Dünyanın en güvenli kentlerinden biri neden binlerce güvenlik kamerası daha alıyor?

Muhalifler adım adım takip edilmekten korkuyor

Uzun yıllar Birleşik Krallık hakimiyetinde kalan Hong Kong, 1997’de "tek ülke, iki sistem" politikasıyla Çin'e devredilirken, kente 2047'ye kadar güçlü bir özerklik hakkı tanınmıştı (Reuters)

Hong Kong sokaklarında dolaşan herkes, kalabalık caddelerde kendisini gözetleyen bir güvenlik kamerasını fark edebilir. 

Yine de polis, bu yıl 2 bin kamerayı daha sokaklara yerleştirme hedefi koydu. Gelecek senelerde bu sayının artması da kuvvetle muhtemel görünüyor.

Hong Kong Polis Gücü Komiseri Chris Tang, temmuzda yaptığı açıklamada yüz tanıma sisteminin de kameralarla birlikte yürürlüğe sokulmasının planlandığını söylemişti. Yapay zekanın tanıdığı yeni imkanların da devreye girmesi gündemde. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD'nin en popüler medya kuruluşlarından CNN, dünyanın en güvenlik metropollerinden biri olarak kabul gören kentte neden böyle adımların atıldığını sorguladı. 

Çin anakarasındaki baskıcı uygulamalar hatırlatılarak yeni kameraların Hong Kong'daki özgürlük ortamına zarar vereceğine dair endişeler dile getirildi. Çoğu Müslüman olan Uygurların yaşadığı Sincan bölgesindeki kameraların, muhalifleri fişlemekte kullanıldığı hatırlatıldı.

Hong Kong Polisi, Batı tarzı demokrasinin hakim olduğu demokrasileri işaret ederek eleştirel argümanlara karşı çıkıyor. Örneğin Birleşik Krallık'ta yüz tanıma kameraları halihazırda kullanılıyor. 

Komiser Chris Tang da Singapur'da 90 bin, Birleşik Krallık'ta ise 7 milyonu aşkın güvenlik kamerası olduğunu söylüyor. 

Hong Kong'da devlete ait 55 bine yakın kamera var. Yani her bin kişiye 7 kamera düşüyor. 

Bu oran New York'a denkken bin kişiye 13 kameranın düştüğü Londra'dan az. Anakaradaki Çin kentlerindeyse bu rakam 440'a çıkıyor.

2019'da Hong Kong'u sarsan gösteriler ve aktivist, gazeteci ve sivil toplum çalışanlarını hedef alan tutuklamalar hatırlandığında bu endişeler pek haksız da sayılmaz. Nitekim muhalifler de kameraları hedef almıştı.

Washington merkezli Asya Araştırmaları Ulusal Bürosu'ndan Samantha Hoffman endişeleri şöyle haklı görüyor:

Teknolojinin nasıl kullanıldığı fark yaratıyor. Yönetim şekli ve parti devletinin hukuku kendi gücünü sürdürmek için kullandığı düşünüldüğünde işler tamamen değişiyor. Çin'in sistemleri listelenen kişileri kent içinde takip ediyor. Hong Kong'daki sistemlerin zamanla Çin anakarasındaki gibi işleyeceğini söylemek bence gayet makul.

 

Independent Türkçe, CNN, AA

DAHA FAZLA HABER OKU