Prof. Serhat Ünal: Türkiye’de HIV’li hasta sayısı 10 yılda yüzde 465 arttı

Türkiye'de her yıl 3-4 bin arasında yeni HIV vakasının ortaya çıktığı belirtiliyor

Fotoğraf: Reuters

Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Serhat Ünal, Türkiye’de HIV (Human Immunodeficiency Virus / İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) bulaşan kişi sayısının dünyadakinin aksine hızla yükseldiğini söyledi. Türkiye’de son 10 yılda yüzde 465 artış yaşanırken mevcutta bulunan hasta sayısı kadar daha virüs ile yaşamını devam ettiren kişi olduğu olduğunu tahmin ediliyor.

Sabancı Üniversitesi ve Gilead Sciences Türkiye iş birliğiyle ‘Birlikte HIV’den Güçlüyüz’ temasıyla gerçekleştirilen IV.Ulusal Duyarlılık Konferansı’nda “Türkiye’de HIV” belgeselinin ilk gösterimi yapıldı. Konferansta HIV ile ilgili son durum da masaya yatırıldı.

“Anonim test merkezleri yaygınlaştırılmalı”

“Türkiye’de HIV konusunda neredeyiz?” konulu panele katılan Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serhat Ünal  Türkiye’de HIV’li hasta sayısının 10 yılda yüzde 465 arttığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

Türkiye’de anonim test merkezlerinin yaygınlaştırılması önemli. Asıl vakaları böyle yakalarsınız. Ne yazık ki farkındalık konusunda ilerleme kaydedilemiyor. Bugün 20 bini kişi HIV’li, yarın 40 bin olur gider. Oysa tedavilerin hepsine sahibiz. Bu sadece tıbbi bir sorun değil. Çağın veremi oldu hatta onu geçti bile. Ama ilerde daha çok hayat kaybetmemek için bunun eğitiminin bir yolunu bulmamız lazım. Bu konudaki önyargıları aşmak lazım.

“HIV’le yaşayan hastaların yarısına tanı konulabiliyor”

Panele katılan Prof. Dr. Deniz Gökengin, HIV’le mücadelede küresel anlamda yüzde 23 azalırken, Türkiye’de son 10 yılda ciddi sayıda hasta artışı olduğunu belirtti.

Dünyanın bazı bölgelerinde Doğu Avrupa, Orta Asya ve Orta Avrupa ülkelerindeki hızlı artışın devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Gökengin, “Türkiye’de her yıl 3-4 bin arasında yeni vaka ekleniyor. Biz aslında HIV’le yaşayan hastaların sadece yarısına tanı koyabiliyoruz, bir bu kadar daha HIV’le yaşayan hasta olduğunu tahmin ediyoruz. Uzun yıllardır Türkiye’deki hasta sayımız düşüktü. Ancak uzun yıllardır ihmal edilen bölgelerde bu artış kaçınılmazdı, bizde de yayılıyor” dedi.

“Önyargı ve ayrımcılık yüzünden yanlış bilinen çok fazla şey var”

Pozitif-iz Derneği Başkanı Çiğdem Şimşek de “Bu bir eşcinsel hastalığı değildir, kadın ve çocukları, gençleri de etkiliyor. Biz ağırlıklı gençlerle çalışıyoruz Konuyu multidisipliner bir şekilde ele almak gerekiyor. Önyargıyı engellemekte de toplumun tüm kesimlerine görev düşüyor. Önyargı ve ayrımcılık yüzünden çok yanlış bilinenler var” dedi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU