İneklerin atmosfere saldığı metan miktarı pek çok kişiyi endişelendirse de yeni veriler tarım toprağına koydukları katkıyı gözler önüne seriyor.
Birleşik Krallık merkezli Soil Association Exchange'in (SAE) yaptığı araştırma, tarla bitkileriyle hayvanların birlikte olduğu arazilerin, yalnızca bitkilerin olduğu arazilerin üçte dördü kadar karbon depoladığını ortaya koydu.
Hayvanların gübresi sayesinde biyoçeşitliliğin de arttığı bildirildi.
Soil Association'ın (Toprak Birliği) 2021'de sürdürülebilir çiftçiliği ölçme ve teşvik için kurduğu SAE'nin baş yöneticisi Joseph Gridley, toprağa hapsedilen karbonların hayvanların saldığı metanı dengelemeye yetmeyeceğini söyledi:
Çiftliğinizde hayvan varsa 5-6 kat daha fazla emisyon olacağı aşikar. Ancak sisteme hayvan soktuğunuzda toprak sağlığı bakımından her açıdan gelişme oluyor ve biyoçeşitlilik de gelişiyor.
Çiftlik hayvanları, insan kaynaklı iklim emisyonlarının yüzde 14'ünden sorumlu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ancak toprakların da kalitesini kaybettiği biliniyor.
2015'te BM Gıda ve Tarım Örgütü, dünyanın 60 hasat yılı kalmış olabileceği tahminini yapmıştı.
Sonrasında Oxford Üniversitesi'nin yapıp 2021'de sonuçlarını açıkladığı araştırma, daha karmaşık bir resim çizmişti: Toprakların yüzde 16'sı en fazla yüz yıl tarıma elverişliyken, üçte birinin en az 5 bin yıl boyunca kullanılabilmesi bekleniyor.
Birleşik Krallık Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı, ineklerin emisyonunu azaltmak için metan önleyici geliştirmeye çalışıyor. Uçucu yağlar, probiyotikler ve deniz yosunlarının yemlere konarak çıkan gazları azaltmaya yönelik çabalar var.
Geçen ay Green Alliance adlı düşünce kuruluşu, Bovaer adlı metan önleyicinin Birleşik Krallık'taki mandıra ineklerinin üçte birine verilmesi durumunda ülkenin emisyonlarının yüzde 1 azalacağını duyurmuştu.
Kuruluş, çiftçilerin kar etmeyeceği bu ilaçlar için ödeme yapmayacağını vurgulayarak hükümete sübvansiyon çağrısı yapmıştı.
Independent Türkçe, Guardian, SAE