Dünya Sağlık Örgütü, koronavirüse karşı 5 ilacın etkisiyle ilgili klinik çalışmalar yapıyor

Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi Acil Durumlar ve Bulaşıcı Hastalıklar Direktörü Dr. Nedret Emiroğlu, Kovid-19 tedavisinde farklı ilaçların kullanıldığını söyledi. Dr. Emiroğlu, T.C. Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle temasta olduklarını kaydetti

Fotoğraf: Reuters

Yeni tip koronavirüs salgını (Kovid-19 ) dünyada etkisini sürdürüken Dünya Sağlık Örgütü virüs yayılımını ortadan kaldırmak için çalışmalara devam ediyor. 

Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi Acil Durumlar ve Bulaşıcı Hastalıklar Direktörü Dr. Nedret Emiroğlu, örgütün Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle her gün temasta olduğunu söyledi. 

Kovid-19 tedavisi için şu anda araştırması yapılan 5 farklı ilaç türü olduğunu belirten Emiroğlu, ilaçlarla ilgili istekli ülkelerle klinik araştırmalar yaptıklarını kaydetti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Independent Türkçe'ye konuşan Emiroğlu, Türkiye’nin de dahil olduğu ilaç araştırmasının bu hafta başlayacağını söyledi. 

Salgının büyük bir hızla gerçekleştiğini belirten Dr. Emiroğlu, aşı ile ilgili klinik araştırmaların yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Aşının üretilmesi normalde 12-24 ay arasında gibi bir süre alıyor. Daha kısa süre içerisinde aşının etkin olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Emiroğlu şöyle konuştu:

Aşının üretimi, nasıl arttırılacağı, nasıl dağıtılacağı ve kimlerin öncelikli olacağı da kararlaştırılacak.  Aşı üretildiğinde hangi yaş gruplarına, hangi ülkelere, hangi koşullarda öncelik verileceğinin çalışmalarına devam ediyoruz.  Daha az gelirli ülkeler ve yüksek riskli gruplara bu aşıyı temin etme yükümlülüğü Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün sorumluluğu altında. Bunu sağlamak için de çalışmalar başlatıldı.

“Virüs mutasyon geçirmedi”

Virüsün şu ana kadar geçirdiği bir mutasyon olmadığını söyleyen Emiroğlu, bunun bir şans olduğunu dile getirerek virüsün sürekli takip edilebildiğini belirtti.

 

DSÖ Avrupa Bölgesi Acil Durumlar ve Bulaşıcı Hastalıklar Direktörü Dr. Nedret Emiroğlu.jpg
DSÖ Avrupa Bölgesi Acil Durumlar ve Bulaşıcı Hastalıklar Direktörü Dr. Nedret Emiroğlu


Çin, salgını böyle durdurdu

Çin'in, DSÖ tarafından getirilen önerilere harfiyen uyarak salgını 2 ayda bitirdiğini söyleyen Emiroğlu, vaka sayısının az olduğu ülkelerde enfeksiyonun temizlenmesinin mümkün olduğuna dikkat çekti.

Salgının önlenmesinde başarılı olan ülkelerin vakaları erken tespit edip, temasta bulundukları kişileri de takip ederek toplumdan izole ettiklerini vurgulayan Emiroğlu şöyle konuştu:

Bu iş çok ciddi insan gücü gerektiriyor. Yaşam kurtarmak için sağlık destek hizmetlerinin güçlendirilmesi gerekiyor.

Ek önlem olarak insanlara birbirinden uzak durma önerisinde bulunuyoruz. Bu durum enfeksiyonun yayılma hızını ciddi şekilde engellemiş oluyor.

Çin, Japonya, Singapur bütün bunları birleştirerek, doğru zamanda doğru aktiviteleri yaparak ve toplumun buna uymasını sağlayarak başardı.

Bizim almamız gereken ders bu. Bu noktada toplumun önerilere ne kadar uyduğu ne kadar anladığı ne kadar bilinçli olduğu önem kazanıyor.


Maske ve eldiveni kimler kullanmalı?

Kişisel koruyucu önlemler arasında bulunan, maske ve eldiven ile ilgili DSÖ’nün önerilerinin çok açık  olduğunu dile getiren Emiroğlu, eldiveni sadece sağlık personelinin kullanması gerektiğinden bahsetti. Hastaların veya hasta biriyle temasta olanların maske kullanması gerektiğine işaret eden Emiroğlu “Sağlıklı, kendilerini iyi hisseden kişilerin maske kullanmasına gerek yok” dedi.

Solunum yoluyla bulaşıyor mu?

Virüsün solunum yoluyla bulaşmadığına dikkat çeken Emiroğlu, “Tükürüklerle bulaşıyor, havada uzun süre asılı kalmıyor. O yüzden bireyler arasında bir, bir buçuk metre gibi fiziksel mesafeyi öneriyoruz.  Sadece özel tıbbi müdahaleler dışında, havada asılı kalan ya da hava yoluyla bulaşan bir hastalık değil. Damlacıklar ağır oldukları için, havada asılı kalamıyorlar, düşüyorlar” şeklinde konuştu.

Sadece 65 yaş üstü yeterli değil

Emiroğlu, 65 yaş üstü kişilerin dışında diyabet, kalp, astım, kronik solunum yolu, enfeksiyon hastalıkları gibi ya da immun yetmezliği olanların da dikkat etmeleri ve izolasyona uymaları gerektiğini söyledi. 

DSÖ'den test önerisi

Test sayılarıyla ilgili tartışmalar hakkında, ”Test sayısı göreceli bir kavram” diyen Emiroğlu, örgütün, şüpheli ve tespit edilmiş vakalarla temasta olanlar ile semptomu olanların test edilmesini öncelikli olarak önerdiğini hatırlattı.

 Sağlık çalışanları yüzde 8 oranında enfekte olabilir

Dünyadaki rakamlara göre; sağlık çalışanlarının yaklaşık yüzde 8 oranında enfekte olma olasılığı olduğunu belirten Emiroğlu, DÖS'nün en önemli amaçlarından birinin sağlık personellerini görevlerini yaparken korumak olduğunu dile getirdi. 

Bilgi kirliliğinin yeni adı “infodemik”

Dünya Sağlık Örgütü, insanların ihtiyaç duyduklarında güvenilir kaynak ve güvenilir rehber bulmasını zorlaştıran çok fazla bilgi kirliliğiyle karşılaşmasına “infodemik” diyor.

Bu konuda yaptıkları çalışmaları değerlendiren Emiroğlu şu bilgileri verdi:

Farklı ülkelerde medya kuruluşlarıyla çalışmalar başlattık. Bunun Google, Twitter, Facebook gibi sosyal medya mecralarının idarecileriyle anlaşıp, asılsız ya da halkı kötü yönde etkileyen ya da yanlış bilgilendiren verilerin engellenmesine ilişkin dünya çapında bir çalışmamız var. Bilimsel zemini olmayan, sağlık otoritelerinin ya da DSÖ’nün kabul etmediği ya da önermediği konularda mümkün olduğunca sansasyonel yayından kaçınmaları gerektiğini düşünüyorum.  

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU