Özgür Özel: Gelirken garibandan oy alarak geldiler, yerlerini yaptılar, şimdi köylüye dönüp bakmıyorlar

"AK Parti geldi, seçim sandığında aylık beş çeyrek altını kaybettiniz. Kaybettiniz yer sandıksa, bunun bulacağı yer yine sandık. Seçim sandığına gidilecek, ne kaybedildiyse orada bulunacak"

Fotoğraf: AA

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Burdur İl Başkanlığı’nı ziyaret etti.

İl başkanlığına girişte Özel'e 1 Mayıs doğumlu "Mayıs" adlı bir köpek hediye edildi. Özel, Mayıs’ı genel merkeze götüreceğini söyledi.

Özel’in konuşmasından satır başları şu şekilde:

Ben hep söylüyorum. Baba evidir CHP. Şimdi burada baba evinin çayı demli olsun, bacası tütsün diye buraya odun çekenlerle beraberiz. Bu partiyi yıllarca baba evinin bacasını tüttüren sizlerle beraberiz ama baba evi herkese ait. Herkes baba evine doğuyor, büyüyünce kimi büyüğüne gidiyor kimi küçüğüne razı oluyor. Kimi ırakta oturuyor kimi yakında. Ama herkes biliyor ki başı sıkıştığında orada yeri var onun. Neden? Çünkü tapusu ne bende ne Kemal Bey’de ne rahmetli Ecevit’te vardı ne de İnönü’de. Tapu hem hepimizin hem de hiçbirimizin değil. Çünkü bir kişiye kayıtlı tapu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kayıtlı. Öyle olunca kim zora düştüyse, kim bunaldıysa kim sıkıldıysa kapı ardına kadar açık. Gelene nereden geldin, niye gitmiştin öyle ettin böyle ettin demiyoruz.

"Gelirken garibandan oy alarak geldiler. Yerlerini yaptılar. Şimdi köylüye dönüp bakmıyorlar"

İktidarda halktan yana halkın iktidarı yok. O köylünün fasulye üreticisinin, kabak üreticisinin, domates üreticisinin partisi iktidarda değil. Kimin partisi iktidarda? Zenginin partisi iktidarda. Gelirken garibandan oy alarak geldiler. Yerlerini yaptılar. Şimdi köylüye dönüp bakmıyorlar.

Türkiye’de beslenme sorunu var. Türkiye’de tarım ürünlerinde sorun var. Ne yapalım? İthalatına izin verelim. Baştan korumuyor, kaybediyor. Sonra ithalatına izin veriyor iyice perişan ediyor.

Bu büyük sıkıntıların hepsinin çözümü 1970’lerde nasıl Ecevit geldi, kooperatifçilik dedi, halen daha onun kurduğu kooperatifler köylüyü koruyor, bizim gelip yeni nesil bir ekonomi anlayışı ile üreticiyi koruyan, tarladaki ürünün değerinin altında alınmasına izin vermeyen bütün kademeleri kurmamız lazım. Yani halkın partisinin iktidara gelip halktan, çiftçiden, üreticiden, hayvancıdan yana pozisyon alması lazım. Öyle politikalar üretmesi lazım. Hem üretici hem tüketiciyi korumak lazım. O zaman ne olacak? Hem fahiş fiyatlar ortadan kalkacak hem emek sömürüsü ortadan kalkacak. Herkes birden kazanacak. Şimdi kim kazanıyor? Sadece zenginler kazanıyor. Sadece rantçılar kazanıyor.

"Emeklinin ocak ayında isyan ettiğimiz maaşından bile ayda 5 kilo kıyma parası çaldılar"

31 Mart seçimlerinden önce 105 miting yaptım. 105 mitinde emeklinin sorununu dile getirdim. Dedim ki 10 bin liraya geçim olmaz. Emekliye hakkını verin. Siz geldiğinizde 1,5 asgari ücret alıyordu. Bugünkü parayla 26 bin lira alıyordu. 10 bin lira olmaz artırın diye dilimizde tüy bitti 12 bin 500 lira yaptı. Ne oldu 12 bin 500 lira yaptı da? Emekliyi perişan etti. Beğenmediğimiz 10 bin lira, sefalet maaşı 10 bin lira ocak ayında 25 kilo dana kıyma alıyordu. Bugün verdiği 12 bin 500 lira güya zamlı maaş, 20 kilo kıyma alıyor. Emeklinin ocak ayında isyan ettiğimiz maaşından bile ayda 5 kilo kıyma parası çaldılar enflasyon oyunlarıyla. Ve bu yüzden şimdi biz diyoruz ki niye vermedin? Dönüyor diyor ki kaynak bulamadım. 2 bin 500 liralık zammın 33 milyar maliyeti var diyor. Olsun. 17 bin 500 liranın maliyeti de 100 milyar liraydı. Ver 100 milyarı, ‘Veremem para yok.’ Nasıl yok? Sen geçen sene sadece 43 tane büyük müteahhidin, firmanın vergi borcunu sildin. Kaç paraya mal oldu? 660 milyar. Bakın emekliye 33 veririm diyor. 100 milyarı bulamam diyor. Bulsa bütün emekliler 17 bin 500 lira alacak. Geçen sene 43 firmaya 660 milyar vermiş. Lamı cimi yok. Ben bıkmadan bunu anlatacağım kardeşim. Sen yandaş müteahhide 660 milyar buluyorsun, 20 milyona yakın emekliye 100 milyar bulamıyorsun. Bugün eğer o 660 milyarı çarçur etmese her emekli 17 bin 500 lira alabilir. Her asgari ücretli enflasyon zammı alabilir. Her çiftçinin her esnafın da kredi faizi silinir, vadelere bölünebilir. Halk Bankasından kredi çekmiş adam. Pandemide düşük faizle… Öderken faizi artırıyorlar. Bakın pandemide KGB’den dünyanın en ucuz kredisini zenginlere dağıttılar. Adam aldı yat aldı, özel uçak, yalı aldı hepimizin parasıyla. Pandemide Halk Bankası’ndan esnaf kefalet kredisi çekenin faizini yüzde 9’dan 25’e çıkarıyorlar öderken. O yüzden bir tarafa para bulan varsa, bir tarafa para bulamıyorsa nedir bu iktidar? Emeklinin, işçinin, çiftçinin değil, zengin müteahhidin iktidarı olmuştur.

Çok basit bir hesap var. Burdur’daki emeklilere söylüyorum; bu iktidar geldiğinde en düşük emekli aylığı 8 çeyrek altın alıyordu. İkna olmayan gitsin kuyumcuya sorsun. Ben 22 yıl önce bu maaşı alıyordum o gün çeyrek altın kaç paraydı? Bugünkü emekli maaşı 3 çeyrek altın alıyor. 5 tane çeyrek altın kayıp. ‘Alamıyorum, alamıyorum’ diyor. Bak alamıyorsun, bir tane çeyrek altın düşünürsen aklın çıkar. Ne yaparsın? Eve giderken çeyrek altın alsan. Gittin, baktın çantada yok. Emekli ablam bir çeyrek altın almış kuyumcudan, evde çantada yok. Aklı çıkar, bütün yolu gezer, arar. Nerede kaybettim diye. Doğru mu? Şimdi bak, bir emekli değil, her emekli, bir sefer değil, her ay, bir altın değil, beş altın kaybetmiş. Nerede kaybettik diye arayacak mısınız? Dolaşın, bakın nerede kaybettiniz? Vallahi de billahi de seçim sandığında kaybettiniz. AK Parti geldi, seçim sandığında aylık beş çeyrek altını kaybettiniz. Küçücük bir kız çocuğu küpesini düşürse gider, kaybettiği yerden bulur. Sizin de kaybettiniz yer sandıksa, bunun bulacağı yer yine sandık. Seçim sandığına gidilecek, ne kaybedildiyse orada bulunacak.

"CHP iktidarını bu arkadaşlar getirecek"

Ayrıca Çavdır ve Bucak belediyelerini kazandık. Bu çok keyifli bir durum. Birisini 1984’ten beri, 83’ten beri ilk kez alıyoruz. Diğerini 77’den beri kez alıyoruz. Birini 47 yıldır, bir tanesini 40 yıldır ilk kez kazanıyoruz. İki başkanımız da bizi çok memnun etti, gencecik çalışkan başkanlarımız. Ayrıca bugün Burdur 21 belediye başkanı ağırlıyor. Hangi 21? 14 büyükşehir değil, Türkiye’de büyükşehir olmayan 21 ilin belediyesini kazandık, hepsi burada. Kastamonu’da burada, Uşak, Afyon, Kütahya, Ardahan burada, Kırıkkale burada, Sinop burada, Giresun burada, Edirne burada, Bolu burada, hepsi, bütün arkadaşlarımız. Kilis burada, Yalovası, Bilecik’ hepsi birden buradalar. 21 belediye başkanı burada. Bu çok önemli bir başarı. Şununla övünebilirsiniz, partimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi. 47 yıl sonra birinci parti oldu, 47 yıl sonra. Çok çalışacağız, hep beraber. Bu 21 arkadaşımızın cebinde birer anahtar var. Bu anahtar belediyenin kasasının ya da kapısının anahtarı değil. Bu anahtarlar, yapılacak ilk seçimlerde CHP iktidarının anahtarı. CHP iktidarını bu arkadaşlar getirecek.

"Burdur'un 23 milyon dolar borcu vardı"

Çok tartışma yapılıyor belediye borçları, konuşacağız. Bir de şunu söyleyeyim; Ali Orkun Ercengiz belediyeyi devraldığında 23 milyon dolar, bakın 23 milyon dolar borcu vardı. Bugünkü parayla çevirdiğimizde 1 milyara yakın. Şu anda bir kuruş borcu yok. bir kuruş borcu yok. Kimden aldık belediyeyi? AK Parti’den aldık. 23 milyon dolar borçla aldık, 1 kuruş borç yok. Hizmet olur mu? Olmasa bu oy olur mu? Geçen seçim ittifakla kazandık, bu seçimde tek başımıza neredeyse iki kişiden birinin oyunu kazandık. Karşımızda ittifak vardı, biz de yoktu. Tek başımıza kazandık. Ama nasıl? Burdur ittifakıyla. Burdur‘daki iyi insanlar da oy verdi, muhafazakar demokratlar oy verdi, milliyetçi demokratlar oy vardı, sosyal demokratlar oy verdi. Burdur’un bütün demokratları bir araya geldi, Ali Orkun Başkanı seçti.

"Gazi’nin partisini iktidar yapacağız"

Biz belediye başkanları programına geçiyoruz, bugün buraya bir çay içmelik ziyaretti ama Burdur’un geleneği, küçük şehir, güzel şehir, herkesin tanıdığı şehir. Buraya geleceğimizi öğrenince Burdurlular burayı dolduruyorlar biz de balkon konuşması yapıyoruz. Allah nasip edecek, bir gün bu balkona geleceğim, bu balkondan iktidar partisinin genel başkanı olarak konuşacağım. iktidar partisinin genel başkanı olarak. Biz Sarayların balkonunda değil, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin balkonundan konuşuruz. Hepinizi seviyorum, hepinize saygılar sunuyorum. Zorlukları biliyoruz, hep beraber çalışacağız, hep beraber kazanacağız, hep beraber başaracağız. Gazi’nin partisini iktidar yapacağız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU