Yazıldığı tarihi tespit etmenin zorluğuyla nam salmış Eyüp Kitabı muhtemelen Eski Ahit'in en ilginç kitabı.
Eyüp Kitabı esasen, kötülük sorununa dair bir yazı. Kitap, Tanrı'nın ve Şeytan'ın, Eyüp'ün "Tanrı'dan korkan ve kötülükten kaçınan", "kusursuz ve doğru" bir insan olduğunu tartışmasıyla başlar. Şeytan Tanrı'ya, Eyüp'ün varlıklı olduğu için erdemli olduğunu, eğer acı çekerse elbette Tanrı'nın "yüzüne karşı söveceğini" (1:11) söyler. Tanrı bu meydan okumayı kabul eder ve Şeytan'a, Eyüp'ün hayatını mahvetmesi için izin verir.
Şeytan, Eyüp'ün çocuklarını öldürür, evini yıkar, Eyüp'ü iflas ettirir ve ona korkunç bir cilt hastalığı verir. Eyüp'ün ismi söylenmeyen eşi, "Hala doğruluğunu sürdürüyor musun? Tanrı'ya söv de öl bari" (2:9) der ancak Eyüp sağlam durur.
Hikaye daha sonra Eyüp'ün arkadaşları Elifaz, Bildad ve Sofar'ın sırayla mükafatın da cezanın da Tanrı'dan geldiğini söylemesiyle felsefi bir yön alır. Tanrı adildir. Eyüp cezalandırılmıştır. O halde Eyüp kesin büyük bir günah işlemiştir.
Sonrasında Eyüp'ü suçlayan dördüncü bir kişi, Elihu da hikayeye dahil olur (32.-37. bölümler). Uzmanlar, ilk üç arkadaştan girişte bahsedilirken Elihu'nun aniden ortaya çıkmasından dolayı, onun kitaba sonradan eklendiğinden şüpheleniyor.
Sonuç olarak, Eyüp günah işlediğini reddeder ve kendisine tanıklık etmesi için gök kubbeye seslenir. Bunun üzerine Tanrı kasırganın içinden çıkar (38:1) ve açıkça adil olmadığını ima eden Eyüp'e yanıt verir.
Birçok alim, tuhaf ve yersiz görünmesinden dolayı, bu kısmın da orijinal kitapta olmadığını ve kitabı düzenleyen biri tarafından eklendiğini düşünüyor. Tanrı'nın cevabı -buna cevap diyebilirseniz- sadece bir insan olan Eyüp'ün Tanrı'nın yaptıklarını anlayamayacağıdır. Tanrı daha sonra Eyüp'e sorar: Eyüp, benim gibi, Behemoth ve Leviathan'ı öldürdü mü? Tanrı daha sonra 41. bölümün sonuna kadar bu iki mitolojik yaratığı uzunca ve şairane biçimde betimler.
Kitap mutlu sonla biter: Eyüp'ün serveti geri verilir ve ona yeni çocuklar yollanır.
İlginç İbranice
Hikayenin herhangi bir tarihi bağlamı olmadığından ve tarihi bir kişilikten bahsedilmediğinden, yazıldığı tarihi de saptamak çok zor.
Milattan sonra 500 civarında düzenlenen Talmud'da çeşitli yorumlar var. Talmud (Bava Batra 14b) Eyüp Kitabı'nı, Musa'nın yazdığını ifade ediyor ama bir sonraki sayfada (15a) haham Jonathan ve Eliezer; Eyüp'ün, Musa'nın öldüğü düşünülen tarihten yaklaşık 7 yüzyıl sonra, MÖ 538'deki Babil Sürgünü'nden dönenlerin arasında olduğunu söylüyor.
Talmud'un aynı sayfası, Eyüp'ün gerçek olmadığını, tüm kitabın sadece bir alegori olduğunu ve aynı zamanda, Eyüp'ün Yakup ya da İbrahim'le aynı dönemde yaşadığını ortaya atıyor.
Günümüzün İncil uzmanlarıysa bir ipucu olduğuna inanıyor. Kitabın tarihi bir referans noktası yok fakat alimler kitabın dilini ve teolojisini inceleyip, kökeni bilinen diğer İbrani yazılarıyla karşılaştırabilir.
Ama bir engel var. Eyüp'ün dili, Eski Ahit'te ya da başka yerlerdeki dillere benzemiyor. Kitabın İbranice yazıldığı doğru ama hakikaten de çok ilginç bir İbranice. Eyüp Kitabı'nda, Eski Ahit'in diğer kitaplarına göre daha fazla özgün kelime var. Kitabın dili arkaik, bu da demektir ki kitap çok eski ama aynı zamanda Aramca'dan da çok etkilenmiş, demek ki nispeten daha sonraki zamanlardan.
Bu özgün metne dair, Arap Yahudilerin yazdığı, Aramca'dan kötü bir şekilde çevrildiği, Edom dilinde yazıldığı gibi teoriler var. Eski Ahit'e özgü Edom diline dair elimizde hiç veri yok; İbranice'ye çok yakın bir dil olmalı (Eyüp'ün Yahudiyeli değil de Edomlu olarak tanımlandığını unutmayın).
Şu andaki en popüler teoriye göre Eyüp Kitabı, ana dili Aramca ama yazı dili İbranice olan biri tarafından kasten arkaik dille yazıldı. Bu, aradığımız yazarın (ya da büyük ihtimalle yazarların) İkinci Tapınak Dönemi'nin başlarında yaşadığı anlamına geliyor.
Tanrı'nın danışmanı Şeytan
Kitapta Şeytan'ı, Tanrı'nın divanının bir üyesi olarak tasvir eden inançlar bize çok şey anlatıyor. Ancak sürgün öncesi kitaplarda Şeytan'dan bahsedilmiyor. Sadece buradan hareketle kitabın Babil Sürgünü'nden sonra yazıldığı anlaşılıyor.
Öte yandan, Eyüp Kitabı'nda Şeytan, Tarihler Kitabı'ndaki gibi kötü ve mutlak güce sahip biçimde tasvir edilmiyor. Tarihler Kitabı'nın MÖ 4. yüzyılda yazıldığına inanılıyor. O halde Eyüp Kitabı daha önce yazılmış olmalı. Hatta, Eyüp Kitabı'nın Şeytanı en çok, İkinci Tapınak Dönemi'nin başlarında yazılan Zekeriya Kitabı'nın Şeytanı'na benziyor. Bu da Eyüp Kitabı'nın aynı dönemde, MÖ 6. yüzyılın sonlarında ya da 5. yüzyılın başlarında yazıldığı anlamına gelebilir.
Benzer şekilde, Eyüp Kitabı ölümden sonraki hayatta mükafat ya da cezadan bahsetmiyor. Eğer yazar bu inançlardan haberdar olsaydı, Eyüp'ün öldükten sonra mükafatlandırılma ihtimalinden muhtemelen bahsederdi.
Ölümden sonraki hayatta mükafat ve cezaya olan inançtan ilk olarak Daniel Kitabı'nın MÖ ikinci yüzyılda yazıldığına inanılan bir bölümünde bahsedildi. Bu da kitabın İkinci Tapınak Dönemi'nin başında yazıldığı düşüncesini destekliyor.
Eyüp Kitabı'nın Aramca çevirisi Ölü Deniz Yazmaları arasından çıktığından dolayı, kitabın MÖ 2. yüzyıldan önce yazıldığına dair hiçbir şüphe yok.
Antik çağlardan arkeolojik deliller
Eyüp'ün hikayesi İkinci Tapınak Dönemi'nin başlarında (MÖ 6. yüzyılın sonlarından MÖ 4. yüzyılın başlarına kadar olan dönem) yazılmış olsa bile bu, hikayenin yeni olduğu anlamına gelmez. Çünkü çok eski olduğunu biliyoruz.
Hezekiel (yaklaşık MÖ 622'den MÖ 570'e kadar yaşamıştır) Nuh ve Danyal'la birlikte Eyüp'ten de eskinin ünlü kişiliği olarak bahsediyor (Hezekiel 14:14). Demek ki Hezekiel için Eyüp, insanların Yakın Doğu'da hikayelerini anlattığı mitolojik karakterlerden biriydi. Yani Gılgamış Destanı'ndaki Nuh benzeri veya antik Sami şehri Ugarit'ten olduğu bilinen gizemli Danyal benzeri bir karakterdi ve Yahudi olmayabilirdi.
Aslında antik Yakın Doğu'dan, Tanrı'nın tamamıyla dürüst birini cezalandırmasıyla ilgili epeyce yazılı öyküyü arkeologlar ortaya çıkarttı. Bu hikayeler, bazı yönlerden Eyüp'ün dengi, hatta hikayenin kaynağı olabilir. Antik Mısır, Akad ve Sümer dillerinde 4 bin 500 yıl kadar önce yazılmış benzer hikayeler bulundu.
Pers döneminin hayli kozmopolit dünyasında (MÖ 550 - MÖ 350 yılları arasında bir dönem), Mısır'dan Filistin ve Babil'e uzanan bölgenin herhangi bir yerinde yaşayan ve anadili Aramca olan bir Yahudi'nin, bu sözlü efsanelerden birini alıp İbranice yazmış olması muhtemel. Kimin yazdığını tam olarak bilemeyiz ama kitap yazdığına göre bir katip olduğunu söyleyebiliriz.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.haaretz.com/jewish
Independent Türkçe için çeviren: Miraç Eren Dereli