IŞİD savaşçılarını ülkelerine geri göndermek tek başına Donald Trump’ın çözemeyeceği kadar karmaşık bir konu

Yurtdışına çıkıp, aktif ya da pasif olarak, yabancı bir savaşa dahil olmayı seçmiş Avrupalıların statü ve haklarına ilişkin iyi düşünülmüş yasal hükümler gerekiyor

IŞİD'e katıldıktan sonra ABD destekli SDG güçlerine esir düşen İngiliz vatandaşlarının akıbeti konusunda ABD Başkanı Donald Trump ile İngiltere Başbakanı Theresa May (solda) arasında ihtilaf var. Fotoğraf: Reuters

Editöryal - The Independent

Donald Trump, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın IŞİD için savaşmak amacıyla Suriye’ye giden vatandaşlarını geri alıp yargılamaları gerektiğini açıkladı. ABD bu savaşçılardan 800 kadarını ele geçirdi ve Trump, eğer İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri bu savaşçıları geri alıp yargılamazsa bu kişileri serbest bırakmakla tehdit etti.

ABD’nin bu çizgiyi neden zorladığını görmek kolay. Trump Aralık’ta, ABD askeri liderliğinin tavsiyesinin aksine, askerleri Suriye’den çekmeye karar verdi. The Independent Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn’un da savunduğu gibi, bu karar ABD Başkanına muhaliflerin iddia ettiğinden daha mantıklıydı.

Ancak ABD’nin askerleri ülkeyi terk ederken ele geçirdiği bu kişilerle ne yapacağı büyük bir sorun yaratıyor. Onları Suriye hükümetine teslim etmenin ağır insani sonuçları olabilir.

Uluslararası hukuğa göre uluslar arasındaki bir savaş bittiğinde, savaş esiri olarak tutulan eski savaşçılar bağlı oldukları ülkelere iade edilmeli.

Burada ise resmi olarak tanınan bir devletin savaşçısı olmayanlar için yasal durum çok net değil. Bu kişiler daha çok terörist olarak sınıflandırılabilir. IŞİD, resmi olarak tanınması gerektiğini savunsa bile kendisini dünya genelindeki bazı terör saldırılarının organizatörü ilan etmişti.

ABD ve Fransa, IŞİD üyesi olduğundan şüphelenilen vatandaşlarını kabul edeceklerini açıklamıştı. İngiltere de dahil diğer ülkeler ise bunu yapmadı. Bu şartlar altında ABD’nin eski savaşçıları öylece serbest bırakması karara uymama seçeneği olur.

Vatandaşlarını geri kabul etmeleri için ABD’nin ülkeleri neden baskı altına aldığını anlamak kolay ancak ABD’nin güvenlik yaklaşımları konusunda diğer ülkelere emir vermesine izin vermemek için iyi sebepler var.

İngiltere açısından, ülkeye dönmek istediğini söyleyen kaçak IŞİD gelini Şamima Begüm vakası nedeniyle durum daha da karışık. Begüm, ABD’nin elindekilerinin aksine, bir savaşçı değildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Eski savaşçılar iade edilirken Begüm’ün dönmesine izin verilmemesi gerektiğini savunmak zor olur. Öte yandan Begüm’ün geri dönmesine gerçekten izin verilip verilmemesi gerektiği konusu evet ya da hayır cevaplarından daha karmaşık.

Sonuçta şu iki konu en önemlisi. Birincisi hukukun egemenliği, ikincisi ülkenin güvenliği.

Yurtdışına çıkıp, aktif ya da pasif olarak, yabancı bir savaşa dahil olmayı seçmiş İngiliz vatandaşlarının statü ve haklarına ilişkin yasal hükümler gerekiyor.

Her olay kendi içinde değerlendirilmeli. Eğer bir kişinin dönmeye hakkı varsa ve ülkesine iadenin uygulanabilirliği yerine getirilebilirse o zaman geri gelmeliler ve uygun görüldüğü takdirde yargılanmalılar. Bu siyasi bir karar olmamalı, bu yasal bir karar olmalı.

Ancak günümüz hükümetinin ülkenin güvenliğine karşı sorumluluğu var. Eğer hükümet, yurtdışında savaşmış bir İngiliz vatandaşının ülkeye geri dönmesine izin vermenin ulusal güvenliğe yönelik inandırıcı bir tehdit olduğunu kanıtlayabilirse o zaman bu sorumluluktan kaçınmamalı.

İngiltere’nin Trump’ın meydan okumasına yanıtını yön vermesi gereken, birbirlerine ters düşebilen bu iki prensip olmalı. Eğer İngiltere savaşçıları geri alırsa, bunu yasal sebepler ve güvenlik nedenleriyle yapmalı, bir Amerikan başkanı öyle yapılmasını istediği için değil.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.  

https://www.independent.co.uk/voices/editorials/

Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU