Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan yeni yıla dair kaleme aldığı yazısında, “Tüketimi tetiklemeyen metafizikle asla ilgilenmez kapitalizm” dedi.
“Noel Baba’nın pazarı vardır, Mevlana’nın pazarı vardır, meditasyonun pazarı vardır… Mevlid Kandili’nin, şifa duasının, okunmuş kefenin vd.’nin de pazarı oluşmaktadır” ifadesini kullanan Kılıçarslan, “Dolayısıyla artık mesele ‘bizimle’ değil pazarla ilgilidir. Kızarak değiştiremeyeceğimiz acıklı gerçeğimiz budur. Artık Ehli Sünnet müdafiliği ile Kur’ân Müslümanlığı bile pazarın konusudur. Daha da acıklı gerçeğimiz de budur” görüşünü savundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yeni Şafak’taki “Kendine yeni bir yıl bul” başlıklı yazısında bireyselleşme eleştirisi yapan Kılıçarslan şöyle devam etti:
Ne bekliyorsun yeni yıldan? Şu basmakalıp dilekleri bir yana bırakıp söyle. Para, aşk, başarı, kariyer ilerlemesi gibi saçmalıkları bir kenara bırak. Gerçekten ne istediğini söyle. Mesela “geçen yıl olduğumdan daha ahlaklı biri olacağım” diye dilek tutabilir misin tam 00.00’da. Tutmazsın, tutamazsın değil mi? Çünkü yeni yılda bunu istemeni tuhaf bulmanı sağlayan saçma sapan bir düzenek var. Oysa yeni yılın getirebileceği en güzel güzellik budur bana kalırsa. “Geçen yıl olduğum insandan daha iyi bir insan olacağım” cümlesini bırakabilir misin boşluğa yahut evrene? Bırakamazsın, çünkü yeni yıldan bu beklenmez. Yeni yıldan bu olduğun insandan daha güçlü, daha zengin, daha başarılı olmayı bekleyebilirsin ama “daha iyi” olmayı bekleyemezsin. Çünkü pazar senden maksimum verimi bu şekilde alamaz.
“Muhafazakâr bir yeni yıl dileği”
Nasıl desem de yeni trende uygun olarak “muhafazakâr bir yeni yıl dileği” bıraksam şuracığa. Belki şu: “Yeni seneniz hayırlara vesile olsun inşallah. Rabbim bu yıl bütün güzellikleri yaşamanızı nasip etsin.” Olmadı biliyorum. Ama zaten ben de acemisiyim bu işin. İdare ediverin artık.
Yeni Şafak