İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bugün gözaltına alınmasının ardından akşam saatlerinde on binlerce kişi Saraçhane'deki İBB binası önünde bir araya geldi.
Burada bir konuşma yapan İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, "Bugün hepimiz gözaltındayız. Bugün gözaltında olan hukuk devletidir, demokrasidir, adalettir. Buradan size söz veriyorum: Asla yılmayacağız. Çoğalarak yolumuza pes etmeden devam edeceğiz. Bu büyük kumpas operasyonunda yanımızda olun. Alnımız ak, başımız dik. Kabullenmiyoruz. Kabullenirsek demokrasi ölür" ifadelerini kullandı.
Dilek İmamoğlu sözlerine, "Hep birlikte sesimiz gür çıkmalı. Sevgili gençler, sevgili kadınlar, sevgili erkekler; 23 Mart’ta oy vereceğiz. Bu ülkenin cumhurbaşkanını hep birlikte seçeceğiz. Ben Dilek İmamoğlu, hepinize Ekrem İmamoğlu’nu emanet ediyorum. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz" diye devam etti.
İmamoğlu'nun konuşması sık sık sloganlarla bölündü.
CHP lideri Özel: Bu bir darbe girişimidir
Dilek Kaya İmamoğlu'nun ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel de bir konuşma yapıyor.
Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Görüyor musun Erdoğan? En çok korktuğun şey, kalabalıklar sana sesleniyor.
Kimsenin kafası karışmasın, dünden beri olan bitenin bir adı var. O adı koyalım, dünden beri olan biten bir darbe girişimidir. 19 Mart darbe girişimidir. Bugün milletin iradesiyle yargı darbesiyle elinden alınmak istenmektedir. İstanbulluların tam 3 kez üst üste büyükşehre seçtikleri, emanet ettikleri, sizlerin kardeşim, abisi, evladı Ekrem İmamoğlu'na yapılan darbe girişimi milli iradeye yapılan darbe girişimidir. Ortada ne yolsuzluk vardır ortada ne bir terör örgütü ne bir çıkar örgütü vardır. Ama ortada minareye kılıf uydurmaya çalışan, görevlendirilmiş yargı cellatları vardır. Ne diyeceklerdi? Ekrem İmamoğlu'nun aday olmasından, Recep Tayyip Erdoğan korkuyor, o yüzden gözaltına aldık mı diyeceklerdi?"
"Adı hukuksuzluktan başka bir işle anılmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı sadece bir aracıdır" diyen Özel, şöyle devam etti:
"Bir başsavcı, bir savcı, bir büyükşehir belediye başkanını, dünyanın çok bildiği şehrin belediye başkanını, Türkiye'nin gözbebeği, en büyük metropolün belediye başkanını haksızca iftiralarla, kumpaslarla aynı anda 5 dava açarak, Ekim'den bu güne 25 yıllık hapis cezası isteyerek. 35 yıl önce yüzlerce arkadaşıyla davet edilip geçiş yaptığı, 2 ders hariç, daha önce aldığı derslerden 10 tanesini yeniden aldığı, diplomasını aldığı üniversitenin 31 yıl sonra verdiği diplomasını vicdanı olan bir savcı, hukuku düşünen bir savcı, ülkeyi düşünen bir savcı yapabilir mi? Bunu kimin yaptığını biliyoruz. Bunu yaptıran geceleri uykusundan sıçrayarak uyanıyor ve kendi sesini duyuyor; İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder. Kabusu olan o ses, o ses onu rahat bırakmıyor. Yeniden uykuya dalamıyor. Çünkü o sesi duyuyor. İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır. Hepimiz biliyoruz ki Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu ile onunla karşı karşıya girdiği 4 seçimi kaybettiği için. Birinde hazımsızlıkla iptal ettirdiği, bir diğeri tekrar seçim ve geçen yıl 31 Mart'taki üçüncü seçimle 3 seferdir Ekrem İmamoğlu'nu, bükemediği bileği yargı sopasıyla kırmaya çalışıyor. Bunun için yargıda sözünden çıkmayacak gözü kara, gözünü kin bürümüş birilerini alet ederek ederek yapıyor."
"Talimatı alan değişti, talimat ve talimatı veren değişmedi"
Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Anadolu'daki Trakya'daki kıymetli seçmenleri, MHP'nin kıymetli seçmenleri, düşünün, hatırlayın 12 yıl önce bu sefer yine başta aynı kişi. Ama bugün FETÖ terör örgütü dediği yapının savcılarına, hakimlerine, ordumuza kumpas kurdurarak ordu bana darbe yapacaktı yalanını uydurarak aynı böyle saldırılar yapıp, bu ülkenin genelkurmay başkanından terörist, kahraman askerlerinden terörist ya da bu ülkenin iyi yetişmiş subaylarından casus çıkartmadı mı? O gün önleri yapan savcılar şimdi ya Zekeriya Öz'ün kaçtığı gibi bir fare gibi kaçıp saklandılar ya da cezaevinde yatıyorlar. Apart değişti, talimatı alan değişti, talimat ve talimatı veren değişmedi. O gün o kötülüğü yaptıran da Recep Tayyip Erdoğan'dı, bugün bunu yaptıran da Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Bu diktatörlükten bıkan, yoksulluktan, işsizlikten, güvencesizlikten, gelecek kaygısından bıkan milyonları pazar sabahı kalkmaya, sokaklara dökülmeye çağırıyorum"
Independent Türkçe