ABD, Katar ve Mısır’dan arabulucular, bir takas anlaşması için çerçeve anlaşması yapılması yönünde baskı yaptı. Arabulucular, bunun Gazze Şeridi’ndeki savaşın sonunun başlangıcı olacağını umsalar da hala İsrail’den nihai bir cevap bekliyorlar. Kaynaklar, İsrail’in anlaşmanın büyük bir kısmını kabul etmekle birlikte bir kısmına razı olmadığını ve Hamas’ın da iki gün içinde yanıt vermesinin beklendiğini söyledi.
Washington’u ziyaret eden Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İsrailli rehinelerin iadesine yönelik anlaşmayla ilgili müzakerelerin ‘birkaç hafta öncesine kıyasla’ iyi bir durumda olduğunu ve ‘gelecekte daimi bir ateşkesle’ sonuçlanabilecek ‘güzel bir ilerleme’ görüldüğünü kaydetti. Bu sırada, ABD’nin NBC kanalına konuşan kaynaklar, İsrail’in arabulucuların pazar günü Paris’teki toplantısında görüşülen takas anlaşması teklifini kabul ettiğini belirtti.
Haberde, İsrail, ABD, Mısır ve Katar’dan müzakerecilerin Paris toplantısında, Hamas ile İsrail arasında tutuklu-rehine takası gerçekleştirilmesine ilişkin yeni bir anlaşmanın tamamlanması için bir çerçeve üzerinde anlaştıkları bildirildi. Haberde, toplantı hakkında bilgisi olan bir kaynağın, anlaşmanın Gazze Şeridi’nde kademeli ateşkesi, Gazze Şeridi sakinlerine yardımların ulaştırılmasını ve Filistinli mahkumların serbest bırakılmasını içerdiğini söylediğini aktardı.
ABD kanalına göre, dört ülkenin müzakerecilerinin Paris toplantısında ulaştığı çerçeve, kadınlar ve çocuklardan başlamak üzere Gazze’de tutulan ABD’li ve İsrailli rehinelerin kademeli olarak serbest bırakılmasını içeriyor.
İsrail pazartesi günü anlaşmayı tartışmaya başlarken, Hamas henüz tartışmaya başlamamıştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hamas liderlerinden Usame Hamdan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun çözüm ve ateşkes konusunda ciddi olmadığını ve Gazze’deki rehinelerin öldürülmesini umursamadığını söyledi. Dün yaptığı açıklamada Hamdan, “Henüz herhangi bir girişim almadık. Ancak ateşkes anlaşmasına varılması konusunda spesifik girişimler ve fikirler sunduk, ancak işgalci güç bunlara kaçamak tavırlarla yaklaştı” dedi.
Hamdan, Hamas’ın geçici bir ateşkes değil savaşın durmasını istediğini vurguladı.
Anlaşma savaşın durdurulmasını kapsamıyor ancak buna zemin hazırlıyor. Ayrıca anlaşma, ateşkesin ilk aşamasını ele alırken, geri kalan iki aşamayı daha sonraki toplantılara bırakıyor.
Genel çerçeveye göre, ilk aşama, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısını 45 gün süreyle durdurması ve İsraillileri öldürmekle suçlananlar da dahil olmak üzere yüzlerce Filistinli tutukluyu serbest bırakmasını (her rehine başına 100 ila 250 Filistinli tutuklu) kapsıyor. Bu şart, tamamı kadın, çocuk ve 60 yaş üstü yaralı ve hasta yetişkinlerden oluşan 35 ila 40 arasında rehinenin serbest bırakılmasını içeriyor.
İsrail’in Kanal 12 televizyonu, Hamas’ın taleplerine göre sonunda binlerce mahkumun (4 ile 5 bin arası mahkum) serbest bırakılmasının beklendiğini bildirdi.
İkinci ve üçüncü aşamada düzenli askerler, yedek birlik askerleri (kadın ve erkek) ve diğer erkekler (60 yaş altı) serbest bırakılacak. Bununla birlikte savaşın daha uzun süre durdurulması ve Filistinli mahkumların serbest bırakılması sağlanacak. Son aşama da cenazelerin teslimini kapsayacak.
İsrailli bir yetkili, Walla internet sitesine yaptığı açıklamada, ‘amacın ilk aşamayı ikinci ve üçüncü aşamalara ilişkin ön mutabakatlarla başlatmak olduğunu’ vurguladı.
Müzakerelerdeki ihtiyatlı ilerleme ciddi bir ABD baskısı altında gerçekleşti.
İki ABD’li yetkili’nin Washington Post’a yaptıkları açıklamada, Başkan Joe Biden yönetiminin son haftalarda müzakereleri yeniden başlatmak için İsrail ve Hamas üzerindeki baskılarını artırdığını söyledi. Bunun bir nedeni de Kızıldeniz’de Husilerin saldırılarının artması. Yakın zamanda ABD, Kızıldeniz’deki saldırılara misilleme olarak Yemen’deki Husi bölgelerini vurmuştu.
ABD, anlaşmanın kalıcı bir ateşkese yol açmasını ve bunun bölgede daha büyük bir gerilimin çıkmasını engellemesini umuyor.
Arabulucular Hamas’ın cevabını beklerken, İsrail Başbakanlık Ofisi ise anlaşmaya ilişkin haberlerin yanlış olduğunu ve İsrail tarafından kabul edilemeyecek koşullar içerdiğini belirten bir açıklama yaptı.
Netanyahu’nun ofisi, başlangıçta Paris’te yapılan toplantının ‘yapıcı’ olduğunu söylemişti.
Ofis, pazar günü Paris’te ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns ile İsrail Dış İstihbarat Servisi (Mossad) Başkanı David Barnea, Mısır İstihbarat Servisi Başkanı Abbas Kamil ve Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’nin katıldığı toplantının ardından yaptığı açıklamada, ‘hala büyük boşluklar olduğunu ve iki tarafın bu hafta yapılacak ek toplantılarda bunları tartışacağını’ kaydetti.
İsrail medyası, anlaşmanın şartlarını Hamas’a teslim olmak olarak gören sağcı liderler arasındaki eleştiri ve tehdit dalgasının yükselmesinin ardından Netanyahu’nun ofisinin bu son açıklamasını yapmak zorunda kaldığını öne sürdü.
Maliye Bakanı ve Dini Siyonizm Partisi lideri Bezalel Smotrich, partisinin Gazze’deki saldırıları iki ay boyunca durdurmayı ve rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin gelecekteki bir anlaşmanın parçası olarak ‘teröristlerin’ serbest bırakılmasını kabul etmeyeceğini söyledi. Smotrich, “Bu kadar kötü bir anlaşmayı asla kabul etmeyeceğiz” dedi.
İsrail Savaş Kabinesi, Mossad Başkanı ve Şin-Bet Başkanı’ndan Paris toplantısında gerçekleşen görüşmelerle ilgili güncellemeleri almak üzere dün gece toplandı.
Pazartesi günü İsrailli üst düzey siyasi bir kaynak, takas anlaşmasına varılması konusunda temkinli bir iyimserliğe sahip olduğunu dile getirerek, bazı ilerlemelerin başladığını belirtti.
Paris görüşmelerinden haberdar olan bir kaynak, Haaretz’e yaptığı açıklamada, asıl engelin Gazze’deki savaşın durdurulması konusundaki anlaşmazlık olduğunu söyledi. İsrail ve Hamas’ın bu derin uçurumu kapatması halinde anlaşmanın günler veya haftalar içinde hayata geçirilebileceğini de sözlerine ekledi.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.