Iraklılar, işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmeti yetersizliğini protesto amacıyla ülkenin çeşitli bölgelerinde gösteriler düzenliyor. 1 Ekim'de harekete geçen eylemciler, Erbain törenleri nedeniyle ara verdikleri gösterilere cuma günü tekrar başladı.
Irak Yüksek Bağımsız İnsan Hakları Komiserliği’ne göre, ülkede 25 Ekim'den bu yana süren gösterilerde 92 kişinin yaşamını yitirirken, Birleşmiş Milletler (BM) ise Irak'ta 1 Ekim'den bu yana devam eden protestolarda 229 göstericinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
Nüfusunun çoğu Şii olan Irak’ta Başbakan’ın Şiilerden, Cumhurbaşkanı’nın Kürtlerden ve Parlamento Başkanı’nın da Sünni Arap siyasetçiler arasından seçilen Irak’ta, geçen yılın yaz aylarında da ülkenin güneyindeki Basra şehrinde ‘temiz su eksikliği, elektrik kesintisi, işsizlik ve yolsuzluk’ nedeniyle gösteriler düzenlenmiş ve iki hükümet binası ateşe verilmişti.
Aranın ardından cuma günü tekrar başlayan protesto gösterileri Başkent Bağdat ile ülkenin orta ve güney kentlerinde Şii nüfusunun yoğunlukta olduğu bölgelerde devam ederken, ülkenin kuzeyindeki Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) kontrolündeki alanlarda ve nüfusunun çoğu Sünni olan şehirlerde sükunet devam ediyor.
Irak’ta düzenlenen protesto gösterilerini Independent Türkçe’ye değerlendiren Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı Erşat Salihi, halkın refah ve huzur içinde yaşamak için çok sabrettiğini ve 16 yılın sonunda sonuç değişmeyince çareyi sokakta gösteri düzenlemekte bulduğunu söyledi.
“Göstericilerin amaçlarından bir tanesi de dış güçlerin Irak üzerindeki etkinliğidir”
Petrolü olan ve ekonomik mali durumunun iyi olduğu Irak’ta yolsuzluk ve işsizliğin halkı bezdirdiğini ifade eden ITC lideri Salihi, “Protestolar 16 yılda hükümetlerin yanlış stratejiler uygulamasından dolayı başladı. Gelen hükümetler halkın refah, huzur ve güvenliği için bir şey yapamadı. Hizmetlerin eksikliği ve aşırı yolsuzlukların yanında kimi silahlı güçlerin hükümet üzerinde etkinliği de halkı protesto düzenlemeye itti. Komşularla kurulamayan iyi ilişkileri de bir faktör olarak görüyorum” dedi.
Halkın Irak üzerindeki dış politik etkinliği kabul etmediğini ve iradesini ortaya koyarak mevcut hükümetin arkasındaki güce bakmaksızın protestolara katıldığını aktaran Salihi, gösterilerin amaçlarından bir tanesinin de dış güçler olduğunu ifade etti.
2003’ten beri Irak’ta Şii ve Kürt grupların desteğiyle başa gelen hükümetlerin başarı gösteremediğini savunan ITC lideri Salihi, “Maalesef Irak’ta hükümetler iki siyasi gücün etkisinde kalıyor. Söz konusu siyasi gruplar tutumunda ısrarcı olurlarsa Abdulmehdi hükümetinden sonra gelen hükümetlerde bir varlık gösteremez ve gösteriler tekrar başlar. Bu gruplar sahte seçimlerle iradelerini parlamentoya dayattılar ve sonuçta sahte bir parlamento ortaya çıktı. Tabii ki sahte parlamentoda sahte bir hükümeti doğurdu” yorumda bulundu.
“Sünniler protestolarda taraf değil bilakis destekçileridir”
Salihi’ye göre, gösteriler bölünmeye yol açmamalı, Suriye veya Irak’ta bölünmenin meydana gelmesi hem bölgede gerginliği artırır hem de doğrudan İran ve Türkiye’yi etkiler. Türkiye’nin referandum sürecinde Irak’ın toprak bütünlüğü için gösterdiği çabayı örnek gösteren Salihi, aynı tutumun Irak, Suriye ve İran’ın da göstermesini istedi.
Gösterilerin sürdüğü Şii nüfusunun aksine Sünni bölgelerde durumun daha sakin olduğunu kaydeden Salihi, “Çünkü Sünni bölgeler savaştan yeni çıktı ve IŞİD terör örgütünün belasından yeni kurtuldular. O bölgeler kalkınma ve destek almaya en çok muhtaç olan bölgeler. Ayrıca Sünniler protesto gösterilerinde taraf olduklarında merkezi hükümet tarafından farklı suçlamalarla karşı karşıya kalabilirler. Tüm bunları göz önünde bulundurduklarından dolayı gösteri düzenlemiyorlar. Ama bu Sünnilerin protestoları desteklemiyor anlamına gelmez. Sünniler protestolarda taraf değil bilakis destekçileridir” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkmenler olarak mevcut hükümetin değişmesinden yanayız”
Irak Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı görevini de yürüten ITC lideri Salihi, barışçıl gösteri düzenleyen protestocuları desteklediklerini ve Türkmenler olarak mevcut hükümetin değişmesinden yana olduklarını söyledi.
Siyasi nedenlerden dolayı Kerkük ve çevre bölgelerinde Türkmenlerin sokağa çıkmaması için çağrı yaptığını vurgulayan Salihi, yaptığı çağrının sebebini ise şöyle anlattı:
“Üzülerek belirtmek isterim ki Kerkük’te çıkacak karışıklıktan yararlanmak isteyen çevreler var. Dolayısıyla güvenlik ve istikrarı tehlikeye atmamak adına Türkmenler olarak böyle bir karar aldık. Zaten halkımızın istek ve taleplerini yetkililere ulaştırıyoruz. Çıkacak karışıklığı savaşa çevirmek isteyen çevrelere fırsat vermemek için Türkmenlerin protesto gösterilerini düzenlemesini istemedik. Hep dediğimiz gibi yerel ve merkezi güçlerin Kerkük’te bir zafiyeti olmamalı. Kuzey Irak yönetiminin referandumu bahane ederek bir emri vaki ile Kerkük’ü kendine bağlamak için fırsat kolluyor. Bu gibi gerekçelerden dolayı Türkmenlerin protesto gösterilerinde bulunmalarına müsaade etmedik.”
“Kürtlerle siyasi sorun masada çözülebilir”
Kürtlerle olan siyasi sorunlarını masa başında çözülebileceğinin mesajını veren Salihi, Kerkük’te herhangi bir tarafın gerginliği artırıcı hareketlerde bulunması ve Irak güvenlik güçlerinin müdahalede yetersiz kalması durumunda Türkmenler olarak bunu kabul etmeyeceklerini ve dış güçlerden müdahale için talepte bulunacaklarını ifade etti.
© The Independentturkish
