İran'da sokak gösterilerini bastırmakla görevli Özel Görev Gücü'nün bir parçası olan ancak görevden ayrılıktan sonra taraf değiştirerek Mahsa Emini protestolarına katılan polis memuru Omid Muradi BBC'nin Farsça servisine konuştu.
Gösterilerin ardından İran'ı terk ederek Almanya'ya yerleşen Muradi, burada Birleşik Krallık kamu yayımcısı BBC'nin Farsça servisinden Jiyar Gol'e bir röportaj verdi.
8 yıl önce 21 yaşındayken İran çevik kuvvet ekiplerine katıldığını belirten Muradi, "Fiziken zinde olduğum için Özel Görev Gücü'ne seçildim. Askeri ve dini eğitimlerimiz oldu. Bu eğitimlerde muhaliflere karşı nasıl şiddet uygulayabileceğimizi ve vücutlarının hassas bölgelerini nasıl hedef alabileceğimizi öğrendim" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Eğitimini tamamladıktan sonra 2016'da yapılan ilk atamasında Tahran'a gönderildiğini söyleyen Muradi, ilk olarak maaşlarına yapılan zamdan memnun olmayan emeklilerin eylemine müdahale ettiğini anlattı.
Muradi, "20 motorsikletli polisten oluşan bir ekiptik. Her araçta iki silahlı polis memuru bulunuyordu. İşimiz insanları korkutmak ve dağıtmaktı" diye konuştu.
Birçok kez üstlerinden gelen göstericilere saldırma emirlerine direndiğini belirten Muradi, birkaç kınama cezasının ardından 4 yıl önce görevden uzaklaştırılmış.
Eski meslektaşlarından birçoğunun kendisi gibi hissettiğini belirten Muradi, "İran emniyetinin birçok mensubu ahlaki ve etik bir ikilemle boğuşuyor. Rejimi sürdürmek için bir baskı aracı olarak kullanılmaktan yoruldular" dedi.
Güvenlik güçlerinin şiddet eylemleri nedeniyle çoğu kez yargılanmadığının hatırlatılması üzerine Muradi, "Bir polis şefi memurlarının vahşi eylemlerini desteklerse, zarar verme ve hatta öldürme gibi olaylarda etkili bir dokunulmazlık kazanır" şeklinde konuştu.
İran'a yönelik ekonomik yaptırımların, polisler de dahil olmak üzere memurlara yapılan maaş ödemelerini zorlaştırdığını belirten Muradi, bu durumun yolsuzluğu yaygınlaştırdığını öne sürdü.
Muradi konuyla ilgili şunları söyledi:
Benim gibi ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan polis memurları da vardı. Aynı görevi aynı sorumluluk düzeyinde yapan ama süslü arabalara ve Tahran'ın havalı mahallerinde evlere sahip olan polisler de vardı. Peki bunu nasıl karşıladılar? Birkaç kez uyuşturucu satıcılarını ve hırsızları yakaladılar. Ardından, polis memurlarına yüzde 20 ila 50 oranında komisyon vererek çalışabileceklerini söylediler.
Geçen yıl ülkede gerçekleşen Mahsa Emini protestolarına katıldığını ve bir kadının gözaltına alınmasını engellemeye çalışırken kendisinin yakalandığını belirten Muradi, tutulduğu hücrede fiziksel ve psikolojik işkenceye uğradığını belirtti.
Muradi gözaltındayken yaşandıklarını şu sözlerle özetledi:
Polis annemle iletişime geçerek, ona idam edilmenin eşiğinde olduğumu söyledi. Bu sırada annemin ağlamalarını da kaydetmişler. Bu kaydı hücredeyken bana defalarca kez dinlettiler. O sırada dünyam başıma yıkıldı.
Eski bir polis memuru olan babasının rüşvet ödeyerek kendisini gözaltından kurtardığını belirten Muradi, serbest kaldıktan sonra kaçakçıların kullandığı rotaları kullanarak ülkeden kaçtığını anlattı.
İran'da yeni başörtüsü yasası onaylandı
İran resmi haber ajansı IRNA'ya göre, yargının önerisi üzerine hükümet tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin imzasıyla Meclise gönderilen "İffet ve Başörtüsü Kültürünün Desteklenmesi" yasa tasarısı oylamaya sunuldu.
Tasarı, Mecliste hazır bulunan 201 milletvekilinden 34'ünün "hayır" oyuna karşılık 152 oyla kabul edildi. 7 milletvekili de çekimser oy kullandı. Yasanın 3 yıl süreyle deneme uygulamasına girmesi kararı alındı.
Yasanın yürürlüğe girmesi için son olarak Meclisten geçen yasalar hakkında nihai incelemeyi yapan Anayasayı Koruyucular Konseyi (AKK) tarafından da onaylanması gerekiyor.
İran'da geçen yıl Mahsa Emini gösterileri sonrasında yaygınlaşan zorunlu başörtüsü kurallarına yönelik ihlallere karşı koymak için hazırlanan tasarıya göre, başörtüsü kuralına aykırı hareket eden kadınlar ilk aşamada kısa mesaj ve benzeri yöntemlerle uyarılacak. Uyarıyı dikkate almayan ve başörtüsü kuralını yeniden ihlal edenler için para cezası verilecek.
Ceza bir ay içinde ödenmezse para cezası otomatik olarak kişinin banka hesabından kesilecek.
Herhangi bir nedenle cezaların tahsilinin mümkün olmaması halinde ise söz konusu kişinin tüm banka ve kredi kuruluşlarını kapsayacak şekilde banka kartı çıkarma ve yenileme dahil her türlü bankacılık işlemi yapması yasaklanacak. Cezalara itiraz ise 10 gün içinde yapılabilecek.
Dördüncü kez ihlal halinde para cezasının yanı sıra yargı tarafından söz konusu kişi hakkında dava açılması ve gerekli görülmesi halinde tutuklanması öngörülüyor.
Kanuna aykırı hareket edenler işletmeler ise yaptırım düzenlemesi kapsamında geçici süreyle mühürlenebilecek ve devlet tarafından sunulan vergi muafiyetlerinden men edilebilecek.
Sosyal, siyasi, kültürel, sanatsal veya sportif faaliyetlerde bulunan kişilerden yasaya aykırı davrananlar hakkında ihlal sayısına göre, para cezası, mesleki faaliyetlerden men ve son aşamada 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılabilecek.
Tasarıda ayrıca başörtüsü kuralına uymayan kadınlara yönelik hakaret, iftira, tehdit, saldırı veya özel hayatın gizliliğini ihlal gibi suç işleyenler hakkında da ilgili kanunlar çerçevesinde yargı tarafından dava açılacağı belirtiliyor.
Independent Türkçe, BBC, AA