2015 nükleer anlaşması öldü mü?

Arakçi mevcut yolun devamını sorguladı

Arakçi, eski Dışişleri Bakan Vekili Ali Bakıri Kani ile birlikte gazetecilere açıklamalarda bulunuyor. (ISNA)

İran'ın yeni Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, müzakereler yoluyla yaptırımların kaldırılmasına yönelik girişimlere paralel olarak ‘yaptırımları önceden engelleme’ stratejisi izleme sözü vermesine rağmen, 2015 nükleer anlaşmasının yeniden canlandırılması olasılığı konusunda daha fazla şüphe uyandırdı.

Resmi görevine başlamasından 48 saat sonra televizyonda yaptığı açıklamalarda Arakçi, nükleer taahhütlerine geri dönmesi karşılığında İran üzerindeki yaptırımların kaldırılmasını amaçlayan diplomatik yolun karmaşıklığını vurguladı.

Arakçi cuma akşamı devlet televizyonuna yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı: “Şimdi müzakereleri yeniden canlandırmak geçmişte olduğu kadar kolay değil. Herkes uluslararası koşulların değiştiğini, Ukrayna'daki savaşın Avrupalıların güvenlik görünümünü, sözde uluslararası güvenlik düzenlemelerini derinden etkilediğini ve Gazze'deki savaşın, Siyonist rejimin saldırısının ve orada meydana gelen ölümlerin, tüm bunların bölgesel koşulları tamamen değiştirdiğini anlamalı.”

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan hükümeti, nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması da dahil olmak üzere yaptırımların kaldırılması ve Avrupalı güçlerle gerilimin azaltılmasını dış politika öncelikleri arasına koydu. Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönme ihtimali arttıkça bu konu en önemli öncelik haline gelebilir.

Ancak Arakçi, özellikle Ukrayna savaşı, 7 Ekim'de Gazze savaşının patlak vermesinin ardından bölgede yaşanan gelişmeler ve Kasım ayının ilk haftasında yapılması planlanan ABD seçimleri ışığında, nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması ihtimaline dair kasvetli bir tablo çizdi.

Arakçi, “Mevcut tablo önceki tablodan farklı. Nükleer anlaşmanın kendisinde bile var olan bazı tarihler geçti. Bu nedenle nükleer anlaşma mevcut haliyle yeniden canlandırılamaz. Bu belge yeniden açılmalı ve bazı kısımları değiştirilmeli. Tabi ki bu kolay değil. Bildiğiniz gibi bir belge açıldığında onu tekrar bir araya getirmek zor bir iştir. Yeni müzakereler başlamalı. Ancak belirttiğim gibi Avrupa'daki koşullar zor ve ABD seçimlerle meşgul. Bu nedenle görev kolay olmayacak” ifadelerini kullandı.

Arakçi'nin açıklamaları Fransa, Almanya ve İngiltere'deki mevkidaşlarının yanı sıra İran'ın nükleer programına ilişkin müzakereleri koordine eden ve müzakerelerden sorumlu özel yardımcısı Enrique Mora'yı haftalar önce İran Cumhurbaşkanı'nın yemin törenine katılması için gönderen Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile yaptığı telefon görüşmelerinden saatler sonra geldi.

Arakçi, Hasan Ruhani'nin cumhurbaşkanlığının son altı ayında Viyana'da gerçekleşen altı tur müzakereye nezaret etmeden önce 2003 ve 2005 yılları arasında nükleer anlaşma müzakerelerinde yakından yer aldı. Bu turlar Nisan 2021'de, Joe Biden'ın Oval Ofis'e girişinin üçüncü ayının başında başladı. Aynı zamanda İsfahan'daki Natanz Nükleer Tesisi’nde birinci nesil santrifüjlerin bulunduğu bir salonu sarsan güçlü bir patlamaya denk geldi ve İran buna altıncı nesil santrifüjleri çalıştırarak ve uranyum zenginleştirmeyi yüzde 60'a çıkararak yanıt verdi.

İbrahim Reisi yönetiminin Viyana'da diyalog masasına dönmesinden haftalar sonra müzakereler durdu. Ukrayna'da savaşın patlak vermesinden sonra, İran'ın aracı kanallar vasıtasıyla ABD ile dolaylı müzakerelerine rağmen, nükleer anlaşmayı canlandırmayı amaçlayan diplomatik yolu yeniden etkinleştirmeye yönelik birkaç girişim başarısız oldu.

Son cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında eski İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Biden'ın nükleer anlaşmaya dönme çabalarını engellemek için Aralık 2020'de İran parlamentosu tarafından kabul edilen ‘stratejik eylem yasasını’ suçladı. Ancak seçimden sonra hem Zarif hem de Arakçi, Dini Lider Ali Hamaney'in desteğine sahip olan yasaya bağlılıklarını ifade ettiler.

Alternatif plan

Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakınlığıyla bilinen Fars Haber Ajansı, dün (Pazar) Arakçi'nin açıklamalarının nükleer anlaşmanın bitiş çizgisine ulaştığını gösterdiğini savundu ve yaptırımların kaldırılmasına yönelik alternatif planını sorguladı. Ajansın raporunda, “Arakçi yeni müzakereler yapılması gerektiğinden bahsetti, bu da elbette yeni bir anlaşma gerektiriyor. İran nükleer anlaşmada verdiği ve karşılığında hiçbir şey alamadığı tavizler karşılığında fayda sağlayacak mı? ABD ve Avrupa önceki hükümetlere verdikleri taahhütleri yerine getirmezken, yeni anlaşmanın 2015 anlaşmasının akıbetine uğramamasını sağlamak için nasıl bir programınız var?” ifadeleri yer aldı.

Ajans, Batılı güçlerin nükleer anlaşma planına göre 18 Ekim 2023'te sona ermesi planlanan İran silah yaptırımlarından vazgeçmeyi reddetmesine atıfta bulundu. Avrupalı güçler ve ABD yaptırımların devam etmesine gerekçe olarak, İran'ın nükleer anlaşmaya uymamasını ve Ukrayna savaşında Rusya'ya insansız hava aracı (İHA) vermesini gösterdi.

Mesud Pezeşkiyan hükümetini destekleyen Asr İran adlı internet sitesinin siyasi editörü “Arakçi'nin açıklamaları, nükleer meselenin çözümüne yönelik yeni bir anlaşmaya varılması ve ilgili yaptırımların kaldırılması için yeni bir plan temelinde müzakerelerin başlamasının öncelikli olduğunu gösteriyor” diye yazdı.

Arakçi tam olarak ne söyledi?

Arakçi devlet televizyonuna verdiği demeçte, 2021 müzakerelerinin ‘nükleer anlaşmaya nasıl geri dönüleceğiyle ilgili olduğunu ve nükleer anlaşmanın içeriğiyle ilgili herhangi bir müzakere yapılmadığını’ söyledi. Arakçi, “Şimdi koşullar biraz değişti ve arenaya farklı bir bakış açısıyla girmek zorundayız. Önceki müzakere biçimleri ve nükleer anlaşma bizim için bir referans olabilir, ancak aynı şekilde uygulanamazlar. Şimdi yeni müzakereler başlamalı. Görev kolay olmayacak, ancak elimizden gelenin en iyisini yapacağız” şeklinde konuştu.

Müzakereleri ‘yaptırımların halk üzerindeki maliyetini en aza indirmek ve yaptırımların kaldırılması için çalışmak üzere bir görev’ olarak gördüğünü kaydeden Arakçi, “Bu konuyu gündemimize alacağız. Bu alanda tüm pratik, siyasi ve yasal olanakları kullanacağız. Bu yönde olumlu bir adım atabileceğimizi umuyoruz” dedi.

Arakçi sözlerini şöyle sürdürdü: “İki strateji izliyoruz: Yaptırımların iptal edilmesi ve kaldırılması. Ancak yaptırımların iptal edilmesi tartışması en yüksek önceliğe sahip. Yaptırımların etkisiz hale getirilmesinin yanı sıra bize düşen bir diğer görev de yaptırımların kaldırılması için çalışmak. Bu görev Dışişleri Bakanlığı'na ait. Yaptırımların kaldırılması konusunu şimdiye kadar onurlu bir şekilde takip ettik ve onurlu bir şekilde yeniden müzakere etmeye ve ilerlemeye çalışacağız. Yaptırımları kaldırabilirsek bu alandaki çabalarımız sürekli olacak. Bu konuyu müzakereler yoluyla ya da başka herhangi bir yolla başlatacağız. Gereksiz yere acele etmeyeceğiz ve müzakereleri hantal bir süreç haline getirmeyeceğiz.”

Arakçi daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, televizyonda yayınlanan sözlerinin nükleer anlaşmanın ölümü anlamına gelmediğini söyledi. Arakçi, “Müzakerelere devam edeceğiz... Bu alanda gereksiz yere acele etmeyeceğiz ya da gecikmeyeceğiz. İran halkının çıkarlarını gerçekleştirebilmek için farklı taraflarla istişarelerde bulunacağız” açıklamasında bulundu.

‘Kâğıt üzerine mürekkep’

Arakçi'nin açıklamaları, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi'nin İran'ın nükleer programıyla ilgili krizin çözümü için diplomasiye geri dönülmesi gerektiği yönündeki sözlerini doğruluyor.

Grossi Rus İzvestiya gazetesine verdiği demeçte, “Nükleer anlaşma şu anda hiçbir şey ifade etmiyor. Bu sadece kâğıt üzerinde mürekkep… Kimse bunu uygulamıyor ya da buna uymuyor” dedi.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, Grossi'nin yeni bir anlaşma çağrısını protesto ederek, UAEA'dan İran'a yönelik taleplerini koruma anlaşması çerçevesinde sınırlandırmasını istedi.

UAEA'nın 11 Mayıs itibariyle yaptığı tahmine göre, İran'ın yüzde 90'lık silah sınıfı saflığa yakın olan yüzde 60 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum stoku, 5,9 kilogram saflıkla seyreltilmeden önce, üç ay içinde 20,6 kilogram artarak 142,1 kilograma yükseldi.

İran'ın uranyum stokları şubat ayında 5 bin 525,5 kilogramken 11 Mayıs'ta 6 bin 201,3 kilograma ulaştı. Bu, 2015 uluslararası anlaşması kapsamında izin verilen sınırın 30 katından fazla.

Grossi'nin önümüzdeki ayın ilk yarısında, 16-20 Eylül tarihleri arasında Viyana'da yapılacak olan UAEA Yönetim Kurulu'nun üç aylık toplantısından önce Tahran'ı ziyaret etme ve Pezeşkiyan ile görüşme girişimini yinelemesi bekleniyor.

İran Cumhurbaşkanı'nın New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'na ilk kez katılacağı bu toplantı öncesinde İran'ın nükleer dosyası bir kez daha İran ile Batı arasında diplomatik yolun sürdürülmesi ya da anlaşmanın resmen ölü ilan edilip yeni bir anlaşma için müzakerelere başlanması konularındaki görüşmelerin merkezinde yer alacak.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU