Koronavirüsün Uygurlara karşı teşkil ettiği risk, harekete geçmeyi gerektiriyor

Eski Kanada Avam Kamarası üyesi Kilgour, koronavirüsün “yeniden eğitim” adındaki toplama kamplarında tutulan Uygurlar için daha büyük tehlike oluşturduğunu vurgulayarak Dünya Sağlık Örgütü'nün Sincan'a girmesi için uluslararası baskı çağrısında bulunuyor

Çin'in "yeniden eğitim kampları" olarak nitelendirdiği kamplar, eleştirilerin odağında (AP)

Çin'in Sincan bölgesinde Uygurların ve diğer Müslümanların maruz kaldığı kötü muamele, tek bir kurbana odaklanarak daha iyi anlaşılabilir.

Asa (takma ismi) iş için Sincan'dan Mısır'a taşındı. Asa, 2015'te ailesini ziyaret etmek için üçüz bebekleriyle Sincan'a döndü. Böylece çocuklarından zorla ayrılmasına, "mesleki eğitim merkezlerinde" alıkonmasına, hücre arkadaşlarının ve bebeklerinden birinin ölümüne şahit olmasına sebep olan üç yıllık kabus başladı.

2018'de Mısır Büyükelçiliği, Asa'nın hapisten çıkmasına yardımcı oldu. Asa ve iki çocuğu şimdi ABD'de mülteci, ancak onun deneyimi, birçok Uygur'un deneyimini yansıtıyor.

Vuhan'daki koronavirüs salgınının 2019'un aralık ayındaki erken zamanlarında birkaç hafta boyunca gizlenmesi, bölgede binlerce insana bulaşmasına ve şimdi 28 ülkeye yayılmasına neden oldu. Komünist Parti kadroları, büyüyen krizin varlığını kabul etmeden önce onu gizlemeyi tercih etti. Yeni virüs hakkında diğer doktorları kahramanca alarma geçiren 34 yaşındaki Dr. Li Wenliang, uyarısının asılsız ve yasadışı olduğunu duyuran bir açıklama imzalamak zorunda kaldı. 6 Şubat'ta virüsten hayatını kaybetmesi, Çin'in her yanında yas ve öfke seline sebep oldu .

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Virüsün, tahmini bir ila üç milyon Uygur'un yüzlerce kampta tutulduğu Sincan'a yayılmasından korkuluyor. Sincan'ın kitlesel denetim kampları konusunda öne çıkan araştırmacı Adrian Zenz, Twitter'da şöyle yazdı: "Koronavirüs, Sincan krizine tamamen yeni bir boyut ekleyebilir."

Radio Free Asia, bir uzmanın, kamplardaki yetersiz temizlik koşullarının ve sıkışık yerleşim alanlarının salgının yayılmasını kolaylaştırarak "büyük bir felakete" yol açabileceğini söylediğini bildirdi.

Zenz, şu anda Sincan'da hapsedilen ve bitmek bilmeyen "yeniden eğitime" maruz kalan en az bir milyon Uygur olduğunu tahmin ediyor. Harvard Üniversitesi'nin Çin Araştırmaları Fairbank Merkezi'nde yaptığı konuşmada Zenz, beyin yıkamanın "kim olduklarına dair anıları yok etmeyi, ayrı kimliklerini, dillerini ve tarihlerini silmeyi" amaçladığını söyledi.
 

 

Çin'in lideri Şi Cinping 2017'de Müslüman topluluklar için, 1999 ortaları itibarıyla Falun Gong müritleri için kurulan zorunlu çalışma kamplarına benzer "yeniden eğitim" kampları kurmaya başlamıştı. Her iki ağda da mahkumlar, duruşma, yargılama veya temyiz başvurusu olmaksızın polis tarafından tutuklanıyor. Tıpkı Stalin'in Sovyetler Birliği ya da Hitler'in Üçüncü Reich'ı gibi.

Uygur mahkumlarının organları, Falun Gong'dan (2001'de başladı) önce çalınmaya başlandı. Uygurlu Dr. Enver Tohti, 1995'te Urumçi Hastanesi'nde genel cerrahken, hastane yetkilileri tarafından bir infaz alanına götürüldüğünü ve operasyon başladığında hala hayatta olan bir adamın böbreklerini ve karaciğerini çıkardığını söylemişti.

Ethan Gutmann, 2014'te yayımladığı kitabı "The Slaughter"'da (Kıyım), 2000'le 2008 arasında Çin'de 65 bin Falun Gong müridiyle 2 bin ila 4 bin Uygurlunun, Tibetlinin ve Hıristiyan'ın organlarının zorla toplandığını tahmin ediyor.

Tohti, Urumçi Havalimanı'ndan dünyanın dört bir yanındaki alıcılara organların taşınmasını hızlandıran İnsan Organ Taşımacılığı Yeşil Yolu'nun fotoğrafını halka açık hale getirmişti. "Özel Yolcular, İnsan Organı İhracat Şeridi" olarak işaretlenmiş öncelikli şeridi gösteren fotoğraf, sosyal medyada hızla yayılmıştı.

MIT'de Whitehead Biyomedikal Araştırma Enstitüsü'nden Dr. Maya Mitalipova şunları söyledi: "2016'dan bugüne (Sincan'daki) Uygur, Kazak ve diğer Müslüman nüfusun tamamı zorla sağlık kontrolünden geçirildi ve kan örnekleri alındı. Bu işlemler sadece Müslüman nüfusa uygulandı."

Suudi Organ Nakli Merkezi, vatandaşlarının karaborsada organ satın aldığını ve nakil işlemlerini yasadışı bir şekilde Çin'de gerçekleştirdiğini açıkladı. Gözaltında tutulan Uygurlardan alınan böbrek ve karaciğerler, 160-165 bin dolara (yaklaşık 1 milyon TL) satılıyor.

Dikenli teller, gözetim kameraları ve silahlı korumalarla çevrili çalışma kampları Uygurları, Kazakları ve diğer azınlıkları ya çok az ücret karşılığında ya da hiç ödeme yapmadan çalışmaya zorluyor.

Dünya çapında sorumluluk sahibi hükümet ve işletmeler, ABD ve Avustralya'ya katılarak Sincan'da iş yapan herkesi boykot etmeli. Toplama kamplarındaki angarya, demokratik ulusların orada faaliyet gösteren tanınmış şirketlerinin tedarik zincirini lekeliyor.

Küresel ölçekte geçerli Magnitsky Yasası, insan haklarını suistimal eden otoriter hükümetlerin yetkililerine yönelik mali ve vizeyle ilgili yaptırımları uygulamayı kolaylaştırıyor.

Uluslararası kamuoyu, Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin ve Dünya Sağlık Örgütü'nün, her olasılığa karşın koronavirüsün yayılmasını engellemek adına neler yapıldığını izlemek üzere Sincan kamplarına girmesine izin vermesi için Pekin'e çağrı yapmalı.

ABD Temsilciler Meclisi 2019'un aralık ayında, takdiri hak eden bir şekilde Uygur İnsan Hakları Politikası Yasası'nı parlamentodan geçirdi. Bu tasarı yasalaşırsa, Uygurların ve diğer Müslüman azınlıkların kitlesel olarak alıkonması hakkında Pekin'e yapılmış en önemli uluslararası baskı girişimi olacak.
 

Aslen avukat ve insan hakları savunucusu olan David Kilgour, yaklaşık 27 yıl Kanada Avam Kamarası'nda görev yaptı. Jean Chretien'in kabinesinde önce Afrika ve Latin Amerika’dan, sonra da Asya ve Pasifik'ten sorumlu dışişleri bakan yardımcılığı görevini üstlendi. Kilgour, birçok diğer kitabın yanı sıra, David Matas'la birlikte "Bloody Harvest: The Killing of Falun Gong for Their Organs" (Kanlı Hasat: Falun Gongların Organları İçin Öldürülmesi) isimli kitabı yazdı.
 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://epochtimes.today

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU