İstanbul Büyükşehir Belediye Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne gidip Kanal İstanbul ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirmesi raporuna itiraz dilekçesi verdi.
İmamoğlu: “Bu millet kanal, yat, kat, saray istemiyor; iş, aş, ekmek, eğitim istiyor”
Kanal İstanbul’a itiraz dilekçesini sunmak için geldiğini belirten İmamoğlu, “Ne gördünüz Kanal İstanbul ile ilgili? Ne var aklınızda? 70-80 katlı binaların olduğu çizgi film var. Başka bir şey yok. Bir de yatlar, villalar, hatta saraylar var. Bu millet, kat, yat, saray istemiyor. 80 katlı bina hiç istemiyor. Bu millet ne istiyor buluyor musunuz? İş, aş, ekmek, eğitim. Bakın milletin çocukları okullarında okuyamıyor diye zoraki satışlar yapılıyor. Özel okullar kapatılıyor. Bütün bu sorunlar varken, bakın yurt dışı ile ilişkilerimizdeki sorunlarımız, bütün bu sorunlar varken, bu şehri ve bu ülkeyi Kanal İstanbul ile meşgul etmek devlet adamlığına sığmıyor. Biz bu bilgileri vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
ÇED raporu ile ilgili sürecin usulüne uygun yürümediğini belirten İmamoğlu şunları kaydetti:
Baktığınızda önce plan askıya çıkar. Sonra projeye göre bir ÇED raporu uygulanır. Her şey apar topar. Bizim derdimiz bu güzel memleketin, coğrafyanın iyiliklerle buluşması, güzelliklerle buluşması, zarar görmemesi. Örneğin çevre planı düzeni dediğiniz, aslında bir uzlaşma metnidir. Yani toplumsal bir uzlaşmadır. Kapalı kapılar ardında yapılmaz. Hele hele 1/100.000’lik plan bir anayasa gibidir. En üst perdeden bir plan düzenidir. Kimin haberi var? Bir şey duydunuz mu? Bir çalışma duydunuz mu? Odaların, sivil toplum kuruluşlarının üniversitelerin kimin haberi var? Hiç kimsenin haberi yok. Yani dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama olmaz. Bu anlayış, yanlıştır. Bu işin içinde olanlar, bu işi hazırlayanlar… Onların bile çocuklarının, torunlarının geleceği için ben şu anda itirazda bulunuyorum. Bu şehirde yaşayan bu ülkede yaşayan hatta dünyadan bu şehri takip eden herkes için.
"Beş yıl boyunca kimse beni çağırmadı"
Kanal İstanbul’la ilgili verilen örneklerin yanlış olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Bakın dünyada böyle 50 tane kanal var deniliyor. 100 tane de olabilir, 200 tane de olabilir ama İstanbul bir tane. İki kıtayı birleştiren coğrafya, bir tane. Yani dünyanın gözbebeği, en nadide noktasında yaşıyoruz. Bunun kıymetini bilmek, bunun sorumluluğunu taşımak, bunu tartışabilmek, konuşabilmek… 2011’den beri bir hikayedir geziyor. Kimin bilgisi var? Bakın benim beş yılım, bu şehrin kanala en yakın ilçelerin bir tanesinde belediye başkanlığıyla geçti. Nereye çağırıldım? Bir yere mi davet edildim? Benim dışımda bir belediye başkanı bir yere mi davet edildi? Bir bilgi paylaşıldı, bir şey mi soruldu? Geçelim vatandaşı, bu şehrin 39 belediye başkanı… 2011’den beri yapan arkadaşlarımız da var… Partisi, purtisi yok bu işin. Hangi partiden olursa olsun bir yere mi çağrıldı? Bakın vicdanlara sesleniyorum; akla, bilime sesleniyorum. Ahlâka sesleniyorum. Bu süreç, onun bunun süreci değil, o partinin bu partinin süreci değil. Konuştuğumuz mevzu, tümüyle toplumsal bir mevzu. Bu ülkenin geleceği ile ilgili bir mevzu” diye konuştu.
7-8 Ocak’ta İstanbul’un suyunu, 9-10 Ocak’ta ise Kanal İstanbul’un bilim insanları ile konuşulacağını söyleyen İmamoğlu, ‘Olumlu düşünenleri de davet edin’ diye talimat verdiğini söyledi:
Gelsinler, anlatsınlar. Kanalı konuşuyoruz ama bir başka arkadaşımız, ‘Bazı projeler eror (hata) verebilir’ diyor. ‘2050 yılına kadar su sorunu yok’ dediğiniz bir kentin barajı, yaklaşık altı yıldır bitirilemiyor. Bir baraj, bir baraj. Yani Melen’deki bir baraj bitirilemiyor. 600-700 milyonluk ödenek önce çıkarılamadı, şimdi inşallah çıkarılacak. Bizim uyarılarımızdan sonra. Niye? 2020’nin bütçe darlığından dolayı. Şimdi inşallah öncelik verilip çıkarılacak. Bu olmaz.”
“Kanal İstanbul bilgilendirmeleri çoğalacak"
İmamoğlu, İBB ekranlarının Kanal İstanbul için kullanılmasının eleştirilmesi yönündeki soruya ise “Daha da çoğalacak. Ben, belediye başkanıyım. Toplumu bilgilendiriyorum. Bilgi alma hakkına saygı duyarak onların, bilgi almasını sağlıyorum. Keşke 8 senedir bu işi evirip çeviren insanlar, tek bir sayfa akılla, bilimle bir şey sunsaydı. Ne gördünüz Kanal İstanbul ile ilgili? Ne var aklınızda? 70-80 katlı binaların olduğu çizgi film var. Başka bir şey yok. Bir de yatlar, villalar, hatta saraylar var. Bu millet, kat, yat, saray istemiyor. 80 katlı bina hiç istemiyor. Bu millet ne istiyor buluyor musunuz? İş, aş, ekmek, eğitim. Bakın milletin çocukları okullarında okuyamıyor diye zoraki satışlar yapılıyor. Özel okullar kapatılıyor. Bütün bu sorunlar varken, bakın yurtdışı ile ilişkilerimizdeki sorunlarımız, bütün bu sorunlar varken, bu şehri ve bu ülkeyi Kanal İstanbul ile meşgul etmek devlet adamlığına sığmıyor. Biz bu bilgileri vermeye devam edeceğiz” yanıtını verdi.
Independent Türkçe