Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Mahmut Arıkan Saadet- Gelecek Partisi TBMM ortak grup toplantısında konuştu. Arıkan, Merkez Bankası'nın 2024 yılı enflasyon tahminlerini yükseltmesini üzerinden iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek şunları söyledi:
Arkadaşlar, yılın son aylarındayız. Bütçe’nin, ekonomik göstergelerin, zam oranlarının daha fazlaca konuşulduğu bir dönemdeyiz. Bu göstergelerin yanında bir de adeta 'bahis oynarcasına' açıklanan ama bir türlü tutturulamayan tahminler var. Ülkemizin bir numaralı gündem maddesi olan enflasyon, hiçbir şekilde dizginlenemiyor. Yapılan hiçbir tahmin tutmuyor, atılan hiçbir adım işe yaramıyor. Çünkü samimi bir yönetim, milli bir politika yok. Ne var? Faiz lobileri var, rant var, israf var, yolsuzluk var. Siz bunlarla enflasyonu sürekli yukarı doğru çeker, tahminlerinizi günceller durursunuz. Merkez Bankası; 2024 yılı için enflasyon tahminini yüzde 38’den 44’e, 2025 için yüzde 14’ten yüzde 21’e, 2026 için ise yüzde 9’dan yüzde 12’ye çıkardı. Bunları öyle gerçekçi tahminler olarak görmeyin. Bunlar algı yönetmek için yapılmış tahminler. Çünkü iktidar olmayanı oldurma peşinde. Ne demek istiyorum; gelecek yılın asgari ücretini, memurlarımızın ücretini reel enflasyona göre değil, gelecek enflasyon tahminlerine göre yapmak istiyorlar.
"Babalar çocuklarına çikolata alırken kırk kere düşünüyor"
Meşhur bir dizide bir replik var: 'İki yıl sonra alacağım maaşı üç gün önce yedim' diye. İktidar da ilhamını bu diziden almış olacak ki, aziz milletimizden alacak bir şey kalmayınca gözünü gelecek maaşlara dikti. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı enflasyon beklentilerine göre zam yapmanın faziletini anlatıyor. Bunu anlatırken 2024 yılı maaşı için kendisine yüzde 101 zam yapıvermiş. Yapmış olduğu tahmin yüzde 22, yaptığı zam yüzde 101. 'Ele verir talkını kendi yutar salkımı dedikleri' tam olarak bu.
Rahmetli Erbakan Hocamız bunlar için 'at yarışı spikeri' derdi. Durum bugün de tam olarak budur. Jokey, Faiz lobileri, at sahipleri ballı ihaleleri alıp devleti soyanlar; Bunlarda olup biteni anlatanlar. Biz uyarıyoruz; asgari ücretliyi, emekliyi ve memuru daha fazla ezemezsiniz.
Yaptığınız sayısal loto tahminlerine göre kimsenin emeği ve ekmeği ile oynamayın, buna yeltenmeyin, aklınızdan çıkarın. Sizin için basit rakam oyunları olabilir; ama bunlar aziz milletimize ödenemeyen kiralar, kaynamayan tencereler, astronomik gaz ve elektrik faturaları, istediği ayakkabıyı alamayan çocukların hüznü olarak yansıyor. Bir zamanlar seçim çalışmalarında bisküvi ve çikolata üzerinden vaatte bulunan iktidar ortaklarına sesleniyorum; durum tam da anlattığınız gibi. Babalar çocuklarına çikolata alırken kırk kere düşünüyor. Bu vebale daha fazla ortak olmayın.
''Siz bu ülkenin evlatlarına bir gelecek borçlusunuz''
Bakınız, evlatlarımız bir haftalık okul tatiline girdiler. Normalde tatil; dinlenme, biraz eğlence, gezmek demektir, müze demektir, yeni yerler görmektir. Ama iktidarın uyguladığı politikalar yüzünden, tatil evde oturup okulun açılmasını beklemek oldu. Çünkü dışarıya adım atmak bile para. Hem de büyük para. İlkokul çocukları bugün ekonomi konuşuyor, siyaset tartışıyor. Çizgi film karakteri ezberleyecek yavrularımız enflasyondan bahsediyor.
Beyler, siz çocuklarımıza çocukluklarını borçlusunuz. Siz bu ülkenin evlatlarına bir gelecek borçlusunuz. Siz bu ülkenin çocuklarını dert sahibi yaptınız, çocuklar birden büyümek zorunda. Sizin geleceklerini kararttığınız çocuklara biz adil düzen ekonomisi ve adil bölüşüm ile ışık olacağız.
ANKA