Dünya Sağlık Örgütü'nün 2015'te küresel çapta düzenlediği kanser araştırmasına göre kanser yüzünden yılda 8.8 milyon insan hayatını kaybediyor.
Bir başka deyişle dünyada yaklaşık altı kişiden birinin ölüm nedeni kanser.
Çağın vebası olarak nitelenen kanser ile ilgili tıp dünyası pek çok araştırma yapıyor.
Onlardan sonuncusu Cardiff Üniversitesi’nde gerçekleştirilen çalışma.
Üniversiteden uzman bir araştırma ekibi, uzun süredir kanser tedavisi üzerine çalışıyordu.
Araştırmacılar, T hücresi adı verilen ve dolaşım sisteminde yer alan bir hücre türünü inceliyordu.
T hücresi, dolaşım sistemi yoluyla vücudu gezerek antikorların devreye girmesini gerektirecek bir rahatsızlık olup olmadığını kontrol ediyor, lenfositlerin bir alt kümesini oluşturuyor.
Araştırmacılar yaptıkları deneylerde söz konusu hücrenin kanserli hücrelere saldırabildiğini ortaya koydu.
Laboratuvar ortamında yapılan deneylerde, kanserli akciğer, deri, kan, kolon, meme, ilik, prostat, rahim, böbrek hücreleri T hücrelerinin saldırısıyla öldürüldü.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Araştırmacılar tedaviye CAR-T ismini verdi.
Buna göre kanser hastasından kan örneği alınıp kandaki T hücreleri çıkarılarak genleriyle oynanıyor ve kanserli hücreleri bulan reseptörlere dönüştürülüyor.
Genetiği değiştirilmiş hücrelerin sayısı arttırılmasının ardından tekrar hastaya enjekte ediliyor.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre CAR-T terapisi adı verilen tedavi beş adımdan oluşuyor.
Kan alma, T hücrelerinin çıkarılması, zararsız bir virüs kullanılarak genlerin T hücresine aktarımı ve genetiği değiştirilen T hücresinin kanseri tanıyıp saldırıya geçmesi ilk üç adım.
Sonrasında genetiği değiştirilen hücreler laboratuvarda kopyalanıyor ve son kertede genetiği değiştirilen CAR-T hücreleri hastaya geri enjekte ediliyor.
Dikkat çekici olan ise uzmanların CAR-T sayesinde kanserin son evrelerine yaklaşmış hastaların dahi kurtulabildiğini belirtmesi.
Akademik çalışmalara yer veren Nature Immunology dergisinde yayımlanan araştırma sonuçları henüz gerçek hastalar üzerinde denenmedi.
Ancak araştırma ekibinden Profesör Andrew Sewell yaptığı açıklamada, “Elimize her bir hastayı tedavi edebilme şansı geçti. Daha önce bunun mümkün olabileceğine kimse inanmazdı" yorumu yapıp, çalışmayı "farklı kanser türlerine yakalanmış hastalara uygulanabilecek tedavinin geliştirilmesini mümkün kılan bir buluş" diye niteledi.
Independent Türkçe, BBC Türkçe