Irak koronavirüsle uğraşırken yoksullukla başetmeye çalışıyor

Sağlık risklerine ve uyarılarına rağmen Bağdat ve diğer vilayetlerde yoksul mahallelerdeki bazı halk pazarları, kapatılmak üzere güvenlik önlemleri alınana kadar faaliyet göstermeye devam ediyor

​ABD önderliğindeki uluslararası kuvvetlere bağlı K-1 hava üssünün Kerkük’teki Irak güçlerine teslim töreninden bir görüntü (Reuters)

2003 yılından sonra Irak hükümeti tarafından onaylanan büyük bütçelere rağmen yoksulluk ve işsizlik oranları artmaya devam etti. Koronavirüs (Kovid-19) salgınının sebep olduğu kriz ve uzun süreli sokağa çıkma yasağının uygulanmasıyla da yoksulların çektiği acılar bir kez daha gündeme geldi.

Iraklıların büyük bir bölümü, bu sıkıntıları giderecek hükümet önlemlerinin yokluğu ortasında, büyük işsizlik ve istihdam yetersizliği nedeniyle geçim kaynaklarını günlük işlerden karşılıyor. Resmi istatistiklere göre Irak'ta yoksulluk sınırı altında yaklaşık 7 milyon kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Bu çerçevede koronavirüs krizi de bu kesimin devam eden acılarına katkıda bulunan yeni bir sorun oldu.

Sağlık risklerine ve uyarılarına rağmen Bağdat ve diğer vilayetlerde yoksul mahallelerdeki bazı halk pazarları, kapatılmak üzere güvenlik önlemleri alınana kadar faaliyet göstermeye devam ediyor. Diğer taraftan hükümet de bu grupların ihtiyaçlarını karşılamak üzere ekonomik alternatifler sunmadı.

Açlık riskine dair uyarılar

Iraklı yetkililer, sokağa çıkma yasağını 11 Nisan'a kadar uzatarak, pazarları kapatmak ve hareketliliği engellemek için sıkı güvenlik önlemlerini uygulamaya koyuldu. Bu uygulamalarla eş zamanlı olarak Irak parlamentosunda İnsan Hakları Konseyi, hükümetin vatandaşlara yiyecek dağıtmak için hızlı bir strateji benimsememesi halinde ‘açlık yaşanacağı' uyarısında bulundu. Konsey Başkanı Erşed es-Salihi, yayınladığı bir bildiride, "Iraklılar, tüm vatandaşların maaşlarının olmaması nedeniyle günlük geçim sıkıntısı çekiyor. Ticaret, Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlıklarının, para kazanamayan yoksul ailelerin günlük geçimlerini güvence altına almak için Sağlık Bakanlığı tarafından desteklenen önemli projeler ilan etmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

7 milyon yoksul

Irak Planlama Bakanlığı resmi sözcüsü Abduzzehra el-Hindavi, "Yoksulluk oranı, 2020 yılının ilk yarısında netleşecek" dedi. Hindavi, "2018 Yoksulluk Oranı Araştırması'na göre ülkedeki yoksulluk oranının, yüzde 20, yani 7 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor" dedi.

Hindavi, "Sokağa çıkma yasağına ihlal oluşturan temel nedenlerden biri de halkı çalışmaya zorlayan yoksulluktur" ifadelerini kullandı.

Abduzzehra el-Hindavi, "Mevcut dönemde hükümetin önceliklerinden biri, yasak uygulamalarından doğrudan etkilenen yoksul kesimin geçimini sağlamaktır. Devletin her bir eklemi, mevcut krizden etkileniyor. Herkes, krizin üstesinden gelmek için uzmanlığı uyarınca çalışıyor" açıklamasında bulundu. Sözcü ayrıca, "Ülkenin mevcut dönemde yaşadığı ekonomik sorunların bir sonucu olarak hükümet uygulamaları da zorluklarla karşı karşıyadır" dedi.

İnsani yardım kampanyaları

Hükümetin yoksul sınıflar için geçim gerekliliklerini yerine getirememesi ve karşılaştığı zorlukları hafifletememesi karşısında, Bağdat ve diğer vilayetlerdeki ihtiyaç sahiplerine gıda sağlamak amacıyla insani kampanyalar ortaya koyulmaya başlandı. Vasit vilayetinde ‘İnsanlar, insanlar içindir' kampanyasının sahibi Naşvan en-Nahi, "Hükümet uygulamalarının yokluğu ve sponsor eksikliği, günlük işlerle sınırlı gelirlere sahip vatandaşları desteklemek için bizi kampanyalar yürütmeye yöneltti" dedi. Independent Arabia'ya konuşan Naşvan en-Nahi, "Sosyal medyada kampanyalar düzenleyerek, bölgelerimizdeki insanların bağışlarına itimat ediyoruz. Girişim, şehrin toplumsal ağlar tarafından elde edilen listelerini ele alıyor" ifadelerini kullandı.

Günlük çalışanların acıları

Uluslararası Para Fonu'nda (IMF) Ortadoğu ve Asya Departmanı Direktörü Cihad Azur, yeni tip koronavirüs Kovid-19 krizinin Orta Doğu'daki birçok ülkenin ekonomisine yönelik yankıları hususunda uyarıda bulundu. Azur, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Zorluk düzeyi, özellikle Irak, Sudan ve Yemen gibi kırılgan ve parçalanmış ülkelerde korkutucu olacak" ifadelerini kullandı.

Taksi şoförü Muhammed Azayyeb, "Geçimimizi günlük işlerden sağlıyoruz. İşimizin bir gün bile durması bizim için sorunlara yol açıyor. Yaşadığım evin kira ödemesinin yanı sıra ailemi geçindirmem gerekiyor" dedi. Azayyeb, "Hükümet sorunlarımızı önemsemiyor. Bize ve günlük işlerde çalışan diğer vatandaşlara alternatif sunmuyor. Bu durum da yasağa uymamamıza neden oluyor. Ama cezalar, o kadar şiddetli hale geldi ki işimizi bırakmak zorunda kaldık" ifadelerini kullandı.

Kadhimiya şehrinde sokak satıcısı olarak çalışan Ali Hüseyin, "10 kişilik bir ailem var. Hükümet, virüs tehlikesi nedeniyle işimizi engellemek üzere bizi takip ediyor. Ancak başka bir tehlikeyle daha karşı karşıyayız; çalışamazsak eğer, ailelerimizin temel gereksinimlerini karşılayamayacağız. Devlet yardım etmiyor, erzak kartı ihtiyaçlarımızı karşılamak için yeterli değil" dedi.

Erzak kartı

Irak Ticaret Bakanı sözcüsü Muhammed Hanun, "Bakanlığın faaliyeti iki plandan oluşuyor. Birincisi erzak kartı bireylerinin istikrarlı şekilde güvencesini sağlamak, ikincisi piyasa kontrolü ve fiyat istikrarıdır" dedi. Hanun, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada, "Ticaret Bakanlığı, un ve yemeklik yağları içeren üçüncü bir plan daha hazırladı" dedi.

Muhammed Hanun, "Erzak kartı sistemi, un, şeker, yemeklik yağ ve pirinç olmak üzere dört ana malzemeyi kapsıyor. Bakanlık, mali bütçenin yetersizliğiyle olumsuz etkilenen genel bütçenin onaylanmaması sorunuyla karşı karşıyadır" ifadelerini kullandı.

Sözcü, "Bakanlık, meclise, Bakanlar Kurulu'na ve kriz hücresine tahsis ihtiyacı hususunda öneride bulundu. Ülkedeki mali kriz nedeniyle henüz bir tahsis yapılamadı" açıklaması yaptı. Ticaret Bakanı sözcüsü, "Vatandaşların çektiği acıları hafifletmek için bugün yeni bir gıda projesi başlatıldı. Erzak kartlarını vatandaşların evlerine ulaştırmak için genelgeler yayınlandı" dedi.

Yoksullara yardım

Iraklı ekonomist Macid es-Suri, "Hükümetin, erzak kartını aktive etmek ve kapsamını artırmak da dahil olmak üzere yoksullara yardım etmek için özel fonlar sağlamak gibi alması gereken birçok önlem var. Yoksullara ve sınırlı geliri olan vatandaşlara herhangi bir şekilde yardım etmek için uygun finansal kaynakları bulmalıyız. Toplumsal dayanışma ilkesi uyarınca faaliyetleri canlandırmanın yanı sıra özellikle yüksek düzeylerdeki bireyler olmak üzere maaşların bir kısmında kesintiye gidip, tüm ürünler azaltılarak, bu ürünler bu amaç uğruna tahsis edilebilir" ifadelerini kullandı.

Suri, "Devlet dairelerindeki çalışanlar da dahil bütçelerden milyarlarca dolar sağlamak mümkün. Bunlar, krizin üstesinden gelmek ve fakirlere dağıtılmak üzere ya da yoksulların geçimleri için gerekli kaynakları bulmak için kullanılabilir" değerlendirmesinde bulundu. Ekonomist, "Oluşan kriz nedeniyle açlık meydana gelebilir. Ancak Iraklılar, sosyal dayanışma olasılığına sahip" dedi.

Ateş topu

Iraklı yatırımcı Ramazan el-Bedran, "Bu koşullarda Irak ekonomisi, nakit rezervleri olmaması dolayısıyla ciddi bir şekilde zarar görecek. Durum, hükümetin bu ay için neredeyse hiçbir maaşı ödeyememesine neden olan büyük bir soruna yol açabilir. Irak, vatandaşları, kendilerini büyük ölçüde etkileyecek ekonomik bir ateş topunun önünde duruyor" ifadelerini kullandı. Bedran, hükümetinin önlemlerinin ciddiyetine dair de çeşitli sorular ortaya koyarken, "Hükümet, yalnızca kendi personellerini düşünüyor" dedi.

Özel sektör çalışanlarının sorunları hakkında da konuşan Ramazan el-Bedran, "Çalışanlarımız iş kesintileri nedeniyle büyük sorunlar yaşıyorlar. Maaşlarını ödeyebileceğimiz bir tedbirimiz yok, çünkü işimiz tamamen kesintiye uğradı. Devlet bu kesimlere herhangi bir alternatif sunmuyor" açıklamasında bulundu.

Özellikle de toplumsal güvenlik, ürün ve tüketicinin korunması ile ilgili yasaların olmadığına veya uygulanmadığına dikkati çeken Bedran, "Güvenlik yasalarında, çalışanların sigortadan para almasını zorlaştıran çok karmaşık düzenlemeler var" dedi.

Iraklı yatırımcı, "Irak, kendisini felaketin sınırlarına ulaştırabilecek büyük bir sorunun eşiğinde. Mevcut dönemde yiyecek sağlamak yeterli değil. Vatandaşlar, kira ve diğer çeşitli zorluklarla da karşı karşıya" açıklamasında bulundu.

Küresel salgın sebebiyle Irak'ta 30 Mart itibariyle 547 Kovid-19 virüsüne yakalandı. 42 kişi hayatını kaybederken 362 hastanın tedavisi sürüyor, 143 Iraklı ise taburcu edildi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

independentarabia.com/node/106941

DAHA FAZLA HABER OKU