AK Parti’nin eski genel başkanı ve eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu hakkındaki ihraç sürecinin sona ermesini beklemeden partiden istifa etti.
Aslında istifa seçeneği, MYK’nın disiplin işlemini başlatmasının hemen ardından gündeme gelmişti.
Disipline sevk edilen isimler ve Davutoğlu’nun yakın çalışma ekibinde yer alan birçok isim MYK’nın kararının hemen ardından Levent’te toplanmış ve toplu halde istifa edip etmemeyi tartışmıştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İlk toplantıda tebligatın beklenmesi ve MYK’nın ihraç gerekçelerinin ortaya çıkmasına karar verildi.
İstifa seçeneği ilk günden bu yana masadaydı
İhracı istenen ancak bugün Davutoğlu’yla birlikte istifa eden eski İstanbul Milletvekili Abdullah Başçı Independent Türkçe’ye, “İhraç meselesi ilk gündeme geldiğinde Türkiye’nin dört bir yanından çok sayıda AK Partili istifa etmek için harekete geçti. Ama biz tebligatın beklenmesinden yanaydık.
Neden ihraç edilmek istendiğimizi görmek istedik. Bu nedenle ilk süreçte toplu istifalar yaşanmadı” dedi.
Başçı, bu günden sonra çok sayıda üyenin ve teşkilat mensubunun istifa edeceğini öne sürdü.
AK Parti Merkez Disiplin Kurulu’nun ihracı istenen isimlere gönderdiği tebligatlarda ihraç gerekçelerinin sadece kamuoyu açıklamaları, sosyal medya paylaşımları ve röportajlar olduğunun anlaşılması üzerine Davutoğlu istişare sürecine başladı.
İki gün üst üste toplantılar yapıldı
Ankara’daki ofiste iki gün üst üste beşer saate yakın toplantılar yapıldı.
Bu toplantılara bir dönem AK Parti’de önemli görevler üstlenen isimler, sivil toplum örgütü temsilcileri, eski milletvekilleri, il başkanları ya da farklı partilerin üyesi olup da Davutoğlu’nun başlatacağı siyasi harekete katılmak isteyen siyasetçiler yer aldı.
İşte istifa kararı da bu toplantıda alındı.
İhraç gerekçelerinin sadece bahane yapıldığını ve savunma yapmanın bir anlamının da olmadığını düşünen Davutoğlu istifa kararı verdi.
Davutoğlu istifa konuşmasını Ankara’nın Beysu ilçesinde tuttuğu 4 katlı ofisinde yaptı.
Teşkilata fotoğraflı mesaj
Mavi bir Türkiye siluetinin önüne konulan kürsüde konuşan Davutoğlu’nun sağında eski Sakarya milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, solunda ise AK Parti eski İstanbul İl Başkanı Selim Temurci vardı.
15 Temmuz darbe girişiminde AK Parti teşkilatını organize eden ve tabanda sevilen bir isim olan Temurci’yle bu fotoğrafı vermesi teşkilat tabanına bir mesaj olarak yorumlanıyor.
"Tabanı, genel başkanının ihraç edildiğini görme üzüntüsünden kurtarmak için"
Zaten Davutoğlu’nun konuşmasının ana mesajı da tabanaydı. O mesaj şu cümleyle kendini daha net bir şekilde gösteriyor:
AK Parti’nin vefakar tabanını ülkenin her yanında omuz omuza iki seçim mücadelesi verdiği ve demokrasi tarihimizin en yüksek oyu ile birlikte büyük bir onur yaşadığı kendi genel başkanının ihraç edildiğini görme üzüntüsünden kurtarmak için yıllarca alın terimizi ve fikir emeğimizi verdiğimiz partimizden istifa ediyoruz.
Konuşmanın tonları, “Partiyi bölen bir grubun lideri” olarak değil “Tüm çabalara rağmen partiyi kuruluş ilkelerine geri getirmemeyi başaramamış ve artık parti içinde yapacak hiçbir şey kalmadığı için istifa eden bir siyasetçiyi” anlatmak istiyordu.
"Bölmedik, partiyi eski haline getirmeyi de başaramadık"
Bu da “Ne tespit ve eleştirilerimize yanlış ya da yalan denildi ne çağrılarımıza kulak verildi. Konuşmalarımızda, açıklamalarımızda ve ifadelerimizde hiçbir hakaret, ima, tahkir ve tehdidin olmadığı görülecektir. Genel başkanlığı bıraktığımız gün dile getirdiğimiz ahdimize hep sadık kaldık. Bu ahdin muhataplarının da aynı olgunluk ve ahlakla davranmalarını bekledik. Sözlerimiz açık, tespitlerimiz net, tavsiyelerimiz samimiydi. Konuşmalarımızda ‘partimiz’, ‘Sayın Cumhurbaşkanımız’, ‘ülkemizin geleceği’, ‘davamız’ dememize rağmen ‘ihanet’, ‘bölücülük’, ‘fitne’ ve ‘proje’ gibi ithamlara maruz bırakıldık ve bedel ödeme ile tehdit edildik” sözleriyle anlaşılıyordu.
Konuşma metninde sadece istifa yoktu.
Yeni hareket sokağın rahatsızlığını yansıtacak
Davutoğlu’nun kurmaya hazırlandığı siyasi partinin ana çerçevesi de konuşmadan yansıyan detaylar arasındaydı.
Bu hareketin temel sloganlarının toplumda bir süredir rahatsızlık yarattığı ileri sürülen meseleler üzerine yoğunlaşacağı anlaşılıyor.
Konuşmanın sonlarına doğru, “insan onurunu merkeze alan, demokratik hukuk kurallarının işletildiği, akraba ve adam kayırmacılığın olmadığı, liyakat, ehliyet ve siyasi ahlakın ölçü olduğu demokratik bir düzen kurmak istediklerini söyleyen eski Başbakan, “Bugünden itibaren, zikrettiğimiz temel ilkeler doğrultusunda yeni bir siyasi hareket inşa etmek ve yeni bir yola çıkmak bizim için hem tarihi bir sorumluluk hem de milletimize karşı yükümlülüğümüzün bir gereğidir” diyerek başlama atışını da yaptı.
© The Independentturkish