Olivia Colman, Batı ülkelerindeki kültür kurumlarını Filistin'e destek sunanları sansürlemekle suçlayan bir mektubu imzalayan 1300 oyuncu ve sanatçı arasında yer alırken, Melissa Barrera'nın serinin yeni filmi Scream 7'den kovulması da bu olaylar arasında sayılıyor.

30 Kasım Perşembe günü, Artists for Palestine UK, Sanat ve Kültür Sektörüne hitaben "ifade özgürlüğü hakkını desteklemeleri ve ayrımcılık karşıtı taahhütlerini yerine getirmeleri" çağrısında bulunan bir mektup yayımladı.

Aralarında Succession'dan Harriet Walter, Sex Education'dan Aimee Lou Wood ve Derry Girls'den Siobhán McSweeney'in de bulunduğu çok sayıda önde gelen ünlü isim de The Crown'ın 49 yaşındaki yıldızına katılarak mektubu imzaladı.

Mektupta, Batı ülkelerindeki birçok kültürel kurum tarafından sistematik olarak "Filistinlilerin seslerinin ve bakış açılarının susturulması ve damgalanması"nı örneklediğini savundukları olayların bir listesi yer alıyor.

Filistinlilerle dayanışma içinde olduğunu ifade eden sanatçıların ve sanat çalışanlarının hedef alınması ve geçim kaynaklarının tehdit edilmesinin yanı sıra performansların, gösterimlerin, konuşmaların, sergilerin ve kitap tanıtımlarının iptal edilmesi de buna dahildir.

Kasım sonlarında 33 yaşındaki Barrera, Scream 7'nin yapım şirketi Spyglass Media'nın oyuncunun İsrail-Hamas savaşıyla ilgili Instagram paylaşımlarının "nefret söylemi sınırını aştığını" belirlemesinin ardından ikonik slasher serisinden çıkarılmıştı.

The Independent'a konuşan bir Spyglass sözcüsü, "Spyglass'ın duruşu son derece nettir: Soykırım, etnik temizlik, Holokost'un çarpıtılması ya da nefret söylemi sınırlarını alenen aşan herhangi bir şeye yapılan yanlış atıflar da dahil, Yahudi düşmanlığına ya da herhangi bir şekilde nefretin kışkırtılmasına karşı toleransımız yok" demişti.

Barrera'nın rol arkadaşı Jenna Ortega, oyuncunun kovulmasından kısa süre sonra devam filminden ayrılmıştı.

Mektupta sıralanan diğer olaylar arasında Çinli çağdaş sanatçı Ai Weiwei'nin, daha sonra silinmiş bir tweet'inde süregelen İsrail-Hamas savaşı hakkındaki görüşlerini belirtmesinin ardından Londra'daki sergisinin iptal edilmesi de yer alıyor.

Lisson Gallery o dönemde Hyperallergic'e yaptığı açıklamada, "Tüm çabaların İsrail ve Filistin topraklarında ve uluslararası toplumlarda yaşanan trajik acıları sona erdirmeye yönelik olması gereken bir zamanda, Yahudi düşmanı veya İslamofobik diye nitelendirilebilecek tartışmalara yer yoktur" demişti.

Filistinliler ve Yahudiler için ırkçılıktan kurtulma mücadelesi kolektif bir kurtuluş mücadelesidir. Bir topluluğu diğeriyle karşı karşıya getirmeyi reddediyor ve İslamofobi ve Yahudi düşmanlığı da dahil her türlü ırkçılığa karşı kararlılıkla duruyoruz.

Adalet, eşitlik ve sanatın ortak değerleri adına sizi ilkeli bir duruş sergilemeye çağırıyoruz.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/arts-entertainment

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal