İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi, Ekrem İmamoğlu başkanlığında toplandı. Gündemde görevlerine son verilen belediye işçileri, Yenikapı’daki araçlar, vakıflar ve Gezi Parkı eylemleri sırasında Taksim Dayanışması sözcüsü olan TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Merkezi ve İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Tayfun Kahraman'ın görevlendirilmesi vardı.
Eylül ayı toplantısının açılış konuşmasını yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kısa bir süre önce grup oluşturan İYİ Parti ve MHP’ye başarılar diledi.
İmamoğlu, 12 Eylül darbesinde hayatını kaybedenleri anarak devam ettiği konuşmasında, bir daha darbe yaşanmaması temennisinde bulundu.
Ekrem İmamoğlu 27 Mayıs’ta idam edilen Adnan Menderes’i de andı. İBB Başkanı konuşmasında Muharrem ayı dolayısıyla Alevi vatandaşlara selam gönderdi.
Daha sonra söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu da 12 Eylül darbesini hatırlatarak, "12 Eylül 1980 darbesi bu ülkenin bir asır geri gitmesine, özgürlüklerin önünün kapanmasına, Mehmed Ali Birand’ın tabiriyle “Gece saat 04:00’te ABD’den gelen telefonla ‘Merak etmeyin bizimkiler yaptı’ denildi. Bu ülkede bir daha yaşanmaması dileğiyle" ifadelerini kullandı.
Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sonrası belediyede işten çıkarmaların yaşanmayacağına dair açıklamalarını hatırlatan Göksu, seçimden önce liyakata bakılacağının açıklandığını ancak böyle olmadığını savundu:
Seçim öncesi kimsenin işten atılmayacağı konusunda namus sözü verilmişti. Milletin gözü önünde verdiğiniz bu sözleri tutmamak için önce bu insanlara hiçbir delil ve belge olmadan bankamatik memuru diyerek emeklerine ve kendilerine hakaret ve iftira ettiniz.
Göksu: Sosyal demokrasi, emek, hak ne oldu?
Tevfik Göksu İBB'den işten çıkarmalara ilişkin ise “Dışarda binlerce insan kara propogandayla, hakaret edilerek işlerine son verildi. (Bu kişilerin) yeni işe girenler, troller, bankamatik memuru olduğunu belgeleyecek bir rapor mu var? Bir kişinin troll olduğunu söyleyerek kamuoyunu yanıltmayın” sözleyriyle 15-20 yıllık çalışanların da işten atıldığını söyledi.
“Seçimden önce partizanlık yapmayıp kişilerin performansına, emeğine, alın terine bakacağız derken, bin 400 kişiyi kapının önüne hangi ruh hali ile bıraktınız? Sosyal demokrasi, emek, özgürlük, alınteri, hak ne oldu?" diye soran Göksu, hukuki gerekçeler sunulmadan hareket edildiğini savundu.
AK Parti Grup Başkanvekili, işten atılan kişilerin görevlerine döndürülmesi çağrısında bulundu:
Bu arkadaşlarımızı yeniden işlerine döndürelim, siz de İstanbul’a verdiğinizi sözü, sayın Genel Başkanınızın da namus sözü yerine gelmiş olsun.
“Makam araçları bin 717 değil 730. Eski bedelin 3 katı ödendi”
Tevfik Göksu, yeni dönemde İBB tarafından 997 yeni aracın kiralandığını ve eski bedelin 3 katının ödendiğini öne sürdü.
643 yöneticiye ait bin 717 araç bulamayınca "Bunlar hizmet fazlası araçlar" dediniz. Bin 717 makam aracı nerede? Gece yarısı hizmet araçları toplandı, 730 araç toplayabildiniz Yenikapı’ya. Peki İSKİ'de 2 Ağustos'ta 997 aracı niye aldınız? Hem de bizim dönemde bin 400 liraya kiralanan araç yeni dönemde 3 bin 341 liraya kiralanmış. Üç katı. Eğer mesele hizmet fazlası araç ise hemen bunları da göndermeniz lazım.
"Büyük hizmetler yapacak olursanız çok araca ihtiyaç duyarsınız"
Göksu, çok fazla araca ihtiyaç duyulmasının nedeninin hizmet yapmak olduğunu savundu:
İnsanların ayağına hizmet götürmeyecek misiniz? O zaman bu araçları toplayabilirsiniz. O zaman sizin hizmet etmek gibi bir niyetinizin olmadığı ortaya çıktı. Büyük hizmetler yapacak olursanız çok araca ihtiyaç duyarsınız, eğer siz hizmet etmeyecekseniz araca da ihtiyaç duymazsınız. Hizmet fazlası dediğiniz araçlar, belediye işleri dışında bir başkasına tahsis edildiyse ispatlamak zorundasınız.
“Sizin meseleniz o vakıflarda yetişen milli, inançlı, özgür çocuklardır”
Tevfik Göksu konuşmasında vakıflar konusuna da değindi. Vakıf ve dernekler üzerinden algı operasyonu yüğrütüldüğünü öne süren Göksu, “İBB’nin bu vakıflara tek kuruş aktardığı yoktur” dedi. Yurt, kira, teftiş ve programlarla ilgili protokollerin bulunduğunu, bunların bir kısmının da iptal edildiğini söyleyen Göksu, şu soruyu sordu:
Bir belediyenin vakıflarla, derneklerle, STK’larla işbirliği yapması sizi neden acıtıyor? O vakıflarda yetişen milli, inançlı, özgür çocuklardır. Sizin meseleniz bununladır.
Büyükşehrin katkısının bu vakıfların bütçesinin yüzde birine bile denk gelmediğini söyleyen Göksu sözlerini şöyle sürdürdü:
Büyükşehir yokken de bu vakıflar vardı, her zaman da olmaya devam edecek.
Göksu’dan Tayfun Kahraman tepkisi
AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, konuşmasının son bölümünde Tayfun Kahraman’ın Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’na atanmasını eleştirdi. “Eli kanlı örgütleri, Gezi’cileri İBB’ye atadınız” sözleriyle tepkisini dile getiren Göksu, İYİ Partililere “Arkadaşlar bunu içinize sindirebiliyor musunuz?” diye seslendi:
Gezi olaylarında o eli kanlı terör örgütlerinin paçavrasının altında, gaz maskesi ile beraber bu toprakların kazanıma sahip çıkmayacak bir kişi bu şehrin neresini dönüştürecek. Bunun için hadi CHP’lilere bir şey diyemiyorum, İYİ Partili arkadaşlar siz içinize sindirebiliyor musunuz?
Özkan: 15 Temmuz’u yaşatanlar sizin bu vakıflarınızda yetişenlerdir
Tevfik Göksu'nun ardından söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, Gkösu'nun vakıflar konusundaki sözlerine şu yanıtı verdi:
Halkın iradesine saygı göstemeyenlere halk 800 bin oyla cevabını vermiştir. Bu vakıfların yerine Diyanet İşleri başkanlığı bu işleri yapabilir. 15 temmuz’u yaşatanlar sizin bu vakıflarınızda yeitşenlerdir. Yeni 15 Temmuzlarını yaşamamk için bu tarikat vakıflarına müsaade edilmemesi gerekir.
Subaşı: 150 bin kişiyi işten çıkardınız, işten çıkarmalar konusunda kimseye akıl verecek durumda değilsiniz
CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı ise iki seçim arasında İBB'de işe alınan kişilerin umutlarıyla oynandığı gerekçesiyle eleştiride bulundu. Subaşı, konuşmasında KHK ile işten çıkarılanlara da değindi:
2 bin kişi işe alırken neden duyurmadınız? İnsanların iş bulma umuduyla oynuyorsunuz. İşten çıkaırlan arkadşaların, iş bulma, eve ekemk götürme umutlarıyla oynadınız. İşten çıkarma konusunda 150 bin KHK’lı adamı işten çıkardınız. Onların çoğu sizin arkadaşınız. Bank Asta’da adamın hesabı var diye THY’den atıyorsunuz, Bank Asya’nın sahibine üst düzey görev veriyorsunuz. Siz işten çıkarmalar konusunda kimseye akıl verecek durumda değilsiniz.
Doğan, Göksu'ya "İSKİ'de 10' yakın Göksu soyadlı arkadaş var. Bir şey ima etmiyorum, burada kendi yüzüne soruyorum. Bir yanlışlık varsa, 'isim benzerliği' diye açıklar, biz de tatmin oluruz." dedi.
Göksu bu sözlere, "Ben 10 yıllık belediye başkanıyım ama bu kişilerin işe girişi 14-15 yıl öncesine dayanıyor" diyerek torpille işe alım iddialarını yalanladı.
"Gezi olayları değil, Gezi direnişi diyeceksiniz"
Göksu'nun "Gezi olayları" tanımlamasını eleştiren CHP Grup Başkanvekili Subaşı, bunun bir direniş olduğunu savundu:
Gezi Parkı dediğiniz şey, kişiler 81 ilin 80'inde sokağa çıktı. Dünya tarihinde böyle direniş görülmedi. Gezi parkı olay molay değildir, gezi direnişi diyeceksiniz. Ülkeye, şehre, doğaya nasıl sahip çıkılır, bunu en güzel örneğidir. Orada gösteridği yeteneklerini şimdi Daire Başkanı olarak burada gösterecek.
Tayfun Kahraman'ın görevlendirilmesine destek veren Subaşı, şu sözleri söyledi:
Tayfun bey Taksim Dayanışması'nın yöneticilerindendi. Kentsel dönüşüm rant kapısı olmayacak. Halktan yana kentsel dönüşüm olacak.Tayfun Kahraman bunu simgeliyor, bundan rahatsız olmayın.
İmamoğlu'ndan Göksu'ya: Geçmişte çok övdüğünüz insanlarda yanıldığınız gibi, şimdi de sövdüğünüz insanda yanılacaksınız
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’na getirilen Tayfun Kahraman'ı savunarak bu görevlendirmenin liyakat esaslı gerçekleştiğini belirtti:
Tayfun Kahraman bir akademisyendir, bu ülkenin bir devlet üniversitesinde görevlidir. Çok iyi bir dostumdur, karakterine ve kişiliğine kefilim. Geçmişte çok övdüğünüz insanlarda yanıldığınız gibi, şimdi de sövdüğünüz insanda yanılacaksınız.
Independent Türkçe