İlker Başbuğ’dan Erdoğan'a cevap: Hükümetin getirdiği tasarıdan en çok istifade eden FETÖ olmuştur

“Bu değişiklikler yapılmamış olsaydı 2009 yılında FETÖ’ye ağır bir darbe indirilebilirdi”

Fotoğraf: AA

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 26 Haziran 2009’da Türk Ceza Kanunu’nda bazı değişiklikler öngören değişikliği gündeme getirdi. Başbuğ, “Bu kanun teklifini kim hazırladı? Tamamen FETÖ ile ilgili. Bu araştırılsın” dedi.

Kamuoyunda ‘gece yarısı operasyonu’ olarak bilinen tasarıyla ilgili devam eden tartışmaya dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yanıt geldi. Dün "Türkiye’de milli iradeye, TBMM’ye sürekli tuzak kuran, sürekli bu yüce kurumu yıpratmaya çalışan bir zihniyet var" diyen Erdoğan, mecliste yaptığı konuşmada, AK Partili milletvekillerine Başbuğ’a dava açma çağrısında bulundu.

Bu ifadelerden sonra İlker Başbuğ bir açıklama yaptı.

Başbuğ, “Suçlamalara karşı gerçekler” başlığıyla yayımladığı açıklamada 2008 yılında göreve geldiğinden beri FETÖ’nün hedefine konulduğunu anlattı.

26 Haziran 2009’da hükümetin saat 00.59’da Meclis’e iki tasarı daha sunduğunu hatırlatan Başbuğ, şöyle devam etti:

Birinci önerge ile asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son verilmesi amaçlanmıştı. 3 Kasım 2016 tarihinde TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonundaki beyanımda ifade ettiğim gibi “Bu değişiklik tartışılabilir. Demokratik ülkelerde sivil şahıslar sivil mahkemelerde yargılanabilir.” Ancak, unutulmamalıdır ki bu değişiklikten ilk faydalanacak kişilerin FETÖ’nün TSK’ya karşı Kayseri’de kurduğu komploya katılan beş sivil olduğu ortadadır.

İkinci önerge ile bir kelime değişikliği ile askeri şahısların askeri mahallerde işledikleri suçlar nedeniyle sivil mahkemelerde yargılanmasının önü açılıyordu. Burada önemli olan nokta bu önerge ile getirilmesi istenilen değişikliğin Anayasa’nın Askeri Mahkemelere ilişkin 145. maddesine açıkça aykırı olmasıydı. Hukukun üstünlüğünü öncelikle gözetmesi gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Anayasa’ya aykırı olduğu açıkça ortada olan bu önergenin getirilmesindeki dikkat çekici bir diğer nokta ise Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın 24 Haziran 2009 tarihinde vermiş olduğu Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararından 2 gün sonra olmasıdır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Anayasa aykırı olmasına rağmen yasa değişikliği ile zemin oluşturuldu”

30 Haziran 2009’da o dönem albay olan Dursun Çiçek’in ifadeye çağırılıp tutuklandığını vurgulayan eski Genelkurmay Başkanı şunları belirtti:

Anayasaya aykırı olmasına rağmen yasa değişikliği ile amaçlanan yasal zemin gerçekleştirilmiş oldu. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in yürütmekte olduğu soruşturmanın FETÖ’ye ulaşması üzerine Erzurum Özel Yetkili Savcılığı soruşturmaya müdahale etti. Savcılık, Dursun Çiçek’in hazırladığı iddia edilen İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın uygulama alanının 3. Ordu Karargahı olduğunu ileri sürüyordu. Bu açıdan Dursun Çiçek’in durumu FETÖ için önemliydi.

“Yukarıda anlatılan olaylar ve yasa değişiklilerinin zamanlaması yasa değişikliklerinden FETÖ’nün istifade ettiğini ortaya koymaktadır” diyen Başbuğ, 28 Ocak 2020 tarihinde katıldığı programda şu ifadeleri kullandığını kaydetti:

Her yere sızmış bir örgütün siyasi partilere sızmadığını düşünmek akla ziyandır. Hatta her partide de olabilir. Ama bunların kim olduğuna ben karar verici olamam, yorum yapamam. Yargının çıkartması lazım. Burada da siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım. 26 Haziran 2009 günü TBMM’de gerçekleşen bir somut olayı incelesinler üzerine gitsinler. Siyasi ayakla ilgili olarak bir sonuca da varabilirler de varmayabilirler de. Önergeyi kastederek teklifi kim hazırladığını bilmiyorum. İki önerge de FETÖ komploları ile bağlantılıdır. O tarihteki Anayasa maddesine atıfla Anayasanın asker kişilerin askeri mahalde işledikleri suçların Askeri Mahkemelerde yargılanmasına amirdir. Yasa Anayasa’ya aykırı olamaz. Konuyu MGK gündemine de getirdik, yanlış olduğunu ifade ettik. Ancak, dinletemedik. Asker kişilerin askeri mahalde işledikleri suçların askeri mahkemede yargılanmasını engelleyen değişiklik maddesi Anayasa Mahkemesince 21 Ocak 2010 tarihinde iptal edildi.

“TBMM üyelerine itham eden bir sonuç çıkmaz”

“Anayasa Mahkemesi bu kararıyla ne kadar haklı olduğumuzu göstermiş oldu” görüşünü dile getiren Başbuğ, şunları söyledi:

Televizyon programındaki konuya ilişkin konuşmadan Türkiye Büyük Millet Meclisini ve bazı üyelerini ismen itham eden bir sonuç çıkartılması doğru değildir. Amacımız Hükümet tasarısında yer almayan bu iki değişiklik önergesini ilk gündeme getireninin kim olduğunun, önergelerden birinin Anayasa’ya açıkça aykırı olduğu net olmasına rağmen bu önergelerin nasıl benimsendiğinin, kendisine Anayasa’ya aykırılığı defalarca anlatılmasına rağmen dönemin Cumhurbaşkanı tarafından da neden ve nasıl onaylandığının sorgulanmasıdır.

“2009 yılında darbe indirebilirdik”

Başbuğ, açıklamasını şu ifadelerle bitirdi:

Hükümet tasarısının dışında gece yarısı getirilen ve 13 dakika içerisinde kabul edilen bu iki önergeden en çok istifade eden FETÖ olmuştur. Bu iki değişiklik yapılmamış olsaydı Kayseri ve Erzincan soruşturmaları ile 2009 yılında bile FETÖ’ye ciddi bir darbe indirilebilirdi.

Göreve başladığı ilk günde FETÖ tarafından hedef alınan ve görev süresi olan iki yıl boyunca FETÖ komploları ile mücadele eden, o günlerde “FETÖ tehdidi bugün bize, yarın size” diye siyasi iktidarı uyaran bir Genelkurmay Başkanının, bugün karşı karşıya bırakıldığı bu durum herkesten önce FETÖ’yü sevindirecektir.

Dün olduğu gibi bugün ve yarın da Türk Milletine ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı duymuş olduğumuz saygı ve sorumluluklarımız çerçevesinde doğru bildiklerimizi söylemekten hiçbir şey bizi alıkoyamayacaktır.

Erdoğan ne demişti?

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmada şunları söylemişti:

25 Haziran 2009’da geçen düzenlemenin amacı darbelere zemin hazırlanmasını önlemekti. Darbelere zemin hazırlayan hukukun işlemesinin önüne geçen yanlış bir uygulamanın düzeltilmesidir. Suç işleyen kişinin asker kimliğinin ona ayrıcalık tanımasının hukukta yeri olamaz. Eski bir genelkurmay başkanı bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi itham eden açıklamalar yapmıştı. Tüm partilerin desteği ile çıkarılan bir düzenlemenin üzerine FETÖ gölgesi düşürülmeye çalışılması en hafif tabiriyle Meclis’e saygısızlıktır.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU