Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun kurucuları arasında yer aldığı Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyum atanması, muhafazakâr camiada tepkilere yol açtı.
Karar gazetesinden İbrahim Kiras, Mustafa Karaalioğlu, Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Akif Beki de kayyum kararına tepki gösteren yazılar yazdı. Yazarların görüşü, kararın siyasi olduğu yönünde.
“Basit bir sebep var…”
Kiras, “Bardağı taşıran damla bu belki” başlıklı köşe yazısında özetle şunları söyledi:
Bugüne kadar neredeyse siyasi mahiyette hiçbir faaliyetin içinde yer almayan, siyaset bilimi seminerleri haricinde siyasetin ‘s’siyle ilişkisi olmayan, yalnızca akademik nitelikte entelektüel çalışmalar yürüten bir kuruluşun siyasetin hışmına uğramasının basit bir sebebi var: Bilim ve Sanat Vakfı’nın kurucularından Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti’den yolunu ayırması.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Vicdan ölüyor”
Karaalioğlu’nun “Vakfa değil geleneğe el koymak” başlıklı yazısındaki ifadeleri şöyle oldu:
Sadece bir vakıf değil, bilimle, sanatla, fikirle, düşünceyle birlikte vicdan da ölüyor. Üniversiteyi de vakfı da yok eden otorite aynı zamanda hukuku ve muhafazakar düşüncenin geleneğini ve elbette geleceğini yok ediyor, kimin umurunda? Eğer umursanmış olsaydı değil el koymak, böyle bir ihtimal akla bile gelmezdi… Akla gelmemesi gereken başa geliyorsa varın vehameti hesap edin.
“Sırf Davutoğlu parti kurdu diye…”
Taşgetiren de “Çok çok yazık” başlıklı yazısında şunları yazdı:
Bilim Sanat Vakfı’na kayyım atamak, o çatı altında 40 yıldır verilen ilim yolculuğunun farkında olmamak, o heyecanı hiç duyumsamamış olmak, gençlerin Boğaziçi’nden, İstanbul Üniversitesi’nden, Yıldız’dan, Marmara’dan çıkıp koşa koşa ikinci, ama daha seçilmiş bir iklimde kendini yetiştirme çabasını ıskalamak anlamına geliyor. Sırf Ahmet Davutoğlu’nun farklı bir siyasi mecra açmış olmasına duyulan öfke böyle bir operasyonun gerekçesi olur mu?
“Davutoğlu vazgeçseydi…”
Çakır, “Tuzun koktuğu yer” başlıklı yazısında kararı şöyle eleştirdi:
Şehir Üniversitesi’ne neden el konulduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Ahmet Davutoğlu’nun yeni bir siyasi yol hazırlığında olmasıydı. Ahmet Davutoğlu Gelecek Parti’sini kurmaktan vazgeçseydi Şehir Üniversitesi’ne el konulmazdı. Gelecek Partisi’ni kurmamış olsaydı Bilim ve Sanat Vakfı’na el konulmazdı.
“Erdoğan’ı takip etseler bu kararı savunmaya kalkmazlar”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanlarından Akif Beki de “Kayyumcular Cumhurbaşkanı’na az kulak versin” başlıklı yazısında şunları ifade etti:
Bilim ve Sanat Vakfı yönetimine üç kişilik kayyum heyeti atayan Vakıflar Genel Müdürlüğü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hiç dinlemiyor sanırım. Konuşmalarını takip etseler, ne dediğini can kulağıyla dinleseler, bu talihsiz kararı daha talihsiz bir gerekçeyle savunmaya kalkmazlardı. Şehir Üniversitesi el konarak Marmara Üniversitesi'ne devredilince, kurucusu olan vakfa geçici yönetim atamak da yasal zorunluluk haline gelmiş. Kanun öyle emrediyormuş. Bu işlemi yapmazlarsa suçlu duruma düşerlermiş, mecbur kalmışlar yani...
Karar