Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey yaptığı açıklamada "Türkiye'ye İdlib'de mühimmat desteği sağlamak istiyoruz" demişti.
Bu açıklamayla alakalı soruya da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Sayın Trump’a bu tür taleplerimizi ilettim” diye cevap verdi.
Peş peşe gelen bu açıklamaların ardından ABD’nin hangi sistemlerin mühimmatları noktasında Türkiye’ye destek olabileceği sorusu merak konusu oldu.
“En çok obüs, tank mermisi ve havadan atılan akıllı mühimmata ihtiyaç olabilir”
Bu soruyu DEFENCE TURKEY Dergisi Editörü İbrahim Sünnetçi’ye sorduk.
Sünnetçi, özellikle son birkaç aydır çok yoğun topçu ateşi olduğuna dikkat çekerek bu nedenle azalan cephane stoklarının bütünleme ikmali için özellikle 155 mm 52 kalibre’lik obüs mühimmatı talep edilebileceğini söyledi.
Sünnetçi, Rusya’nın halen operasyonların devam ettiği Suriye’nin kuzeyindeki hava sahasını kapattığı için muharip uçakların çok aktif kullanılamadığından sahadaki muharip unsurların atış desteği ihtiyacının önemli ölçüde hassas vuruş özelliğine sahip olan T-155 Fırtına Kundağı Motorlu Obüslerince karşılandığına dikkat çekti.
Sünnetçi bunun yanında 120 mm’lik tank mühimmatının da talep edilebileceğine dikkat çekti.
TSK operasyonlarda özellikle uzun menzilli hassas vuruş gücüne sahip hava-yer mühimmatlarını son dönemde Suriye topraklarındaki hedeflere karşı uzun menzillerden yaygın bir şekilde kullanıyor.
Sünnetçi bundan dolayı uçaklar için mevcut envanterei desteklemek maksadıyla ilave GBU-10/12, GBU-31 ve GBU-38 JDAM, AGM-88 HARM, AGM-154 JSOWA-1 ve JSOW-C gibi akıllı (Lazer ve/veya INS/GPS güdümlü) mühimmatların da istenebileceğini söyledi.
“Çok sayıda üretmek zaman alabilir”
“155 mm topçu mühimmatları ABD’den alınmadan Türkiye’de üretilebilir mi?” sorusuna verdiği "Çok sayıda üretmek zaman alır" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Askerlerimiz için tehdit oluşturan hedefler çoğu zaman sınırlarımızdan 30km ve üzeri mesafelerde yer aldığından genelde Fırtına obüslerinde artırılmış menzilli mühimmat kullanmaktadır. Base Bleed yani dipten yanma özellikli bu mühimmatların üretimi ve teslimi biraz zaman almakta. Örneğin daha önce MKEK'nda 155mm 52 kalibre uzun menzilli modern mermi üretim hattı tesis edilene kadar 40 km ve üzeri menzile erişebilen 155mm 52 kalibre uzun menzilli modern Tahrip [HE] ve Kargo mühimmatı ihtiyacı Güney Koreli POONGSAN firmasından temin edilen dipten yanmalı (BB) K307 HE ve K310 DPICM Kargo mühimmatları ve azami menzilin elde edilebilmesi için gerekli miktarda Modüler Barut Hakkı ile karşılanmıştı. KKK’nın modern 155 mm 52 kalibre mühimmat ihtiyacı halen MKEK/Roketsan/TÜBİTAK-SAGE işbirliğiyle üretilen 155mm Uzun Menzilli MKE MOD 274 Tahrip Mühimmatı üzerinden karşılanmaktadır. Ancak mevcut üretim kapasitesi ve hızının Suriye’de yürütülen harekatı destekleyecek seviyede olduğunu sanmıyorum.
Sünnetçi bundan dolayı kısa sürede yeterli düzeyde üretilmesi mümkün olmayan bu mühimmatların ABD'den talep edilebileceğini vurguladı.
Çok namlulu roketatar mühimmatına ihtiyaç yok
Sünnetçi, İdlib’de yaygın bir şekilde kullanılan TOW tanksavar füzelerinden yüklü miktarda temin etmek için geçen yıl ABD Hükümetinden resmi talepte bulunulduğunu ayrıca Roketsan ve MKEK tarafından yurtiçinde üretimleri olduğundan çok namlulu roketatar mühimmatı noktasında yeni alıma ihtiyaç olmayabileceğini iddia ederek sözlerini şöyle tamamladı:
Türkiye daha önce FMS kanalı ile ABD’nden 12 adet M270 MLRS sisteminin tedariki için ABD$21 Milyon değerinde bir kontrat imzalamıştı. Söz konusu anlaşma altında 12 adet lançere ilave olarak 2.124 adet 227mm M26 roketi ve çeşitli miktarlarda eğitim roketi ile bir adet Atış Kontrol Paneli Eğitim Simülatörü tedarik edilmişti. İlk 6 lançer Ekim 1989 tarihinde diğer 6 lançer ise Haziran 1992 tarihinde Türkiye’ye ulaşmıştı. 227mm çapındaki 31.8km menzile sahip M26 roketlerinin raf ömrünün 2018 yılında bittiği değerlendirilmektedir.
© The Independentturkish
