Askeri savcı Nurettin Soyer, 12 Eylül sonrası Ankara Sıkıyönetim Başsavcılığı'na getirildi.
587 sanıklı “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası"nda iddianameyi hazırlamıştı. Duruşmalar sırasında da iddia makamındaydı.
Merhum MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in de sanıkları arasında yer aldığı davanın ve o süreçte yaşananların ülkücülerin hafızasında kötü bir izi var.
Bir dönem Türk Ocakları Genel Başkanlığı da yapan Nuri Gürgür, Türk Ocakları'nın internet sitesinde yayınlanan yazısında Nurettin Soyer'e ilişkin düşüncelerini şu sözlerle anlatıyor:
"12 Eylül döneminde Ankara Sıkıyönetim başsavcısı Nurettin Soyen bu pozisyonunu politik ve ideolojik amaçlarına hizmet için tarihi bir fırsat saydı. Hazırladığı iddianame hukuki açıdan bir rezaletti. Sadece MHP‘nin ve tüm ülkücü kuruluşların yönetici kadrolarını değil, harekete yakınlığı ve ilişkisi bulunan genç-yaşlı tüm milliyetçileri anayasal düzeni yıkmak amacıyla örgütlenen bir suç çetesi olarak tanımlayıp yasalar üzerinden “infaz etmek”, milliyetçilik fikrini bir daha ayağa kalkamayacak şekilde toplumsal hayattan silip atmak istiyordu."
Nuri Gürgür, bu yazıyı, Tunç Soyer'in ismi CHP'nin olası İzmir adayları arasında anılmaya başladığı dönemde yazmıştı ve aynı Soyer'in adaylığına şu sözlerle itiraz etmişti:
"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mahdum beyi aday yaparsa sadece İzmir’dekileri değil, ülke genelindeki tüm ülkücü ve milliyetçileri tahkir etmiş olur. Bir siyasi liderin çevresinden gelen baskı ve telkinlerle böylesine bir basiretsizlik, duyarsızlık yapacağına ihtimal vermiyorum."
Fethullah Gülen'i mahkum ettiren savcı
Nurettin Soyer'in Türkiye tarihindeki rolü sadece MHP davası ile sınırlı değil.
Soyer, FETÖ lideri Fethullah Gülen'i Türkiye'de mahkum ettiren ilk savcı olarak tanınıyor.
Nurettin Soyer, Gülen hakkında 33 sayfalık bir iddianame yazdı. 19 Ağustos 1971 tarihinde iddianamenin kabul edilmesinin ardından yargılama başladı. Fethullah Gülen de sanık sandalyesindeydi.
Tunç Soyer 15 Temmuz darbe girişiminin ardından verdiği bir röportajda, o günleri anlatırken babasının tehditler aldığını söylüyor.
Gülen'in yargılandığı davanın hakimi Kaya Alpkartal'ın, duruşmalardan birinde, babasının üzerine yürüyerek yumruk attığını ve hakim Alpkartal'ın bunun için 5 bin lira tazminat ödemeye mahkum olduğunu ifade ediyor.
Davanın sürdüğü dönem Tunç Soyer ve kardeşi üzerinde de kötü etkiler bırakmış. Soyer bunu "Ben yatılı okuyordum ama kardeşim okula polis korumasında gidip geliyordu" sözleriyle ifade ediyor.
Davada Fethullah Gülen 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar Yargıtay tarafından bozuldu. Yeniden yargılama yapılırken TBMM af çıkarınca Gülen ceza almaktan kurtuldu. Ama yargılandığı dönemde 7 ay boyunca cezaevinde tutuklu kaldı.
Tunç Soyer, babası Nurettin Soyer'in, FETÖ'ye ilişkin tehdidi ilk gören isimlerden biri olduğunu söylüyor.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında verdiği röportajda "Babamın hukukçuluğunu ve ne kadar doğru bir adım atmış olduğunu bir kez daha idrak ettim. Ne mutlu bana ki böyle bir adamın oğlu olmuşum" diyor.
İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı, babasının mirası nedeniyle Tunç Soyer'in adaylıktan çekilmesi gerektiğini ima ediyor ama CHP'nin babasının mirasıyla "gurur duyan" bir İzmir adayı var.