibi, sosyal medyada paylaşılan görüntülerin "hazırsızlıktan" kaynaklandığını düşünüyor.
"Belki yarına ekmeği yok, günübirlik yaşayan insanlar, öğrenciler olabilir. Yarına pişireceği yemeği olmayan insanlar olabilir" diyen Bozkurt, herkesten aynı tepkiyi göstermesini beklemenin yanlış olduğunu vurguladı.
"Güvenlik güçleri devreye girmeli"
"Bunu engellemenin yolu güvenlik güçlerinin devreye girmesidir. Aksi takdirde sorumsuz davranan insanlar her zaman olacaktır" diyen Prof. Bozkurt, şöyle devam etti:
Bu toplumun çoğu makul sorumluluklarını bilen insanlardır. Dün akşam panik havasında yaşanan bu olumsuz görüntüleri bütün topluma mâl etmek yanlıştır. B
elki sokağa çıkma yasağı iki saat öncesinden değil de birkaç gün önce ilan edilseydi ve 'Hafta sonu sokağa çıkma yasağı gelecek' denseydi bu görüntüler yaşanmayabilirdi. İnsanlar ona göre tedbirlerini alırdı.
Independent Türkçe
© The Independentturkish