Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Filistinlilerin devlet kurmasını da içeren kapsamlı bir anlaşmaya varılması halinde ülkesinin İsrail’i tanıyabileceğini söyledi.
Prens Faysal, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamındaki ‘Güvensiz Bir Dünyanın Güvenliği’ başlıklı panelde WEF Başkanı Borge Brende’nin sorularını yanıtladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Şarku’l Avsat’ın aktardığı habere göre, Suudi Bakan, Filistin ihtilafının çözülmesinden sonra, geniş bir anlaşma çerçevesinde Riyad ile Tel Aviv arasında diplomatik ilişkiler kurulmasına yönelik müzakerelerin tamamlanıp tamamlanmayacağına dair soruya “Elbette" yanıtını verdi.
Suudi Dışişleri Bakanı Ferhan ayrıca, Kızıldeniz'de ve genel olarak bölgede gerilimin azaltılması gerektiğini vurguladı.
Kızıldeniz'deki gerilimi azaltmanın bir öncelik olduğunu beliren Bakan Ferhan "Gazze'deki savaş tüm bölgeyi büyük tehlikelere sürüklüyor. Gazze'de derhal ateşkes sağlanması gerekiyor. İsrail'den savaşı ve gerilimi durdurma yönünde bir işaret görmüyoruz... Önceliğimiz gerilimin azaltılmasına yönelik bir yol bulmaktır ve bu da Gazze'deki savaşın durdurulmasına bağlıdır” dedi.
Suudi Dışişleri Bakanı, uluslararası toplumun Gazze'deki savaşı durdurmak için daha fazlasını yapması gerektiğini vurguladı.
İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesi
İsrail ile Suudi Arabistan arasında ilişkilere ilişkin, ABD himayesindeki müzakerelere geri dönme konusunun belirsizliğe rağmen, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçen hafta El Ula’ya yaptığı ziyarette, Suudi Arabistan’da İsrail ile ilişkilerin kurulması ve Gazze’deki savaş sonrası aşamaya yönelik çabaların koordine edilmesi konusunu görüştüğünü bildirmişti.
Blinken, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ula şehrinin eteklerindeki kış kampında, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi;
Entegrasyon, normalleşme konusunda, Suudi Arabistan da dahil, ziyaret ettiğim yerlerde burada bunun peşinde koşmaya açık bir ilgi var. Bölgenin bunu takip etme konusunda açık bir ilgisi var. Ancak bu Gazze’deki çatışmanın sona ermesini gerektirecek ve ayrıca bir Filistin devletine giden pratik bir yolun bulunmasını da açıkça gerektirecek.
Gazze’de savaşın başlamasından önce, iki taraf arasındaki müzakerelerde kayda değer ilerlemeler yaşandı.
Blinken o sırada, bu konuyla ilgili detaylı tartışmalar yapmak için Suudi Arabistan’da bulunuyordu, ancak 7 Ekim’de Gazze Şeridi’nde çıkan savaş, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki görüşmeleri sekteye uğrattı.
İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir ABD’li yetkiliye göre, Washington uzun vadeli hedefini kaybetmedi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile yapılan görüşme, Suudilerin konuya ilişkin güncel görüşünü öğrenmelerine olanak sağladı.
Suudi Arabistan, İsrail’i hiçbir zaman tanımadı ve 2020’de ABD’nin sponsorluğunda İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Sudan ve Fas arasında imzalanan İbrahim Anlaşmaları’na katılmadı.
Riyad resmi açıklamalarda, İsrail’in sivillere yönelik saldırılarını en güçlü ifadelerle defalarca eleştirdi.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Gazze’deki savaşa odaklanan ve başkent Riyad’da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Ortak Zirvesi öncesinde İsrail’in Gazze’ye yönelik eylemlerini reddetmişti.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.