Tarih ve oyunları

Fotoğraf: AA

Tarihi bildiğimizi iddia etsek, ondan çokça bahsetsek, sohbetlerimizde ya da yazılarımızda olaylarına değinsek de iddiamız terk edilmiş bir evin avlusuna asılmış bir çamaşır ipi gibi kalır. Nitekim tarihin hareket mekanizmasını bildiğimize dair iddiamız doğruysa, son dönemde ABD ve Bangladeş'te olup bitenlere, tarihin son anda müdahale ederek iki adamın ve iki ülkenin hayatlarının gidişatını iki ardışık darbeyle değiştirmesini sağlayan mekanizmanın ikna edici bir analizi yoluyla açıklama getirmeye kim cesaret edebilir?

ABD'de ilk kez başkan, başkanlık seçimlerine tekrar adayken çekilme kararı aldı, daha doğrusu bunu yapmaya zorlandı. Kendisine dayanılmaz baskılar uyguladılar o da boyun eğerek teslim oldu, “kahramanlıktan değil, buna mecbur edildiğinden” üzüntü ve esefle sahneden çekildi.

Bu eylemin siyasi açıklamaları net ve doğru görünüyor. Başkanlık yarışı için rakibi ile yaptığı münazarada hak ettiği hayal kırıklığı ve başarısızlığın ardından, Demokrat Parti içinden ve dışından baskı uygulayanların tekrarlayıp durduğu Başkan Joe Biden'ın yaşlandığı, artık makamının gerektirdiği görevleri yerine getiremez hale geldiği gerçeğine odaklanıyor.

Şu anki Başkan Joe Biden 81 yaşında. Sağlık ekibinin üyeleri tarafından hazırlanan ve imzalanan raporlar, sağlık durumunun iyi olduğunu ve başkanlık görevlerini yerine getirebileceğini doğruluyor.

Bir politikacı ile bir doktor arasındaki fark, ilkinin, amaç araçları meşru kılar şeklindeki denenmiş eski bir deyişe göre çalışmasıdır. Eski İngiltere başbakanı, şimdi Lord olan David Cameron'un da bir keresinde belirttiği gibi, iktidarda bir gün, bir yıl boyunca muhalefet sıralarında oturmaktan daha iyidir. Doktor ise tıp fakültelerinde ve laboratuvarlarında öğrendiklerine, hastanelerde, kliniklerde, ameliyathanelerde edindiği uzmanlık ve deneyimlere göre çalışır. Bir siyasetçiden farklı olarak onun öngörüleri, deneyiminin ve ileri teknolojiye sahip tıbbi cihazların kendisine sunduğu tetkik ve analiz sonuçlarına dayanır. Bu nedenle, çıkarları farklı olduğu için bu ikisinin son tahlilde anlaşamaması kaçınılmaz. Politikacının çıkarı, araç ne olursa olsun ve ne bedel öderse ödesin, iktidara ulaşmaktır. Doktorun çıkarı, hastanın durumuna ilişkin doğru tıbbi teşhiste bulunarak, gerekli tedaviyi uygulayıp ilaçları kullanarak, hastanın hayatını kaybetmesini önleyerek doktor olarak itibarını korumaktır.

Bangladeş'te ise tarih tam aksi bir mekanizma ile ilerledi. Başkan Biden'a kapıyı kasıtlı olarak kapatıp onu sahneden ittiği ABD’de yaşananlardan farklı olarak, Bangladeş'te gidip 84 yaşında, yani Başkan Biden'dan 3 yaş büyük, adı Muhammed Yunus olan bir bankacıya kapıları ardına kadar açtı. Onu Paris'teki sürgününden hızla geri getirdi, başbakanın görevini bırakıp alelacele ülkeyi terk etmesine, canını kurtararak kaçmasına neden olan daha yeni bir öğrenci ve halk devrimine tanık olmuş bir ülkede onu siyasi sahnenin ilgi odağı haline getirdi. Şimdi ondan beklenen, bir an önce trenin vagonlarını tekrar raylarına oturtmak ve kendisini barış, istikrar ve refah istasyonuna bizzat ulaştırmak.

İroniyi fark ettiniz mi?

84 yaşındaki Muhammed Yunus, başka bir kıtadan alelacele getirilerek, kaosa sürüklenmenin eşiğinde olan, bağımsızlığından bu yana görmediği bir siyasi kriz yaşayan bir ülkeyi istikrara kavuşturmak ile görevli geçici hükümetin başına getiriliyor. Diğer tarafta 81 yaşındaki Joe Biden, kanunen ceza gerektiren bir eylem işlediği için değil, ileri yaşı nedeniyle daha önce görmediğimiz bir baskıyla zorla sahne dışına itiliyor. Çünkü partisinin liderleri yaklaşan başkanlık seçimlerinde rakibini yenemeyeceği dolayısıyla partinin iktidardan düşeceği kanaatine vardılar.

Mesele, ABD’deki Demokratlar ile Bangladeş'teki devrimcilerin farklı hesapları mı? Açıklığa kavuşturmak gerekirse, Bangladeş'teki öğrenci devriminin liderleri Sayın Muhammed Yunus'un yaşı ilerlemiş bir adam olduğunu biliyorlar. Ülke dışında, coğrafi olarak uzak bir ülkede yaşamasının, yetilerini zayıflatmış ve psikolojik olarak onu yormuş olabileceğini biliyorlar. Ayrıca onun hayatında hiçbir siyasi görevde bulunmamış bir adam olduğunu, tüm işinin devlet daireleri dışında mali işler ile sınırlı olduğunu da biliyorlar. Peki, yaşı göz önüne alındığında ölüm ile arasında çok uzun bir süre kalmamış olmasına rağmen, neye dayanarak onun kurtarıcı olacağına ve onları güvenli limana ulaştıracağına inanıyorlar? Bütün bunlar tek bir gerçeğe götürüyor, o da bir kumar oynadıklarıdır ve bu da, duygulara dayalı, öngörülemeyen sonuçları olabilecek bir maceradır. Muhammed Yunus’un yolsuzlukla lekelenmemiş olması ve Nobel Ödülü'nü kazanması nedeniyle uluslararası bir üne sahip olması, onun 170 milyon vatandaşı çözümü zor geçim sıkıntılarından ve siyasi krizlerden kurtarma gücüne sahip olduğunu doğrulamıyor. Umarız Bangladeş'in kaderi Arap Baharı ülkelerinin kaderi gibi olmaz.

 

Şarkul Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU