Suriye içinde ve Suriye üzerine çatışmalar

"Suriye'nin istikrarının temel ve hayati bir Arap çıkarı olduğu, Suriye'de bölgenin istikrarının lehine olan istikrarın sağlanması için çalışmak, İran, Türkiye ve aktif uluslararası güçlere yönelik aktif bir Arap girişiminin olması gerektiği unutulmamalı"

Fotoğraf: Mahmoud Hassano/Reuters

Lübnan-İsrail cephesinde İsrail'in askeri operasyonlarının anlaşma öncesine kıyasla düşük ve sınırlı düzeyde de olsa devam etmesi nedeniyle bocalama yaşayan ve maksimum 60 gün uygulanmaya devam edilecek ateşkes anlaşmasına varılır varılmaz, Suriye'de savaş yeniden patlak verdi.

Bu durumu açıklamak için komplocu, indirgemeci ve basitleştirici teorilerden uzak durarak, bu "arenalar" arasındaki gerçekçi ve nesnel bağın ve şu ya da bu tarafın buna verdiği adlar ve dereceleri ne olursa olsun bunların birbiriyle olan bağlantısının, Maşrık'taki (Levant) stratejik sahnenin vazgeçilmez bir özelliği olduğunu söyleyebiliriz.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu Ortadoğu'daki "uluslar oyunu"nu büyük ölçüde etkileyen ve ondan etkilenen bir sahnedir.

Suriye'nin ülke olarak "arenalar birliği" stratejisine katılmadığı doğru ancak Suriye coğrafyası "destek cephesi" ile İsrail arasındaki çatışma alanının bir parçasıydı.

Hatırlatmak gerekirse, esas olarak Suriye'deki otoriteyi destekleyen ikili ittifak çerçevesinde İran rolüne paralel ve dengeleyici olan Rus rolü de, Suriye'nin arenalar birliği stratejisinin dışında kalma tercihini desteklemişti.

Aralarında Türkiye'den farklı derecelerde de olsa büyük destek alan Heyet Tahrir el-Şam liderliğindeki silahlı muhalif grupların gerçekleştirdiği büyük ve ani saldırı, Halep şehrinde geniş alanların ele geçirilmesi, İdlib bölgesindeki ilerleyiş ve ardından Hama şehrine doğru ilerleme, bunun sahadaki güç dengesinde sağladığı değişim, tüm bunlar Suriye stratejik sahasının gergin de olsa uzun bir istikrar döneminin ardından yeniden ısındığını ve alevlendiğini gösteriyor.

Suriye stratejik sahasında nüfuz inşa etme oyunu yarışında kartları yeniden karıştırmaya yönelik teşvik ve motive edici ortamı bir dizi faktör oluşturdu.

Buna Körfez'den Kızıldeniz ve Akdeniz'e kadar Ortadoğu'da bölgesel düzeydeki kazanımlar da eklendi.

Suriye sahnesini yeniden ısıtan bu unsurlar arasında şunlar da yer alıyor;

Birincisi, Suriye topraklarının geniş bir coğrafi ve stratejik alanını kapsayan Lübnan cephesinde İran ve müttefiklerinin İsrail savaşıyla meşgul olmasının ardından Suriye'de görece zayıflamaları. Elbette bu, İran'ın müttefikleriyle birlikte Suriye'nin temsil ettiği önemli stratejik karttan vazgeçmeye hazır olduğu anlamına gelmiyor. Ama İran ve müttefiklerinin görece zayıflaması, düşmanlarına ve bazı dostlarına, olup bitenlerden yararlanma, Suriye sahasında daha fazla kazanım elde etmeye çalışmanın kapısını araladı.

İkincisi, Rusya'nın Ukrayna krizi ve önceliği ile daha çok meşgul olması. Ancak bu da Suriye'ye olan stratejik ilgisinin azaldığı anlamına gelmiyor.
 


Üçüncüsü, mevcut durum Türkiye'ye, kendisi için hayati stratejik öneme sahip olan Suriye'nin kuzeybatı bölgesindeki müttefikleri aracılığıyla rolünü ve konumunu güçlendirmesi için altın bir fırsat sundu. Özellikle de Moskova'nın Suriye-Türkiye uzlaşısı girişimlerinin ve Irak'ın iki taraf arasında arabuluculukta aktif bir rol oynama çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra.

Astana üçlüsü (Rusya, İran, Türkiye), istişare faaliyetine başladığı 2017 yılından bu yana Suriye konusunda taraflar arasındaki ilişkileri yönetebildi.

Ama bölgesel düzeyde meydana gelen değişiklikler, sadece rakipler arasında değil, müttefikler arasında da kartların yeniden karılmasına neden oldu.

Temel önceliklerindeki farklılıklara rağmen, bu üçlü arasındaki ilişkileri karakterize eden geniş bir akışkanlığın olduğunu hatırlatmalıyız.

Astana üçlüsü arasında Doha Forumu'nun oturum aralarında yakında gerçekleşecek toplantı, geçici uzlaşılara varılarak durumu kontrol altına alma girişimi teşkil edecek.

Bu uzlaşılar daha önce bahsettiğimiz yeni faktörlerle yol alamayabilirler.

Son olarak, Suriye'nin istikrarının temel ve hayati bir Arap çıkarı olduğu, Suriye'de bölgenin istikrarının lehine olan istikrarın sağlanması için çalışmak, İran, Türkiye ve aktif uluslararası güçlere yönelik aktif bir Arap girişiminin olması gerektiği unutulmamalıdır.

Bunu başarmak kolay değil fakat bunu başarmak için etkili bir girişimde bulunmak gerekliliğin de ötesinde.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU