Abdullah Gül'den Süleyman Soylu'ya 'gezi olayları' yanıtı: Kasıtlı olarak çarpıtılması çok büyük ayıp

Gül, ‘Gezi ile gurur duyuyorum’ sözlerine ‘Yazıklar olsun’ şeklinde tepki gösteren Soylu’ya sosyal medya hesabından yanıt verdi

Fotoğraf: AA

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi Parti olayları ile ilgili sözlerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan gelen tepki sonrası açıklama yaptı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Gül, ‘Gezi ile guru duyuyorum’ sözlerine ‘Yazıklar olsun’ şeklinde tepki gösteren Soylu’ya sosyal medya hesabından yanıt verdi. Abdullah Gül, Karar gazetesine verdiği röportajdaki sözlerinin çarpıtıldığını söyledi.

Twitter hesabından bir paylaşım yapan Abdullah Gül şu ifadeleri kullandı

"Karar Gazetesi’ne verdiğim mülakatta gezi olayları ile ilgili kısmın kasıtlı olarak çarpıtılmasını çok büyük bir ayıp ve çirkinlik olarak görüyorum. Söyleşinin ilgili kısmını kamuoyunun vicdanına aynen sunuyorum"

 

Gül'ün paylaşımına göre Karar gazetesiyle yaptığı söyleşinin ilgili bölümü şöyle:

Elif Çakır: Garantici olduğunuz, riske girmediğiniz eleştirilerine cevap verdiniz. Ama sizin hakkınızda şöyle bir eleştiri de var. Sizin bugünkü duruma gelirken sessiz kaldığınız düşünülüyor, bu yüzden hem laik hem de muhafazakâr kesimde size kızgın olanlar var.

Abdullah Gül: Nerede sessiz kaldım. Mesela en büyük olaylar Gezi olaylarıydı değil mi? Bana o zaman ilk sorulan soruya verdiğim cevap şuydu: "Bununla büyük bir gurur duyuyorum" dedim. Şaşırdı herkes. Çünkü "Türkiye'nin problemlerinin mahiyetini değiştirmişiz. Eskiden insanlar insan hakları için sokağa çıkardı. Faili meşhuller dursun diye çıkardı. Yolsuzluk dursun diye sokağa çıkardı. Şimdi insanlar ağacı kestirmem diya sokağa çıkmış, çevre duyarlılığı için sokağa çıkmış. Türkiye'nin problemlerini İngiltere'nin, ABD'nin problemleri haline çevirmişiz" dedim. Daha sonra bu toplumsal olay iyi yönetilemeyince terör örgütlerine büyük bir fırsat çıktı ve bildiğimiz vahim olaylar, vandallıklar cereyan etti. Açıkça söyleyeyim; benim birçok tavrım anlaşılmamış olabilir. Kendi camiamız da anlamamış olabilir. Ondan sonra daha ileri aşamalarda "demokrasi sadece seçim değildir" dedim. Bana o zaman bizim camiadan bazıları milli irade dersi vermeye kalktı. Milli idarenin ne olduğunu anlattım. Demokrasi sadece seçim değildir, seçimin ötesi vardır dedim. Halbuki ben şimdi bunları söylerken bu kadar tatsız politik ortamın içinde bunları tekrar konuşmak istemiyorum. O zamanlar tutuklu yargılamalarla ilgili yaptığım açıklamalara da bakın. Bireysel başvuru hakkı nasıl çıktı zannediyorsunuz, Haşim Bey'e gidin sorun.

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU