CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, TÜRK-İŞ'in, açlık sınırını 14 bin 25 lira, yoksulluk sınırını ise 45 bin 686 lira olarak belirlediğini ifade etti. Asgari ücretin 11 bin 402 lira olduğunu hatırlatan Günaydın, asgari ücretlilerin açlık sınırının 3 bin lira altında gelirle; 16 milyon emeklinin yarısının da 7 bin 500 lira ve altında ücretle geçinmeye çalıştığını dile getirdi.

Gökhan Günaydın, "Emekli maaşları en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalı" diye konuştu. TBMM'de görüşülen ekonomiye yönelik kanun teklifinde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) uzmanlarına 45 bin lira tazminat verilmesine ilişkin düzenlemenin bulunduğunu anımsatan Günaydın, "Biz, BDDK uzmanları da dahil olmak üzere tüm kamu çalışanlarının yüksek enflasyona, hayat pahalılığına ezdirilmemesi için gerekli önlemlerin alınmasından yanayız" ifadesini kullandı.

PISA skorlarının açıklandığını kaydeden Günaydın, Türkiye'nin 81 ülke arasında okumada 36, matematikte 39 ve fen bilimlerinde 34'üncü sıraya düştüğünü; Türkiye'nin okumada 10 sıra gerilediğini vurguladı.

"Anayasa Mahkemesi’ne götürmek için hazırlık yapıyoruz"

CHP'li Günaydın, Türkiye'nin dörtte üçünün deprem alanında bulunduğunu, vatandaşların yüzde 80'inin olabilecek depremin korkusuyla yaşadığını, iktidarın bu alanda ciddi adım atmadığını savundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerin ardından "bir yıl içinde kalıcı konutları teslim etme" sözü verdiğini aktaran Günaydın, şöyle devam etti:

Bir yıl dolmak üzere, şu ana kadar teslim edilen evin oranı yıkılan evin yüzde 3'ü, yüzde 4'ü bile değil. Şimdi ne yapıyorlar? Her tarafı, orman, tarım alanı, sulak alanı, fay hatlarına uzaklığına bakmaksızın rezerv alan ilan ediyorlar. Bu yeni bir rant alanı haline geliyor. Buna yönelik düzenlemeyi 9 Kasım'da Resmi Gazete'de yayımladılar. Biz, herhangi bir çalışmayı engellemek için değil, deprem nedeniyle, depremi bahane ederek yaratacağınız ranta engel olmak için, yanlış alanlarda yurttaşlarımız bir kez daha hayatlarını riske etmesinler diye bunu Anayasa Mahkemesine götürmek için gerekli hazırlıkları yapıyoruz.

İmamoğlu ile İnce'nin görüştüğü iddiası

Bir gazetecinin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin görüştüğüne yönelik iddiaları sorması üzerine Günaydın şunları söyledi:

Ekrem İmamoğlu ve Muharrem İnce'nin herhangi bir görüşme yaptığı ya da görüşmede herhangi bir belediye başkanlığı sözü verdiğine ilişkin bilgim yok. Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızdır. Belediye başkanlarımızın belirlenmesine Parti Meclisi karar verir. Bir görüşme olması olağandır ancak orada herhangi bir il, büyükşehir belediye başkanlığı konusu geçemez, geçmemiştir. Her ikisini de tanırım. Çünkü mesele CHP Parti Meclisinin görev ve yetki alanındadır.

İnce'nin CHP'ye dönmesinin söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Günaydın, CHP Tüzüğü uyarınca Parti Meclisinin "genel af" ilan etme durumunun olmadığını kaydetti. CHP Grup Başkanvekili Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

Partiden ihraç edilmiş arkadaşlarımız eğer dilekçelerini ihraca konu olan il ve ilçeye verirlerse, onlar kendi görüşleriyle beraber bunu Merkez Yönetim Kuruluna yazarlar, Merkez Yönetim Kurulu bunu kendi görüşüyle Parti Meclisine indirir. Parti Meclisinde bu konu kapalı olarak oylanır. Yani 60 Parti Meclisi üyesinin kapalı zarfa verdiği oylar sonucunda bir bağışlanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği ortaya çıkar. Bu bağlamda toplu bir af durumu söz konusu değildir. Parti Meclisi, önüne gelen konularda karar verir. CHP'den çeşitli nedenlerle bugüne kadar farklı düşündükleri için ayrılmış arkadaşlarımız olabilir. Kurultay süreci sonrasında toplumun kredi açtığı, herkesi kucaklayarak devam etmeye kararlı yeni yönetim var. Bu yeni yönetim de 'Baba ocağınıza dönün, hep beraber politika yapalım' diyor. Bu, adı geçen arkadaşlarımız da dahil herkese yönelik bir çağrıdır. Onların içerisinde kendi istifa etmiş olanlar vardır. Onlar yeniden üyelik başvurularında bulunabilirler. Onların içinde ihraç edilmiş ya da ceza almış arkadaşlarımız olabilir. Onlar da bağışlanma isteğinde bulunurlar. Bütün bunlar tüzükte yazılı prosedürler uyarınca yürür.

AA