Wall Street Journal: Avrupa, Türkiye'ye ihtiyaç duyduğu için Erdoğan'ın baskısına göz yumuyor

"Avrupalılar, ahlaki üstünlüğe sahip olduklarını sandıkları bir gelenekten geliyor"

Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması sonrasında İstanbul'da başlayan gösterilerde yüzbinlerce kişi sokaklara döküldü (AFP)

Ekrem İmamoğlu'nun hakkındaki yolsuzluk soruşturması kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılıp tutuklanmasının yankıları sürüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), bugün "Avrupa, Türkiye'ye ihtiyaç duyduğu için Erdoğan'ın baskısına göz yumuyor" başlıklı bir haber yayımladı. 

Yaroslav Trofimov imzalı analizde "Washington'la Avrupalı müttefikleri arasındaki Ukrayna krizi, kıtanın güvenliği açısından Türk savunma endüstrisinin öneminin altını çizdi" ifadesi kullanıldı.

NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliği için kilit önemde olduğu bildirildi. Baykar'ın İtalyan şirketi Piaggio Aerospace'i aldığına ve Türkiye'den Avrupa ülkelerine uygun fiyatlarla yapılan silah satışlarına işaret edildi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

AB'nin Beyaz Bülten (White Paper) adlı stratejisini geçen ay açıkladığı belirtilerek orada Türkiye'nin Birleşik Krallık, Norveç ve Kanada'yla birlikte Avrupa'nın güvenliği için kilit önem taşıyan partnerler arasında sayıldığı vurgulandı. 

Avrupa'ya karşı sert bir tavır takınan Donald Trump yönetimiyle Moskova'nın yakınlaştığı hatırlatıldı. 

Geçmişte Türkiye'deki muhalefetin bastırılmasının, Avrupa'nın güçlü tepkilerine neden olduğu ancak artık NATO'daki gerginlikler ve Rusya tehdidinin AB'yi kısık sesle konuşmaya ittiği savunuldu. 

Türkiye'deki son gösterilerde de muhalif siyasetçiler, gazeteciler ve insan hakları aktivistlerinin tutuklandığına işaret edildi. 

Münih Güvenlik Konferansı'ndan güvenlik uzmanı Nico Lange, Avrupa devletlerinin artık Türkiye'nin iç siyasetine odaklanacak lükse sahip olmadığını söyledi:

Avrupalılar, yalnızca demokrasi ve kurallara dayalı bir düzen temelinde, doğru ortakla doğru şeyi yaptıklarını ve ahlaki üstünlüğe sahip olduklarını sandıkları bir gelenekten geliyor. Artık güvenlik ihtiyaçlarına odaklanan olgunlaşmış bir jeopolitik yaklaşımın ne alıp ne verdiğine odaklanması gerekiyor. Güvenlik alanında Türkiye'yle birlikte çalışmak bizim çıkarımıza.

Varşova merkezli düşünce kuruluşu Özgürlük Enstitüsü'nün (Freedom Institute) direktörü Igor Janke de Polonya gibi Avrupa ülkelerinin Amerikan güvencesine bel bağlayamadıkları bu ortamda kendi çıkarlarına odaklanması gerektiğini savundu:

Rusya tehdidinin ve yeni ABD yönetiminin olduğu mevcut durumda, diğer ülkelerin içindeki demokrasi sorunları o kadar da önemli değil.

Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü'ndeki Türkiye programının kurucu direktörü Gönül Tol, AB'nin 2015'te Türkiye'yle yaptığı göç anlaşmasında da aynı mantıkla hareket ettiğini düşündüğünü WSJ'ye söyledi:

Erdoğan ne yaparsa yapsın, AB jeopolitik gerekçelerde göz yumuyor. Onunla savunma konusunda daha yakın bağlar kurmayı sürdürecekler.

İtalyalı parlamenter Lia Quartapelle ise AB'nin bu yaklaşımına "Türkiye'nin içinde neler olduğunu umursamamak çok öngörüsüz bir tercih. İktidardaki kişilerin siyaseten hayatta kalmasının ulusal çıkarlardan önemli olduğu ülkelerle, güvenilir ittifaklar kurulamaz. Maalesef bu dersi Birleşik Devletler'den büyük bir külfetle alıyoruz" diye itiraz etti. 

İmamoğlu'nun kısa sıra önce New York Times'a yazdığı makalede "Jeopolitik hesaplar bizi değerlerin, özellikle de insan hakları ihlallerinin aşınmasına karşı kör etmemeli. Aksi halde, küresel kurallara dayalı düzeni parça parça sökenleri meşrulaştırmış oluruz" dediği vurgulandı. 

Erdoğan - AFP
71 yaşındaki Recep Tayyip Erdoğan, 2014'ten beri Türkiye Cumhurbaşkanı (AFP)


WSJ, ABD-Rusya yakınlaşmasının Ankara'yı rahatsız ettiğini de savundu. Moskova'nın başta Ortadoğu olmak üzere Türkiye civarında nüfuzunu artırmasının Ankara'nın işine gelmeyeceği bildirildi. 

Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, "Politika belirleyicilerin Rusya tehdidi hakkında ahkam kestiğini duymasanız da Ankara'daki kapalı kapılar ardından bu kritik önem taşıyan bir mesele" dedi. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'nden Aslı Aydıntaşbaş da Türkiye'nin Karadeniz, Kafkaslar ve Ortadoğu'da Rus etkisinin artmasını istemeyeceğini vurguladı:

Muzaffer bir Rusya, Osmanlı İmparatorluğu için olduğu gibi Türkiye için de çok tehlikeli. Böyle bir anlayış var.

1974'teki Kıbrıs harekatı, 2016'daki Suriye operasyonları ve 2019'da Rusya'dan S-400 alınması sonrasında ABD ve Avrupa'nın Türkiye'ye silah ve F-35 satmama kararlarının Türkiye'nin savunma konusunda atılım yapmasını sağladığı ifade edildi. 

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden savunma uzmanı Camille Grand, Türkiye'nin Fransa ve İsveç'le birlikte savunma konusunda ABD'den bağımsız olmanın önemini kavradığını ve bunun artık çok önem kazandığını söyledi. 

Avrupa'nın Türkiye'nin içindeki çalkantıları göz ardı ederek savunma konusunda işbirliğini ne kadar geliştirebileceği konusundaysa şöyle konuştu:

Bu sonsuza kadar sürebilir mi? Karmaşık bir mesele. Türkiye'nin içindeki protestoların ve baskının boyutlarına bağlı.


Independent Türkçe, WSJ, New York Times, AA

DAHA FAZLA HABER OKU