Üç çocuk annesi Fatma Şengül, geçen 30 Mart 2019 günü Maltepe Gülensu’daki evinin önünde Zeynel Akbaş tarafından vurularak öldürüldü.
Şengül öldürüldüğünde çocuklarıyla yeni vedalaşarak evden çıkmıştı.
Silah seslerini duyan çocukları dışarı çıktıklarında annelerini yerde kanlar içinde uzanırken buldu.
Onu vuran Zeynel Akbaş da başındaydı. Kendini vurarak intihar etmeye çalıştı ancak çevredekilerce yakalandı.
Akbaş hakkında geçtiğimiz duruşmada savcı tarafından verilen mütalaada “Tasarlayarak kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış hapis cezası istenmişti.
“Sen mi çıktın karşıma geri zekalı” dediğini iddia etti, müebbetten kurtuldu
19 Aralık günü görülen karar duruşmasında Zeynel Akbaş, son savunmasında şu iddiada bulundu:
Fatma hanımla karşılaştığımda, 'sen mi karşıma çıktın geri zekalı' demesiyle kendimi kaybettim. Beş dakika sonra da kendi kalbime ateş etim. 10 yıldır rahatsızım. Ruh halimin bozukluğuyla böyle bir şey olmuştur. Kontrolden geçmem iyi olur. Aklıselim olan bir kişi böyle bir şey yapmaz. Kendimde olsam bu olay olmazdı. Rahatsızlığım nedeniyle ani tepkiyle yaptım. Pişmanım
İyi hal indirimi uygulamayan mahkeme haksız tahrik indirimine gitti
Son savunmanın ardından kısa bir ara veren mahkeme heyeti ikiye karşı bir ile sanığı önce "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Ardından maktulün sanığa hakaret ettiği, sanığın bu kızgınlıkla hareket ettiğini iddia eden mahkeme, "Haksız tahrik" indirimi uygulayarak cezayı 18 yıla düşürdü.
Mahkemeye heyeti son dönemlerde özellikle kadın cinayetlerinde tepki konusu olan sanığın mahkemedeki tutumunu dikkate alarak verilen “iyi hal indirimini” ise uygulamadı.
Sanığın ağırlaştırılmış müebbete çarptırılmasını bekleyen Şengül’ün çocukları ve yakınları karara tepki gösterdi.
“Katili yargılamak yerine annemi yargıladılar”
Kararın ardından Independent Türkçe’nin sorularını cevaplandıran kızı Açelya Şengül, üzgün ve tepkili.
Açelya annesinin öldürüldüğü ilk günden beri davayı gündemde tutmak için uğraşıyor bu amaçla basın açıklamaları ve kampanyalar yapıyordu.
“Bugün davada katilin yargılanması yerine annemi yargıladılar” diye başladı sözlerine ve sözlerine şöyle devam etti:
18 yıl ceza alan katilden anladık ki benim annemin ellerimin arasında kanlar içinde son nefesini vermesini katilin ruhsatsız silahla pusu kurup evi keşfedip 5 kurşun sıkması ve cebinde ya öldüremezsem düşüncesiyle 11 fişek bulunması önemli değilmiş.
“Olay anlık ise evi neden keşfetti? Üzerinde neden 11 kurşun vardı?”
Annesinin hakaret ettiği iddialarını da kabul etmeyen Şengül, şu soruları yöneltti:
Diyelim ki hakaret etti ya da olay gerçekten anlık bir olaydı. O zaman neden olaydan önce evi keşfedip bekledi? Neden üzerinden 11 fişek çıktı. Evinin orada market varken bizim orada market olmadığı halde neden bu şekilde beyan verdi. Bunları hiç mi göz önünde bulundurmadılar. İlk mahkemede ‘oğlum resmen planlı öldürmüşsün kadını’ diyen mahkeme hakimi bu mahkemede resmen katilin sırtını sıvazladı. Bir nebze olsun adalete güvenmek için gittiğim o adliye salonundan çıkarken, asla güvenmemem gerektiğini anladım.
“Bir tek annemi değil bizi de mahfettiler”
Bir annenin 4 kurşunla evlatlarının gözlerinin önünde öldürülmesi 18 yıl mı eder? Ya bizim hayatımız? diyen Açelya Şengül, kararı duyunca adeta yıkıldığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir tek annemi değil bizi de mahfettiler. Annemin mezarına gidemiyorum tek istediğim iyi bir ceza aldırıp annemin mezarına gidebilmekti. Hiç gidemedim mezarına yüzüm yoktu şimdi hiç yok ne diyeceğim anne katiline ödül verdiler mi diyeceğim? Tek istediğim annemi bir daha asla göremeyecek olmamın karşılığında o katil bir daha dışarı çıkamasıydı. O adam indirimiyle affıyla dışarı dışarı çıkıp evlatlarına sarılacak ben kime sarılacağım?
“Mücadelemiz sürecek”
Verilen kararı adaletsizlik olarak niteleyen Açelya Şengül, davayı bir üst mahkemeye taşıyacaklarını, mücadelelerinin süreceğini söyleyerek son olarak şunları söyledi:
O adalet salonunda kadınları değil erkekleri yargılayana kadar katiller, ‘Böyle bir adam değildim’ dediğinde indirimleri kabul olmayana kadar mücadelemiz devam edecek.
"Her önüne gelen hakaret edildi diyerek indirim mi alacak?"
Şengül ailesinin avukatı Aylin Mert, sanığın beyanı esas alınarak hakaret indirimi yapılmasının yanlış olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Üç görgü tanığı var. Mesut Ç. Ve Didem Ç. olay anında Fatma Şengül ile sanık arasında herhangi bir konuşma geçmediğini, Fatma Şengül’ün bir şey söylemediğini beyan ettiler. Sadece o sırada olay yerinden arabayla geçen Yücel B. adlı kişi saldırganın Fatma Şengül’ü vurduktan sonra ‘Bana niyet hakaret ettin’ dediğini iddia etti. Bu durumda her önüne gelen kişi ‘Bana hakaret etti, küfür etti’ diye iddia ederek indirim mi alacak?
Sanığın husumet iddiasını iş arkadaşları doğrulamamış
Mert, sanığın savunmasını aynı işyerinde çalıştıkları Fatma Şengül ile aralarında husumet olduğu, Şengül’ün kötü davrandığı iddiası üzerine kurmaya çalışmasına karşın dinlenen iş arkadaşlarının bu iddiayı reddettiğini de öne sürdü.
Mert ayrıca sanık ile maktulün aynı mahallede oturmakla birlikte Şengül’ün evinin sanığın işe gelip giderken dahi geçtiği güzergah üzerinde olmadığını, oraya bilinçli geldiğini ve üzerinde 11 kurşunun daha bulunmasının olayı tasarladığını gösterdiğini öne sürdü.
12-15 yıl arası yatabilir
Mert, sanığa cinayet suçu dışında ruhsatsız silah bulundurmaktan da iki yıl hapis verildiğini, bütün yasal indirimler de dikkate alındığında cezaevinde kalacağı sürenin 12 – 15 yıl arasında olabileceğini belirterek, kararı bir üst mahkemeye götüreceklerini söyledi.
© The Independentturkish