Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) Parlamentosu’nun diyanet komisyonu üyesi 4 milletvekilinden oluşan bir heyet, Süleymancılar cemaatinin davetiyle İstanbul’a geldi.
Molla İhsan Rekani’nin başkanlığını yaptığı milletvekillerinden oluşan heyette Weysi Said, Şeyh Zahir Geylani ve Faysal Abbas yer aldı.
Süleymancılar cemaatinin Irak temsilcisi Mehmet Çalışlar'ın da yer aldığı heyetin ziyareti 5 gün sürecek.
Ziyaret kapsamında IKB'den gelen milletvekilleri cemaatin İstanbul'daki eğitim kurumlarını gezdi.
Türkiye’de 3 binden fazla kurumları var
Süleymancılar cemaatinin İstanbul’da 700, Türkiye genelinde 3 bin ve dünyanın değişik ülkelerinde ise 200 yakın eğitim kurumunun olduğu söyleniyor.
Cemaatin Irak temsilcisi olan Mehmet Çalışlar, 10 yılı aşkın süredir Irak ve Irak Kürdistan Bölgesi’nde görev yapıyor.
Süleymancılar cemaatinin Kerkük’te iki ve Erbil’de de iki olmak üzere toplam dört tane eğitim kurumu var.
Söz konusu kurumlar 2014 yılında alınan resmi izinle açıldı. Kurumlarından mezun olan öğrencilere diploma da veriliyor.
Cemaat, Kerkük ve Erbil dışında Duhok, Zaho, Süleymaniye ve Irak’ın diğer şehirlerinde de eğitim kurumları açmak için diplomasi yürütüyor.
Independent Türkçe’nin ulaştığı Mehmet Çalışlar, heyetin ziyareti ile ilgili bilgiler paylaştı.
“Siyasiler cemaatimizi sevmezler”
Türkiye’deki eğitim kurumlarında dünyanın birçok ülkesinden gelen binlerce lise, üniversite, yüksek lisans, doktora ve hafızlık öğrencisi olduğunu aktaran Çalışlar, İstanbul’da 700’ün üzerinde yurt ve medreselerinin olduğunu söyledi.
Çalışlar, “Bizler siyasetten uzak bir kurumuz. Çünkü siyaset dinin orijinalliğini bozuyor. Siyasiler kurumumuzu kendilerine malzeme yapamıyor. O yüzden de bizi sevmezler” dedi.
Irak Kürdistan Bölgesi’ni komşuluktan öte kardeş ve akraba olarak gördüklerini kaydeden Çalışlar, dünyanın değişik ülkelerinde inşa ettikleri eğitim müesseselerinin aynısını IKB’de de yapmak istediklerini ifade etti.
“Türkiye’de diyanet siyasilerin kontrolünde”
IKB’nin büyük oranının Sünni olduğunu ve mezhep savaşının yaşanmadığını dile getiren Çalışlar, “Oranın insanları hoşgörülü. Mesela Kürdistan’ın Diyanet Bakanlığında Ezidi, Hristiyan ve Yahudi gibi tüm dinlerin temsilcileri var. Bu çok güzel bir şey. Herkesin temsilcisi var. Ama Türkiye’de diyanette böyle bir uygulama yok. Türkiye’de diyanet siyasilerin arka bahçesi gibidir ve siyasilerin kontrolündedir” diye konuştu.
Irak’ta altı yılda bitirilen hafızlık eğitimini altı ayda tamamladıklarını ve şu ana kadar onlarca öğrenciye hafızlık diploması verdiklerini anlatan Çalışlar, talepleri karşılamada güçlük çektiklerini belirtti.
“Eğitim kurumlarımız 2014 yılından beri faaliyet yürütüyor”
10 yıldan fazla süredir cemaatin Irak temsilciliği görevini yürüttüğünü aktaran Çalışlar, devamında şunları söyledi:
Bizim Kerkük ve Erbil’de toplam dört tane eğitim kurumumuz var. 2014 yılından beri resmi faaliyet yürütüyoruz. Hem Kürdistan hem de Irak’ın diğer kentlerinde de kurumlar açmak istiyoruz. IKB hükümetinin bu konuda bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Bu yüzden parlamentodan dört milletvekili arkadaşımızı kurumlarımızı ve eğitim sistemimizi görmeleri için İstanbul’a davet ettik. Eğitim sistemimizi yerinde görmelerini istedik.
“Yurtlarında Malezya’dan Afganistan’a, Afrika’dan Avrupa’ya binlerce öğrenci kalıyor”
IKB Parlamentosu’nun diyanet komisyonu üyesi ve heyet başkanı Molla İhsan Rekani de 4 milletvekili arkadaşıyla cemaatin eğitim kurumlarını yerinde görmek için İstanbul’a geldiğini söyledi.
Süleymancıların Nakşibendi Tarikatı’na bağlı ve ılımlı İslam’ı savunan bir kurum olarak bildiklerini ifade eden Rekani, “Bize anlatıldığına göre şiddetten uzak ve karşı bir kurumdur. Türkiye’de 3 bin ve dünyanın çeşitli ülkelerinde de 182’in üzerinde eğitim kurumlarının olduğu söyleniyor. Kurumlarında hem modern hem de dini eğitim veriliyor. 5 gündür İstanbul’dayız ve şu ana kadar onlarca kurum gezdik” ifadelerini kullandı.
Rekani, cemaatin yurtlarında Malezya’dan Afganistan’a, Afrika’dan Avrupa’ya, Kürtlerden Araplara kadar dünyanın değişik yerlerinden binlerce öğrencinin kaldığı bilgisini paylaştı.
Çok kolay anlaşılır bir eğitim sistemlerinin olduğunu aktaran Molla Rekani, devamında şunları söyledi:
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Irak gibi yerlerde öğrenciler 4-6 yılda ancak hafız olabiliyorlarken cemaatin eğitim kurumlarında talebeler altı ay gibi kısa bir sürede hafız oluyor. Öğrencilerine maddi manevi her türlü desteği sağlıyorlar. Tabiri caizse koruyup kolluyorlar. Döndükten sonra gözlemlerimizden oluşan bir rapor hazırlayacağız. Aynı eğitim siteminin Kürdistan Bölgesi’nin Diyanet ve Eğitim Bakanlıklarında uygulanması için raporu parlamentoya sunacağız.
Süleymancılar cemaati
Cemaatin kurucusu olan Süleyman Hilmi Tunahan 1888’de, Bulgaristan, Silistre’nin Hezargrad kasabasında doğdu.
O günlerde devamlı olarak polis takibi altında bulunan Süleyman Hilmi Tunahan, 1930’da İstanbul'dan ayrılarak Çatalca'nın Kabakça Köyü’nde bir çiftlik kiraladı. Bir ortağıyla aynı dönemde gaz yağı satan bir şirketin Trakya ana bayiliğini aldı. Kiraladığı çiftlikte çalışan işçiler arasından seçtiği bazılarına ders verdi. Bu durum jandarma tarafından tespit edilince derse devam edebilmek için Kuşkayası’na çıktı.
Süleymancılar, dernekler yasasından istifadeyle yurt çapında geniş bir organizasyon kumıak suretiyle halkla bütünleşerek gerçek manada Diyanet hizmetinin ancak kendi mensupları vasıtasıyla verilebileceği telkinine dayalı bir hareket tarzı benimsiyor.
Cemaat, kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan'ın 1959 yılında vefat etmesi üzerine, Kemal Kaçar'ın önderliğinde faaliyetlerine devam etmiştir.
Kemal Kaçar'ın 17 Haziran 2000 tarihinde vefat etmesi üzerine ise yerine Arif Ahmet Denizolgun cemaatin başına getirilmiştir.
Tarikatın tüm faaliyetleri Arif Ahmet Denizolgun'un talimatlan doğrultusunda tek merkezden yürütülmektedir.
Ahmet Arif Denizolgun’un ölümünden sonra ‘Süleymancı Cemaati’nin lideri, 34 yaşındaki Alihan Kuriş oldu. Denizolgun’un ablasının oğlu olan Kuriş, yüksek mimar olarak görev yapıyor.
© The Independentturkish