"Abaya yasağı" Fransa'da siyasi bölünmeyi derinleştirdi

Fransa Milli Eğitim Bakanı, abaya ve entari gibi uzun kıyafetlerin okullarda giyilmesine müsaade etmeyeceklerini açıklarken onu destekleyenler, karşı çıkanlar ve hukukçular arasında sol görüşlüler meseleyi Danıştay'a taşıyacaklarını söylediler

Fransa'da okullarda abaya (genellikle Müslüman kadınların tercih ettiği çarşaf benzeri uzun bir elbise) giymenin yasaklanması tartışmalara neden oldu / Fotoğraf: AFP

Fransa Milli Eğitim Bakanı Gabriel Attal'ın, 4 Eylül'de yeni eğitim öğretim dönemine başlayacak olan ülkede devlet okulları ve liselerde abaya ve entari gibi uzun kıyafetlerin giyilmesine müsaade etmeyeceklerini açıklaması, yeni bir siyasi tartışmanın fitilini ateşledi.

Tartışma, sol görüşlü Yeni Ekolojik ve Sosyal Halk Birliği (NUPES) ve Sosyalist Parti içindeki bölünmeleri artırdı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Tüm bunlar, 1989 yılında Fransa'yı meşgul eden, Oise bölgesindeki iki Faslı kız öğrencinin okulda peçelerini çıkarmayı reddettikleri için okuldan atılmaları olayını hatırlattı.

Konu, kamuoyu ve siyaset sınıfı tarafından tartışılırken bölünmelere yol açtı. Tartışmaya dernekler de dahil oldu.

Fransa'da bu konudaki yasal boşluğun bir göstergesi olarak 1994 yılında dönemin Fransız Eğitim Bakanı François Bayrou okullara 'Bayrou Genelgesi' olarak bilinen resmi bir genelge göndererek öğrencilerin derslere başörtüsüyle girmesini yasaklayabilmişti.

Genelge, öğrencinin görünüşünün hangi dine mensup olduğunu göstermemesi gerektiği gerekçesiyle 2004 yılında okullarda dini sembollerin takılmasını yasaklayan yasanın yürürlüğe girmesinin önünü açtı.

Fransa'da öğrencilerin hangi dine mensup olduğunu gösteren her türlü simge laikliğin ihlali olarak görülüyor. 


Başörtüsü yasağı tartışması

Söz konusu kanun çıkmadan önce 1992 ve 1994 yıllarında bu konuda bazı adımlar atılmış ve genelgeler yayımlanmıştı.

Kamu hukuku alanında uzman avukat Pierrick Guardian, 2004 yılında yürürlüğe giren kanun kabul edilmeden önce başörtüsüyle ilgili 15 yıl süren tartışmaların mecliste ele alınması konusundaki zorluktan ve meclis çoğunluğunun sağlanamamasından kaynaklandığına dikkati çekti.

Çünkü eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın iktidarı döneminde öğrencilerin hangi dine mensup olduklarını gösteren kıyafetlerin giyilmesini yasaklayan kanunun kabul edilmesine olanak tanıyan parlamento çoğunluğunun oluşmasının beklenmesi gerekiyordu.

Le Monde gazetesi tarafından 30 Ağustos 2002 tarihinde yayımlanan ve karikatürist Plantu tarafından çizilen bir karikatür durumu kısa ve net bir şekilde özetledi.

Karikatürde banyoda elinde diş fırçası olan bir kız ile ev kıyafetleri içindeki babası ve arkasında sarıklı bir şeyh, bir okul müdürü ve bir emniyet müdürü çizilmişti ve baba kızına şöyle diyordu:

Elimizde bir molla, bir okul müdürü ve bir emniyet müdürü var. Bunların üçü de bu sabah ne giyeceğini bilmek istiyor.
 

lemonde.jpg
Çizgi: Plantu/Le Monde 

 

Dönemin Eğitim Bakanı François Fillon, kanunun başörtülü bir öğrenciyi okuldan atmayı değil, laikliğin tüm vatandaşların inanç ve dinini korumaya yönelik bir araç olduğunu anlatmak için müzakere ve diyalog yolunu bulmayı amaçladığını vurguladı.

Ancak 2004 yılında yürürlüğe giren kanunda başörtüsü ve türban da dahil olmak üzere, kişinin hangi dine mensup olduğunu gösteren sembollere ve kıyafetlere dair herhangi bir liste yer almıyor.


Abaya ve entari meselesi

Bugün tartışılan abaya ve entari gibi uzun kıyafetlerin okullarda giyilmesi meselesi yeni olmamakla birlikte kamuda siyasal İslam ve siyasal İslamcılar hakkındaki söylem bağlamında ortaya çıkan bir konu.

Le Figaro gazetesinin 5 Ekim 2022 tarihli sayısında "Okulda İslami kıyafet: Yetkililer körlükten vazgeçiyor" başlıklı uzun makalede ilk okul ve lise öğrenciler arasında tesettür kıyafet giyenlerin sayısının arttığı, erkek öğrencilerin ise daha az sayıda olmakla birlikte uzun entari giymeye başladıkları belirtildi.

Fransız basını, bu konuyu iki yılı aşkın bir süredir defalarca kez gündeme getirdiler. 

Eğitim Bakanı başta tereddüt edip meseleyi tartışmaktan kaçınsa da sonunda "Başka cenahlar bu konuyu istismar ediyorlar. Çünkü onların ne okulların ne de cumhuriyetin iyiliğini istemediğini biliyoruz. Biz aptal değiliz. Tek yapmamız gereken 2004 tarihli kanunu uygulamak" ifadelerini kullandı. 

Fransa İslam Konseyi (CFCM) abayanın dini bir kıyafet olarak kabul edilmediğini açıkladı.

Ancak bu açıklamanın ardından Fransa'nın Vatandaşlıktan Sorumlu Devlet Bakanı Sonia Backes, Başta Paris Akademisi ve Laik Eylem Ulusal Komitesi olmak üzere bazı kuruluşların, özellikle ramazan ayında abaya giyenlerin sayısının iki katına çıktığına işaret etmeleri üzerine abayanın dini bir sembol olup olmadığını sordu.

Backes, gayrimüslimlerin abaya giymediği göz önüne alındığında bunun İslam dinine ait bir elbise olduğu anlamına geleceğni söyledi. 

Backes, sözlerini şöyle sürdürdü:

İslam dinine mensup olmayanlar abaya giyiyor mu? Asla. O halde abaya İslami bir kıyafettir, yani laikliğe aykırıdır.


Fransız Bakan, abaya giyenlerin bunu onlara meydan okumak amacıyla yaptıklarını öne sürdü.

L'Express dergisi, geçtiğimiz yaz Suç İşleme ve Radikalleşme ile Mücadeleye Yönelik Bakanlar Komitesi tarafından yayınlanan bir memorandum aktardı.

Memorandumda okullarda dini kıyafet giyilmesiyle ilgili endişeler dile getirilirken sosyal medya platformlarında 2004 tarihli yasayı sorgulayan dini söylemlerin arttığına işaret edildi. 

Le Figaro gazetesinin 16 Eylül 2022 tarihli sayısında aktarıldığına göre Milli Eğitim Bakanlığı, Müslümanların genellikle camide giydiği abayaya açık bir gönderme yaparak, okul müdürlerine "okullarda dini aidiyeti açıkça ortaya koyan kıyafetlerin giyilmesine" karşı önlem almaları tavsiyesinde bulundu.

Ancak öğrenciler ve aileleri, bu elbisenin kültürel yönünü vurgulayarak dini bir kıyafet olarak görülmesine karşı çıktılar.

Ancak bu yaklaşımın 2004 tarihli yasayı atlatmayı amaçladığını düşünen Fransız yetkililer ikna olmadı.

Fakat öğretmen Samuel Patty'nin öldürülmesi olayını dikkate alan okul müdürleri daha açık ve net talimatların yayınlanmasını beklemeyi seçtiler.


Ölüm tehdidi

Bu bağlamda polis, bazıları yasanın uygulanmasını protesto eden genç erkekler yüzünden okul personelini ölümle tehdit edecek kadar ileri giden ayrı olayları ortaya çıkardı.

Fransa'da geçen yıl laiklik yasasını ihlal eden vakaların sayısı 627'ye ulaşırken, 2022 yılında abaya ya da başka dini kıyafetlerin giyilme oranı da yüzde 22 arttı.

Ancak bazı çalışma alanlarında yöneticiler ve çalışanları, bu insanların karşılaşabileceği tehlikelerden ötürü vakaları açıkça bildirmeye cesaret edemediğinden bu rakamlar yaklaşık oranlar olmanın ötesine geçemiyor. 

Bu durumu yaşayan bir öğretmenin, kimliğinin gizli kalması şartıyla 'Ölümcül Küçük Anlaşmazlıklar' başlıklı yazısında yayınlanmak üzere gazeteci yazar Karen Azzopardi ile paylaştığı deneyimi, bu olgunun büyümesini ve okullardaki görevlilerin öğrencilerden ve ailelerinden gördükleri baskıları ortaya çıkardı.

Öğretmen, bu yıl laiklik yasasının 4 bin 720 kez ihlal edildiğini, bunun bir yılda yüzde 120 artış anlamına geldiğini belirtti.

Ayrıca öğrencilerin meslektaşlarına ve profesörlerine uyguladığı baskıdan da bahseden öğretmen, "Bakan Gabriel Attal, okullarda abaya giyilmesini yasaklayan bir bildirinin yayınlanacağını mı kast ediyor. Okullarda abaya giyilmesine müsaade etmeyecekleri açıklamasıyla sert bir imaj çizmek isteyen Attal, belkide öğrencilerin görünümlerinden hangi dinden olduklarının anlaşılmasını engellemeyi amaçlayan ve henüz yayınlanmayan bir metni üzerinde çalışmış olabilir. Cumhuriyetin sınandığı yerde aşılmaz bir set olacağız" şeklinde konuştu.
 


Ayrıca Sosyalist Parti de dahil olmak üzere siyasi partiler içinde bu konuda bölünmüş olduğu belirtilmeli.

Ur bölgesi Milletvekili Philip Brun'a göre bir elbiseyle ilgili tüm bu gürültü patırtı aslında sadece 150 okulu etkiledi.

Brun, bölgeye girişlerde geçen yıl yasaklanan 'göbeği açık tişört (crop)' sayısının abaya sayısını aştığını söyledi.

Buna karşın, Sosyalist Partili Montpellier Belediye Başkanı Michaël Delafosse, Bakan Attal'a destek verdi.

Bakan Attal'ın önerilerinden birini dikkate aldığını düşünen aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi'nden de Eğitim Bakanı'nı destekleyen açıklamalar geldi.

Partili Sebastien Chauveau, partisinin bu önerilerinin doğru, gerçekçi ve uygulanabilir olduklarını söyledi.

Eric Zemmour ise daha da ileri giderek tek tip bir elbise giyilmesi önerisinde bulundu. Zemmour'a göre Müslümanların önünü kapatmak için en uygun çözüm bu.


Daha fazla bölünme

NUPES saflarındaki yeni bölünmeleri yaşanırken Boyun Eğmeyen Fransa Partisi, bu adımı 'İslam karşıtı' olarak nitelendirerek kararı Danıştay'a taşıyacağını açıkladı.

Eski Milli Eğitim Bakanı Jean-Luc Melenchon, "Bu adım, kadınların giyimine yönelik, dinle hiçbir ilgisi olmayan bir din savaşıdır" yorumunda bulundu.

Melenchon ile aynı partiden Milletvekili Clémentine Autain, Attal'ın açıklamasının anayasaya aykırı olduğunu değerlendirdi.

Autain, bunun kadın bedenine sansür uygulamak anlamına geldiğini ve bunun geçtiğimiz yıl uygulanan crop yasağını hatırlattığını söyledi.

Sol kanattan bir diğer parti Komünist Parti'den Fabian Roussel ise bu meselenin önemine dikkati çekerek okul müdürlerini destekledi.

Sosyalist Parti milletvekili Jerome Gage ise bu adımın 'kıyafet polisliği' değil, okullarda siyaset yapılmasına karşı bir seferberlik olduğunu söyleyerek Sosyalist Partili Montpellier Belediye Başkanı'nın yanında yer aldı.

Sonuç olarak genelge henüz dağıtılmadı, ancak Bakan Attal, genelgenin öğrenciler 4 Eylül'de başlayacak yeni eğitim ve öğretim yılına girmeden yürürlüğe gireceğini belirtti.

Yasal açıdan bakıldığında avukat Pierrick Guardian, Bakan Attal'ın genelgeyi dağıtacağını ve Danıştay'ın abayanın 2004 tarihli yasa çerçevesine girip girmediğini tartışacağını söyledi.

Guardian'a göre bu durumda Meclisin de abayanın 2004 tarihli yasanın hükümlerine dahil olduğunu onaylaması halinde abaya yasaklanacak.

Fakat bunun anayasaya aykırı olduğunun altını çizen Guardian, bu durumun genelgenin kayıtlara geçmesini engelleyeceğini ardından Bakan Attal'ın yeni bir genelge yayınlaması gerekeceğini belirtti.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU