İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay hakkında verdiği kararı uygulamayan bir daire. Bu daire gerekçesiz bir kararı açıklamış bulunuyor. Gerekçesini beklerken bir başka sorun söz konusu. O da dezenformasyon biriminin konuyla ilgili açıklaması. Dezenformasyon birimi yurttaşların vergilerinden maaş alan bir birim. Neden buna müdahil oldu, yoksa dezenformasyon birimi suçluların mensup olduğu terör örgütüne göre mi tavır alıyor?" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Yargıtay'ın Atatürk Havalimanına düzenlenen ve 45 kişinin ölümü, 236 kişinin yaralandığı saldırıyla ilgili davada mahkum olan IŞİD sanıklarından 6'sının tahliyesine ilişkin kararını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi.
Yargıtay'ın henüz gerekçeli kararını açıklamadığını hatırlatan Kaboğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesindeki Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin açıklamasına tepki gösterdi. Kaboğlu, şunları söyledi:
''8 yıl önce Atatürk Havalimanı'nda bir terör örgütü tarafından bombalı saldırı sonucu öldürülen, katledilen 45 yurttaşımızın davası İstanbul'da görülmüştü. 13. Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu karar Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından bozuldu ve sanıkların biri dışında hepsi serbest kaldı. Ve henüz gerekçesi açıklanmadı kararın adil yargılanma hakkı bütün mahkemeler için geçerlidir ve gerekçe de adil yargılanma hakkının bir ögesidir.
Bu büyük dava, bu katliam davası aslında toplumun adalet vicdanına seslenen bir davaydı aynı zamanda. Ve bu daire, 3. Ceza Dairesi Anayasa Mahkemesinin Can Atalay hakkında verdiği kararı uygulamayan bir daire. Bu daire gerekçesiz bir kararı açıklamış bulunuyor. Gerekçesini beklerken bir başka sorun söz konusu. O da dezenformasyon biriminin konuyla ilgili açıklaması. Dezenformasyon birimi yurttaşların vergilerinden maaş alan bir birim. Neden buna müdahil oldu, yoksa dezenformasyon birimi suçluların mensup olduğu terör örgütüne göre mi tavır alıyor?"
Ne olmuştu?
28 Haziran 2016'da Atatürk Havalimanı'nda 45 kişinin yaşamını yitirdiği, 163 kişinin ise yaralandığı saldırıyı IŞİD üstlendi. 8 yıl önce gerçekleştirilen saldırıya ilişkin davada haklarında 46'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen tutuklu sanıklara tahliye kararı çıktı. Söz konusu karar kapsamında 7 tutuklu sanıktan 6'sının tahliye edildiği ortaya çıktı.
2018 yılında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, saldırıyı planlamakla suçlanan 6 sanık hakkında Anayasayı ihlal ve 45 kişiyi tasarlayarak kasten öldürme suçundan toplamda 46'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Bir sanık da örgüt üyeliğinden 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. NOW TV'den Alican Uludağ'ın haberine göre sanıklar dosyayı temyiz başvurusuyla Yargıtaya taşıdı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 46'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle mahkemenin kararını bozdu.
Yargıtay'ın gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:
Hakkaniyete uygun adil bir cezaya hükmedilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle teşdidin derecesinde hataya düşülerek fazla ceza tayin edilmesi, temyiz işlemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bozulmasına, tutuklulukta geçirdikleri süre dikkate alınarak tahliyelerine, başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadıkları takdirde derhal salı verilmelerinin sağlanması için yazı yazılmasına karar verilmiştir.
Yargıtayın bu kararıyla 46'şar kez ağırlaştırılmış mühebbet hapis cezası alan 5 sanık ve örgüt üyeliğinden 12 yıl ceza verilen bir sanık 12 Aralık Perşembe günü tahliye edildi. Yargıtay, 46 kez ağırlaştırılmış mühebbet hapis cezası alan Cezayirli sanığın cezasını da bozdu, ancak tutukluluk halinin devamına karar verdi.
ANKA, Independent Türkçe