Mısır - İsrail ilişkilerinde uyum korunacak mı?

Gazze savaşına ilişkin çatlakların ikili ilişkileri nasıl etkileyeceği merak konusu

Mısır ile Gazze Şeridi'ni ayıran duvarın yakınlarındaki, Gazze'nin kuzeyinden gelen yerinden edilmiş Filistinliler. (DPA)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşı Kahire ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerde çatlaklar oluştururken Şarku'l Avsat'ın görüştüğü uzmanlar ise iki ülke arasındaki mevcut gerginliğin ilişkilerin uyumunu bozmayacağını savundu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kahire ile Tel Aviv, son dönemde Gazze Şeridi'nde devam eden savaşa ilişkin çeşitli konulardaki tutum farklılığını yansıtan açıklamalarını yoğunlaştırdı. Gözlemciler ve medya iki ülke arasında bir krizin varlığından söz ederken Batı medyası ise Mısır'ın büyükelçisini İsrail'den çekmeyi planladığını öne sürüyor.

Mısır ile ilişkilerde bir krizin varlığını yalanlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu cumartesi günü yaptığı basın açıklamalarında Kahire ile ilişkilerin etkilenmediğini söyledi. Ancak iki taraf arasında çıkar çatışması gibi görünen bir duruma dikkat çekti. Times of Israel'in haberine göre, “Mısır kendi çıkarlarından kaygı duyuyor. Biz de kendi çıkarlarımızdan kaygılıyız” vurgusunda bulundu.

Bilgili bir Mısırlı kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Kahire'nin İsrail'in tutumlarından memnuniyetsizliğini ifade etse de atmosferi zorlamama ve bölgede daha fazla krize yol açmama konusunda kararlı olduğunu aktardı. Ancak ulusal güvenliğini korumak için gereken her adımı atma hakkını saklı tuttuğunu dile getiren kaynak, “Mısır, İsrail'in iddiaları ve planlarına karşı son derece bilgece ve itidalli davranmakta” ifadelerini kullandı.

İsrailli yetkililer, Filistinlileri topraklarından çıkarıp Sina'ya yerleştirme planına değinirken Kahire ve Arap ülkeleri bu planı reddetti. Filistin davasının kapatılacağı sözünü veren Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ise ülkenin ulusal güvenliğine yönelik tehlike konusunda uyarıda bulundu. Anlaşmazlık, Uluslararası Adalet Divanı huzurunda Gazze Şeridi'nde soykırım yapmakla suçlanmasına bir yanıt vermek isteyen İsrail'in Mısır'ı, Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne girilemeyen yardımdan sorumlu tutmasıyla daha da arttı. Bu durum, Mısır Devlet Enformasyon Servisi'nin (SIS) İsrail'in iddialarını çürüten resmi bir açıklama yayınlamasına yol açtı.

Mısır Cumhurbaşkanı, İsrail'in Mısır topraklarından Gazze Şeridi'ne yardım girişini engelleyen tedbirlerini eleştirdi. Geçtiğimiz çarşamba günü yaptığı konuşmada, “Refah Sınır Kapısı her gün 24 saat açık. İsrail tarafında yürütülen prosedürler yardımların girmemesine yol açıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail'in Mısır sınırı bitişiğindeki Philadelphi Koridoru’nu kontrol altına almak istediğine ilişkin açıklamaları ise gerginliği körükledi. Tel Aviv, sınır şeridinin altında Mısır Sina'sından geçen tüneller yoluyla Gazze Şeridi'ne silah kaçırıldığını bildirdi. Mısır ise bu iddiaları reddetti. SIS Başkanı, İsrail'in Philadelphi Koridoru’nu yeniden işgal etmeye yönelik herhangi bir hareketinin Mısır-İsrail ilişkilerine ciddi bir tehdide yol açacağı konusunda uyardı.

Geçtiğimiz çarşamba günü İsrail basınında çıkan haberlerde, Mısır Cumhurbaşkanı'nın İsrail Başbakanı'nın kendisiyle telefonla konuşma talebini reddettiği belirtildi. The Times of Israel, “Netanyahu'nun ofisi, son birkaç gündür Milli Güvenlik Kurulu aracılığıyla görüşmeyi koordine etmeye çalıştı. Ancak reddedildi” ifadelerine yer verildi. İsrail merkezli Kanal 13’e atıfta bulunan The Times of Israel, “Konu, savaşın bitiminden sonra Mısır ile Gazze arasındaki sınırı kimin kontrol edeceği konusundaki gerginliklerle alakalı” ifadelerini kullandı.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin İsrail uzmanı Said Ukkaşe ise, Şarku'l-Avsat'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Kahire ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerdeki gerilim, Sisi'nin Netanyahu'nun çağrısını reddedişi İsrail medyasında yer aldığı sırada, ayrıca İsrail'in Tel Aviv'in Philadelphi Koridoru’nda kısa süreliğine de olsa yer almak istediği haberinde ve son olarak Netanyahu'nun iki ülke arasındaki çıkar çatışmasına değinmesinde açıkça ortaya çıktı. Netanyahu'nun ifadeleri, bilhassa iki ülkeden birinin alacağı kararın diğer ülkeyi de etkileyeceği düşünüldüğünde gerçeklerle çelişiyor. Gerilim ne kadar yoğun olursa olsun Kahire ile Tel Aviv arasında ayrışma noktasına ulaşmayacak. Mısır ile İsrail barış anlaşmasını feda etmek istemiyor. İtidalli davranan Kahire, savaş cephelerini genişletmek istemiyor. İsrail Philadelphi Koridoru’na girse bile girişi sınırlı ve geçici olacak. Zirâ Mısır'ı kışkırtmak istemiyor.”

Gazze ile Mısır arasında 14 kilometre uzunluğundaki Philadelphi Koridoru, iki ülke arasındaki Camp David Anlaşmaları kapsamında tampon bölge sayılıyor. Ancak İsrail aralık ayının sonlarından bu yana bu koridora yönelik ilgisini artırdı. Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında Philadelphi Koridoru bölgesinin İsrail'in kontrolünde olması gerektiğini belirtti.

Kudüs Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü Eymen er-Rakab, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Kahire ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerde büyük gerilime işaret etti:

“İsrail, Mısır'ın reddettiği, ulusal güvenliğine tehdit olarak gördüğü Filistinlileri yerinden etme planından vazgeçmiş değil. İlişkilerdeki bu gerilim, iki taraf arasındaki barış anlaşmasının çöküşüne yol açmayacağı gibi, Gazze'deki çatlaklar da ilişkilerin bütünlüğünü etkilemeyecek, krize sürüklemeyecektir. ABD, anlaşmazlığın daha da büyümemesi için durumu sakinleştirmek amacıyla mutlaka müdahale edecektir.”

İsrail basınında pazar günü çıkan haberlerde şu ifadelere yer verildi:

“Kahire ile Tel Aviv arasında derinleşen krizi kontrol altına almak için çaba gösteren Washington, bu konunun inceleneceğinden bahseden raporların ardından, büyükelçisini İsrail'den çekmemesi yönünde Mısır ile iletişim kurdu.” 

İlişkilerde krizden söz edilmesi, Mısır'ın Katar ve ABD ile iş birliği içinde Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak için arabuluculuk yapma çabalarının devam etmesiyle örtüşüyor. Söz konusu Mısırlı kaynak, “Mısır, İsrail'in tutumları veya iddiaları ne olursa olsun, tüm taraflar arasında arabuluculuk rolünü tamamlamaya istekli” ifadelerini kullandı.

Mısır, Katar ve Washington geçtiğimiz kasım ayında bir hafta sürecek ateşkes müzakerelerinde aktif rol oynamış, bu durum, Gazze Şeridi'nde 100'den fazla tutuklunun ve yaklaşık 240 Filistinli mahkumun serbest bırakılmasına yol açmıştı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU