Hamas'ın 7 Ekim saldırısıyla birlikte başlayan, İsrail'in Gazze'deki sivil halkı da kapsayan orantısız güç kullanımıyla şekillenen savaş sürüyor.
İsrail-Hamas çatışırken ortaya çıkan görüntüler insanlık dışı.
Özellikle çoğunluğu sivillerden oluşan Gazze'deki hastanenin bombalanmasının ardından...
İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, "Radar sistemimiz patlama esnasında Gazze’deki teröristlerce fırlatılan füzeleri takip etti ve roketlerin izlediği yola ilişkin analiz de hastane yakınlarından ateşlendiğini gösteriyor" sözleriyle Filistin'i suçluyor, "Teröristlerin kendi aralarında roketlerin yanlış atıldığına dair yaptıkları konuşmaya sahibiz" diyor.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun eski dijital medya sorumlusu Hananya Naftali ise saldırının hemen sonrası İsrail Hava Kuvvetlerinin, Gazze'de hastane vurduğunu duyuran bir paylaşım yaptığı ancak bu paylaşımı daha sonra silip tam olayın tam tersinin yaşandığını öne sürdü.
GAME OVER for the lying terrorists.
— Hananya Naftali (@HananyaNaftali) October 18, 2023
Israel Defense Forces intercepted this audio conversation between Hamas and Islamic Jihad when they misfired the rocket. pic.twitter.com/4iUQ4sYJQR
Tartışmalar sürüyor.
Ancak İsrail'in daha önce hastaneleri hedef aldığı biliniyor.
İsrail'in hedef aldığı hastaneler
Yıl 2014...
İsrail-Hamas arasındaki 50 günlük savaş sırasında İsrail, Gazze'de en az 17 hastane ve sağlık tesisini bombalamış, onlarca hasta ve sağlık personeli hayatını kaybetmişti.
İsrail, bu tesislerden bazılarının Hamas tarafından askeri üs veya roket fırlatma alanı olarak kullanıldığını iddia etti.
İnsan hakları grupları iddiayı çürüttü ve İsrail'i uluslararası hukuku ihlal etmekle suçladı.
Tarih 2016...
İsrail, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'daki bir hastaneyi top ateşiyle vurdu.
Hastanede o sınırda düzenlenen bir protesto esnasında İsrail ateşiyle yaralananlar tedavi ediliyordu.
İsrail o dönem Gazze'den roket atışlarına yanıt verdiğini söyledi ancak hastaneyi neden hedef aldığını açıklamadı.
Sene 2018...
İsrail, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir hastaneyi vurdu, en az altı kişiyi yaralandı.
İçeride Filistinlilerin "Büyük Dönüş Yürüyüşü" sırasında İsrail keskin nişancıları tarafından yaralanan hastalar vardı.
İsrail, Gazze'deki Hamas pozisyonlarını hedeflediğini söyledi.
Tarih 2020...
İsrail, Gazze'nin ortasındaki Deyr El Balah'teki bir hastaneyi vurdu, iki kişi hayatını kaybetti.
Hastane, Gazze'de artan koronavirüs vakaları sırasında sivillere tıbbi bakım sağlıyordu.
İsrail, Gazze'den gelen roket atışlarına karşılık verdiğini söyledi, ancak ne sivil kayıpları tanıdı ne özür diledi.
Ve 2023'ün ekim ayı...
Şimdi de İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik hava saldırıları sınasında El-Ehli Baptist Hastanesi'ni vurduğu belirtiliyor.
Bu kez yıkım çok daha büyük, ortaya çıkan manzara çok daha acı verici.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, hastaneye yönelik saldırıda az 471 kişinin öldüğünü, 28’i ağır 342 kişinin yaralandığını belirtilyor.
İsrail hastane saldırısıyla ilgili herhangi bir sorumluluğu reddediyor.
Bunun yerine saldırının İslami Cihad grubu tarafından yanlışlıkla fırlatılan bir roket tarafından gerçekleştirildiğini öne sürüyor.
ABD Başkanı'ndan İsrail'e destek
İsrail'de hem başbakan hem cumhurbaşkanı tarafından karşılanan ABD Başkanı Joe Biden da İsrail'den yana tavır koydu:
İsrail'e basit bir mesajla geldim:
Yalnız değilsiniz.
Amerika Birleşik Devletleri ayakta olduğu sürece - ve sonsuza dek ayakta olacağız - yalnız olmayacaksınız.
Özetle ABD Başkanı Biden, ülkesinin sonsuza kadar İsrail'in yanında olduğunu belirtiyor.
Hastaneyi vuranın terörist roketi olduğunu, Gazze ve Batı Şeria için 100 milyon dolarlık yardım yapacaklarını, İsrail'e de bugüne dek görüşmemiş bir savunma desteğinin masada olduğunu söylüyor.
"Meşru müdafaa" vurgusu yapıyor.
Daha önce "İnsan görünümlü hayvanlarla" savaştıkların söyleyen İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın da, ABD Başkanı Biden ile katıldığı savaş konseyi toplantısında savaşın "uzun ve zor" olacağını söyleyip ülkesine Amerika'nın desteğini sürdürmeye çağırdığı biliniyor.
Peki İsrail'in "Saldırıyı yanlışlıkla Hamas gerçekleştirdi" iddiası ne denli gerçekçi, teknik olarak bu mümkün mü?
Kuşkusuz Gazze'deki son durumun ardından gözler sadece devletlere ve uluslararası kuruluşlara değil, analistlere de çevrilmiş durumda.
Onlardan biri de Troy Teknoloji Savunma Müdürü Sait Ersoy Bereketlioğlu.
Harp başlıkları, mini-mikro roketler ve askeri sınıf yüksek infilaklı patlayıcı kimyasalların üretim teknikleri konularında çalışmalar yapan Bereketlioğlu'na göre mühimmatın hastaneye gelişine dair işaretler, patlamanın sesi ve şiddeti, bir roketin ötesinde JDAM donanımlı 910 kilogram Mark 84 (MK-84) bombasına ait olabileceğine işaret ediyor.
Söz konusu bomba yaklaşık 430 kilogramlık patlayıcı madde barındırıyor.
Bir başka deyişle mühimmatın etkinliğini artırmak için farklı patlayıcı türleriyle içi doldurulabiliyor.
Diğer ihtimal ise MK-84 kullanılan bir BLU-109 "sığınak delici bomba" olabileceği yönünde.
Ve her ne kadar İsrail saldırıyı reddetip ABD Başkanı Joe Biden "Diğer taraf yaptı" dese bile her iki bomba da İsrail ordusunun envanterinde yer alıyor.
"Gazze'deki hastaneyi vuran füzeler Hamas'ın envaterinde yok"
Beykent Üniversitesi öğretim üyesi ve eski NATO şube müdürü Dr. Kemal Olçar da İsrail ve ABD'nin yaptığı açıklamaların gerçeği yansıtmayabileceği düşüncesinde.
Olçar, "Gazze'den fırlatılan bir füzenin İsrail hava savunması tarafından vurulup savaş başlığının hastaneye düştüğü iddiası bir ihtimal dahilinde midir?" sorusuna doğrudan "Hayır" yanıtı veriyor.
Ardından olayda kullanılması muhtemel mühimmat ile ilgili derinlemesine bakış getiriyor, son saldırıda kullanılan füzelerin Hamas'ın silah envanterinde bulunmadığına işaret ediyor:
Hamas'ın elinde bulunan füze sistemlerinin içerisinde 10 kilometreden 200 kilometreye kadar mesafeli füzeler var. M302, R160 tipi uzun mesafeli füzeler var. Bu tip füzeler elbette etkisi büyük, tahrip kalıpları çok fazla. Fakat Hamas'ın bu tip bir hastaneyi, çapı geniş olan ve yüksek katlı bir hastane yerle bir etmesi için yeterli değil. Buraya birkaç tane, 10'a yakın bomba atmanız gerek. Yani R160 tipi ya da M302 tipi füzelerden tek bir tanesi bu yıkım için yetmez. Dolayısıyla Hamas'ın kendi içinde Gazze'de sivil halkın korunmaya çalıştığı ya da yaralıların tedavisi için kullanılan bir merkezin vurulması ihtimali -hele bu koşullarda- hayatın olağan akışına göre pek mümkün gözükmüyor"
Güvenlik ve siyasi analist Hasan Selim Özertem de bu noktada benzer fikirde.
Özertem, Hamas'ın halihazırda elinde bu tarzda bir silahı olsaydı zaten bugüne kadar İsrail topraklarında etkisinin görülebileceğini söylüyor.
Hamas'ın elinde hangi füzeler var?
Bu noktada henüz çatışmalar sürerken Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’nın yeraltı tünellerinde sakladığı füzelerin görüntülerini İsrail ordusuna gözdağı vermek için yayınladığını anımsatmak gerekiyor.
Kassam Tugayları’nın envanterinde kısa menzilli füze olarak 10 kilometre menzile sahip Kassam füzeleri, 16 kilometre menzilli Quds 101 füzeleri, 55 kilometre menzilli.
Grad füzeleri ve 55 kilometre menzile sahip Sejil füzeleri Hamas’ın elimdeki kısa menzilli füzeler bulunuyor.
Menzili 75 kilometreye varan M-75 füzeleri, 100 kilometre menzile sahip Fajr füzeleri, 120 kilometre menzilli R-160 füzeleri ve Kassam Tugayları’nın en büyük kozu olarak kabul edilen 200 kilometre menzile sahip M-302 füzeleri dikkat çekiyor.
Özellikle M-302 füzelerinin Kudüs ve Tel Aviv’i vurabilecek kabiliyete sahip olduğu ifade ediliyor.
Güvenlik uzmanı Hasan Selim Özertem, İsrail'in "Hastane saldırısını biz düzenlemedik" hipoteziyle ilgili şu yorumu yapıyor:
Eğer havada bir mühimmat veya roket, karşı roket saldırısıyla infilak ettirilirse bunun başlığını patlamadan yere düşmesi ve yere düştükten sonra patlaması söz konusu olmaz. En azından bir güvenlik uzmanı olarak bunu ifade edebiliriz. Öte yandan bakıldığında yanlış bir hedeflemeyle Hamas güçlerin elindeki bir roketin pekala hastane üzerine düşmesi ihtimaller dahilinde. Fakat burada tabii ilk opsiyona geri dönüyoruz. Hamas'ın elinde bu güçte bir silah var mıydı? Yani tek bir patlamada 500 kişinin hayatına mal olabilecek güçte bir silah var mıydı? Ve bugüne kadar bu niye kullanılmadı? Bu da cevaplandırılması gereken bir başka soru"
"Hastane saldırısında kullanılan bomba Vietnam'da da kullanılmıştı"
Uluslarası güvenlik ve terörizm üzerine çalışmalar yürüten Beykent Üniversitesi'nden Dr. Kemal Olçar, "Tüm komplo teorilerini bile bir kenara bırakırsak çok isabetli bir atış yapılmış. Planlanmış, programlanmış, koordinatları net olarak girilmiş, bir talimatla, bir emirle yapılan atış..." diyor.
Peki bunu nereden anlıyor?
Olçar, bu soruya bir bakıma tarihsel niteliğe sahip teknik bir yanıt veriyor.
İsrail'in sadece birkaç gün önce yaptığı "Hastanelere saldırabiliriz, iki saat içinde boşaltın" uyarılarını anımsatarak:
İsrail daha önce bu hastane merkezlerinin vurulacağını ve buranın tahliye edilmesi konusunda bir duyuru yaptı. Teknik olarak Hamas'ın elindeki füzelerden elbette 5-10 adet atarsanız yeterli. Fakat akla yakın durmuyor. Şu ana kadar elde edilen bir takım veriler var. Hastane civarında ele geçirilmiş MK84 tipi bombalar var. Vietnam'dan günümüze kadar her savaşta, 1950'den beri kullanılan Amerikan yapımı bir bomba. Aslında etkisi çok büyük. Özellikle MK84'ün çapı 365 metrelik bir etki alanı var. Bu çok geniş bir alan. Yani bir çukur. 11 metre derinliğinde bir çukur açar. Çukurun çapı 15 metre genişliğindedir. Dolayısıyla sahadaki bomba parçalarından elde edilen verilerle bu tip bir bombanın hastaneyi yerle bir ettiğini bulmak mümkün. Ki; son görüntüler buna işaret ediyor. O yüzden, teknik açıdan söyleyecek olursak Hamas ya da İslami Cihad tarafından mevcut eldeki füze sistemleri bu hastaneyi patlatmak için çok yeterli gözükmüyor. Teknik açıdan balistik incelemelerde durum ortaya çıkacaktır"
"Yemin ederim sadece ekmek yapıyorduk, sonra bomba patladı"
Yukarıdaki Filistinlinin sözlerinden de anlaşılacağı gibi yaşananların insani boyutu gerçekten çok acı.
Bir yandan İsrail'in rehin aldığı sivil sayısının en az 200 olduğu konuşuluyor.
Ancak şu sıralar gözler Gazze'deki hastane saldırısında ve oradan kurtulanlarda.
Kurban yakınlarından biri Meryem Ebu Gazar.
Saldırı anını anlatırken "ekmek" yaptıklarını söylüyor.
İsrail elektrik ve suyu kestiği için ellerinden başka bir şey gelmiyor, sonrasını şöyle anlatıyor:
Çünkü ne elektrik ne suyumuz var, insanlar aç, çünkü yemek yiyebilecek bir şey bulamıyoruz. Komşularım için ekmek yapıyordum, yemek ya da içecek bir şey bulamıyoruz, ne su ne de yiyecek var. Yemin ederim sadece ekmek yapıyorduk ve birdenbire saldırının başımızın üstünde olduğunu gördük, sonra her şey karanlıklaştı"
Son saldırılarda ailesinin sekiz üyesini yitiren bir başka Filistinli Ala El-Kafarneh'in söyledikleri ise kısa, net ve bir o kadar vurucu:
Babamı, kardeşimi, amcamı, iki kuzenimi, iki uzak akrabamı, hamile eşimi kaybettim ve ben tek hayatta kalanım"
Yıkık hastane koridorlarında anestezisiz ameliyat
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı sözcüsü Dr. Eşref El-Kudra, yaşananları "katliam" olarak nitelendiriyor.
Acil yardım ekibinin hala cansız bedenlere ait parçalarını çıkarmaya çalıştığını söylüyor.
Kurbanların çoğunun çocuklar ve kadınlardan oluştuğu söyleniyor.
Yaralıların sayısı ise sağlık ekipleri ile ambulansların kapasitesini çoktan aşmış durumda.
El-Kudra, saldırının ardından hekimlerin yerlerde, koridorlarda, hiçbir hijyen koşulu tam olmadan, ölüm tehdidi altında ve üstelik anestezi olmaksızın ameliyatlar yapmaya çalıştığını söylüyor.
2023'ün Ortadoğu'sunda, daha doğru ifadeyle Ortadoğu'daki pek çok ülke için artık "yük" teşkil eden Gazze'deki son durum bu.
Dünya Sağlık Örgütü, "Sağlık hizmetlerine yönelik her saldırı uluslararası hukukun ihlalidir" diyor.
Hastaneyi yöneten kilisenin yani Anglikan Kilisesi lideri Başpiskopos Justin Welby, "Bu masum canların şok edici ve feci bir kaybıdır" diyor.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 21. yüzyılda ikinci bir Nekbe olmasına izin vermeyeceklerini söylüyor.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniyye, saldırının asıl sorumlusu olarak ABD'yi işaret ediyor.
Olaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil dünyadaki birçok lider tepki gösteriyor.
Erdoğan, İsrail'in en temel insani değerlerden yoksun bir saldırı gerçekleştirdiğini söylüyor.
Saldırıların soykırım derecesine vardığını ifade ediyor.
TBMM’de son 10 gün içinde pek de alışık olunmadık şekilde altı siyasi parti ikinci kez ortak bir bildirinin altına imza atarak, olup biteni "insanlık suçu" olarak nitelendiriyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
BM Genel Sektereri Guterres ise hayli alışılagelmiş bir şekilde saldırıyı lanerken, ABD Dışişleri Bakanı Blinken "derin üzüntü" duyduğunu söylüyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de çatışmalara ara verme çağrısındaki karar tasarısı ABD tarafından veto ediliyor.
Uzun lafın kısası yılda 45 bin hastaya hizmet eden, Gazze'deki 22 sağlık kuruluşundan beri olan Ehli Baptist Hastanesi artık neredeyse yok hükmünde.
17 Ekim insanlık için kara günlerden biri olarak tarihin bir köşesine not edildi.
Bununla birlikte birçok stratejist, siyaset bilimci ve güvenlik uzmanı, Gazze'deki hastaneye yönelik bu saldırının savaşın akıbetini değiştirebileceğini düşünüyor.
Görünen o ki; zaten saldırılar öncesi bir nevi açık hava hapishanesini andıran Gazze'yi çok daha zorlu ve uzun günler bekliyor.
© The Independentturkish